Devre mülk hakkının kurulması için, tüm paydaşlarca imzalanmış bir devre mülk sözleşmesinin…
Taşınmazda Müşterek Mülkiyet İlişkisinin Sonradan Kurulabilmesi/Müşterek Mülkiyet Pay Devri-Devre Mülk İrtifakı Kurma Vaadi…
Kat Mülkiyeti Kanunu’ndaki hükümlere bakıldığında, devre mülk hakkının kurulması…
Müşterek mülkiyet ilişkisi ile devre mülk hakkının aynı anda doğduğu/kurulduğu hallerde,…
Henüz müşterek mülkiyet ilişkisi doğmadan tek kişinin maliki olduğu mesken nitelikli…
Buna karşın devre mülk tesis edilecek taşınmaz henüz inşa aşamasında ise müşterek…
Resmi şekle uyulmaması nedeniyle geçersiz olan harici devre mülk satışlarında geçersizlik…
“…Yapım aşamasındaki bir inşaatta, kurulmuş ya da kurulacak devre mülk hakkının haricen satımı halinde açılacak tescil davasında 30.8.1988 tarih ve 1987/2 E. - 1988/2 K. sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında öngörülen koşulların gerçekleşmesi durumunda davanın kabulü gerekir. Ancak; harici sözleşme ile satılan bağımsız bölümün bulunduğu taşınmazda dava açıldığı tarihte henüz devre mülk hakkına konu payı ve dönemi belirleyerek tescil kararı verme olanağı yoktur.…
Davacı, davalı şirketin, 1652 parsel sayılı taşınmazda bulunan inşaattan 6 numaralı bağımsız bölümde, 1-30 Temmuz, 1-30 Mart ve 21 Aralık-12 Ocak, 22 numaralı bağımsız bölümde ise, 1 Mayıs-30 Haziran, 31 Eylül-30 Ekim, 1 Kasım-20 Aralık döneme ait devre mülk hakkını kendisine sattığını ileri sürerek, anılan bağımsız bölümlerdeki dönemlere ait devre mülk hakkının adına tescilini istemiştir.…
Davalı, davanın reddini savunmuştur.…
Mahkemece, mülkiyet ve irtifak haklarının resmi şekilde düzenlenmiş sözleşmelerle intikal edeceği, taraflar arasındaki sözleşmenin şekil şartına uymadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.…
Hüküm, davacı vekilinin temyizi üzerine Dairemizin 19.11.2001 tarih 2001/7815 Esas 2001/8038 Karar sayılı ilamı…
Dava, devre mülk hakkının tapuya tescili isteğine ilişkindir….…
Devre mülk hakkının nasıl kurulacağı yasada gösterilmiştir. Müşterek mülkiyete konu birtaşınmazda tüm paydaşların katılımı ile resmi şekilde oluşturulması gerekir. Kişiler bu hakkı müşterek malik olarak kazanabilecekleri gibi hak sahibinden de devralabilirler. Devre mülk hakkının resmi şekilde kurulacağı kuşkusuzdur. Ancak; müşterek mülkiyete konu bir taşınmazda, yapım aşamasındaki inşaatta kurulmuş ya da kurulacak olan devre mülk hakkının yüklenici tarafından haricen satılması halinde alıcının bu hakkın adına tescilini isteme olanağının bulunup bulunmadığının irdelenmesi gereken bir husustur.…
Devre mülk hakkı satım sözleşmelerinin, yüklenici ( kendisine ya da başkasına ait taşınmaz üzerine Kat Mülkiyeti Kanunu’na tabi bina yapan ) tarafından resmi şekle uymadan yapılması halinde açılan davalarda, yüklenicinin kişisel hakkını devretmesi halinde alacağın temliki hükümlerinin, tapu maliki olan ve kendi taşınmazı üzerine inşaat yapan kişinin satış yapması halinde de, 30.9.1988 Tarih ve 1987/2 E. 1988/2 K. sayılı İçtihadları Birleştirme Kararının uygulamasının mümkün olup olmadığının üzerinde durulmalıdır.…
1- Kural olarak, kat karşılığı inşaat sözleşmeleri karşılıklı edimleri içeren tam iki tarafa borç yükleyen sözleşmelerdir. Sözleşmenin taraflarından arsa sahibi, sözleşmeye uygun koşullarda arsasını yükleniciye teslim etmek, yüklenici edimini yerine getirdiğinde edimi karşılığı kendisine bırakılan bağımsız bölümlerin tapusunu devretmekle yükümlüdür. Sözleşmenin diğer tarafı olan yüklenicinin edim borcu ise, sözleşmede kararlaştırılan koşullarda binayı yapıp arsa sahibine teslim etmektir.…
Kat karşılığı inşaat sözleşmelerinde yükleniciye bırakılan bağımsız bölümler üzerinde yüklenici kişisel hak sahibidir ve bu hakkını ancak edimini yerine getirdiğinde kazanır, bir başka anlatımla bu kişisel hakkını edimini tam olarak yerine getirmesi…
Yükleniciden temellük edilen hakkın, dava yoluyla arsa sahibine karşı ileri sürülmesi halinde de mahkemece yapılacak iş, kat karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca yüklenicinin edim borcunu tam olarak yerine getirip getirmediğini araştırmaktır. Bina sözleşmeye uygun olarak tamamlanmışsa tescil kararı verilmelidir. Ancak; eksik bırakılan iş var ise, bu eksiklikte pek az ve arsa sahibi tarafından katlanılacak boyutta olduğu takdirde, yüklenicinin edim borcunu tamamen yerine getirmediği sonucunu doğuracak aksi düşünce iyi niyet kuralları ile bağdaşmayacağından, bu eksikliğin yüklenici ya da halefi olan davacı tarafından tamamlanması olanağı tanınmalıdır. Eksiklik fiilen tamamlanmasa bile saptanacak bedelin ödenmesi halinde kişisel hakkın doğduğu kabul edilmeli ve tescil hükmü kurulmalıdır.…