Doktrinde ve yargı kararlarındaki genel kabul şu şekildedir: Sermayesinin üçte ikisi…
Yargıtay 23. Hukuk Dairesi de bu hususu iflas ertelemesi minvalinde ele almakta ve…
“...Şirketin özvarlığını yitirdiğinin belirlendiği, yaptırılan bilirkişi incelemesi ile de, şirketin öz varlığının tamamen yitirdiğinin tespit edildiği, bilançonun şirketin gerçek durumunu göstermediği, yönetim kurulunun yazılı yükümlülüklerini yerine getirmediği, sermayesini kaybeden, özvarlığını eksi bakiyeye düşüren şirketin anılan maddedeki yükümlülükleri yerine getirmeyip, sermaye artışı kararıyla sermaye kaybını düzeltme yoluna gitmesinin kanuna aykırı olduğu, davalı tarafça dahi şirket öz varlığının 2/3’ünden fazlasının yitirildiğinin kabul edildiği...”(48)…
Ticaret Dairesi uygulaması da bu yöndedir. Şöyle ki;…
“...Davalı şirketin 31.12.2010 tarihli bilançosuna göre borca batık olduğu, bu halde iken davaya konu sermaye artış kararının alınmış olmasının yasaya aykırılık teşkil ettiği, afaki iyi niyete aykırılık koşulu yönünden yapılan incelemede de sermaye artışına esas tutulan kaynağın şirketin gerçek borcu olduğu, öz varlık hesabında dikkate alınamayacağı, dikkate alınması halinde eşitlik ilkesinin ihlal edileceği gerekçesiyle davanın kabulü ile 25.01.2011 tarihli olağanüstü genel kurulu toplantısında alınan esas sermayenin artırımına ilişkin (3 nolu) kararın iptaline...”(49)…
“...Davalı şirketin 17.06.2011 tarihinde yapılan genel kurulundan önce öz sermayesinin tamamını yitirdiği, şirketin aciz halinde bulunduğu, 6762 sayılı TK’nın 324. maddesine göre şirketin aciz halinde bulunduğu şüphesini uyandıran emarelerin bulunması halinde yönetim kurulunun aktiflerin satış fiyatları esas olmak üzere bir ara bilanço tanzim etmesi, şirketin 2/3 oranında esas sermayesini kaybetmesi halinde sermayenin tamamlanmasının veya 1/3 sermaye ile şirketin devamının sağlanması için tedbirler alması gerektiği, bu durumda şirketin sermaye artırımına gidemeyeceği, davalı şirketin iflas tehlikesi altında iken ara bilanço düzenlenmeden sermaye artırım kararı alınmasının 6762 Sayılı TK’nın 324. maddesine aykırı olduğu gerekçesiyle, davanın kabulü ile davalı şirketin …
Yine, mefhum-u muhalif olarak şirketin sermayesini üçte ikisinden daha düşük bir…
“...Davalı şirketin 31.12.2012 tarihli mali verilerine göre sermayesinin 2/3’ünü yitirmediği, ayrıca TK’nın 445. maddesi uyarınca 30.04.2013 tarihli genel kurulda alınan kararlara karşı iptal davasının yasal 3 aylık hak düşürücü sürenin dolmasından sonra açıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir...”(51)…
“...Şirketin ödenmiş sermayesinin yarısından fazlasını kaybettiği, sermaye mevcudiyetini %58 eksikle %42 oranında koruduğu, mevcut öz kaynak yapısı ile ödenmiş sermayesinin 2/3’den fazlasını kaybetme riskiyle karşı karşıya kaldığı, bu itibarla, şirketin olumsuz durumunu düzeltmek amacıyla yapılan sermaye artırımının yerinde olduğu...”(52)…
Demek ki, 11. Hukuk Dairesinin görüşü net olup, buna göre TK 376/1’deki iyileştirici…