Tartışmalar, Sorular, Cevaplar, Katkılar

Prof. Dr. S. Ateş OKTAR: Bir de son olarak basit usul ile ilgili bir husus vardı, müsaade buyurursanız. Bumin Hocamın söylediğine katılıyorum zaten Yasemin TAŞKIN Hocam da ifade etti, bunun aidiyet duygusu vs., vergi disiplini, vergi ahlakı açısından da sıkıntı yaratacağını. Vergiyi tabana yaymak derken vergiyi tabandan kaldırmış oluyoruz biraz da. Kayıt dışılığı teşvik etmesi, tabii o zaten tartışılmaz bir durum. Ben 4369 sayılı Kanun’u hatırlayanlardanım, tevellüdüm müsait biraz. Malum o dönemde yetişkin sayılırdık. İstiklal Caddesi’nde, üstatlar da gayet iyi bilirler, götürü usulde vergilendirilen tüccar var filan diye baya bir dedikodular vardı. Onun üzerine “Ya adamın koskoca dükkânı var Beyoğlu’nda ama götürü usule tabi, böyle rezalet olmaz.” Af buyurun, tırnak içinde söylüyorum. Ne yapalım? Bunları gerçek usule geçirelim. Hatırlarsınız bir gerçek usul söylentisi oldu birkaç ay, sonra kıyamet koptu. Onun üzerine, ne yapalım? Tabii vergi psikolojisi açısından güzel bir isim bulundu. “Basit usul”, yani gayet basit merak etmeyin ama aslında bunları hissettirmeden güya gerçek usule geçirecek idik. Böyle o bir ara kademe gibiydi. Fakat sonra basit usul baktık hiç böyle bir şey değil. Ben berbere gidiyorum. Benim berberim basit usule tabi. Şimdi 40 yıldır gittiğim berber, adama ne diyeceğim? Bana bir belge verir misin mi diyeceğim? Zaten bunun işleyen bir mekanizma olmayacağı belliydi. Sonra malum toplu