Yukarıda da ana hatlarıyla değindiğimiz gibi, RKHK md. 7 hükmünün temel amacı,…
-
Git
: -
Favorilere ekle veya çıkar
-
ᴀ⇣ Yazı karakterini küçült
Aşağıda bir kısmını gördüğünüz bu dokümana sadece Profesyonel + pakete abone olan üyelerimiz erişebilir.
1. Birleşme ve Devralma Kavramları ve Özellikle “Kontrolün” Anlamı
RKHK’da yer verilen birleşme ve devralma kavramları rekabet hukukunda, özel hukuktaki…
Belirtmek gerekir ki, ortaklıklar hukuku kapsamındaki birleşme ve devralma işlemleri…
Burada ayrıca belirtilmesi gereken, taraflardan birinin her zaman teşebbüs sıfatına sahip olmasının da gerekmemesidir. Yukarıdaki örnekten devam edecek olursak, (B)’nin bünyesindeki bir pay sahibine ait olan tüm payların başka bir teşebbüs olan (D) tarafından, kontrole imkân tanıyacak şekilde devralınması da (B) kendi başına bir teşebbüs olarak kabul edilmese dahi RKHK md. 7 bağlamında bir devralma sayılır. Zira burada ekonomik faaliyette bulunan bir ekonomik birimin kontrolünde kalıcı bir değişiklik gerçekleşmiştir(192).…
Bir başka önemli konu, işlemin hukuki mahiyeti ya da niteliğinin RKHK md. 7 hükmü açısından kayda değer bir öneminin bulunmamasıdır. Yoğunlaşmaya neden olan pay devri gibi bir temlik işlemi olabileceği gibi; kira, lisans ve hatta iş görme sözleşmesi dahi olabilir(193).…
2010/4 sayılı Tebliğ’de anılan esaslara paralel bir eksende birleşme ve devralma…
“Kontrolde kalıcı değişiklik meydana getirecek şekilde;…
a) İki veya daha fazla teşebbüsün birleşmesi ya da…
b) Bir veya daha fazla teşebbüsün tamamının ya da bir kısmının doğrudan veya dolaylı kontrolünün, hisse ya da mal varlığının satın alınmasıyla, sözleşmeyle veya diğer bir yolla bir ya da daha fazla teşebbüs veya halihazırda en az bir teşebbüsü kontrol eden bir ya da daha fazla teşebbüs veya halihazırda en az bir teşebbüsü kontrol eden bir ya da daha fazla kişi tarafından devralınması…
Kanunun 7 nci maddesi kapsamında birleşme veya devralma işlemi sayılır”.…
2010/4 sayılı Tebliğ’de yer alan kontrol kavramı(195) teşebbüs üzerinde “belirleyici etki uygulanması”…
2010/4 sayılı Tebliğ’de kontrolün iki türünden; yani, tek başına ve birlikte kontrol kavramlarından bahsedilmektedir. Bir teşebbüs ya da birimin kontrolü, tek başına kontrole yol açacak biçimde tek bir teşebbüs tarafından ele geçirilebileceği gibi, birlikte kontrole yol açacak biçimde iki ya da daha fazla teşebbüs tarafından da ele geçirilebilir. Tek başına kontrol, klasik anlamı itibarıyla tek bir teşebbüsün diğer bir iktisadi birimi kontrolüne almasıdır. Ortaklıklar hukukunda, pay çoğunluğunun elde edilmesi veya yönetim kurulunda tek başına karar alma iktidarına sahip olunması, tek başına kontrolün kurgulanabileceği tipik senaryolardır. Fakat bu kavramın iktisadi bir muhteviyata sahip olması hasebiyle, bu hususta çok farklı kombinasyonların kurgulanabilmesi söz konusu olabilir. Birlikte kontrolün doğması ise, en azından iki ana teşebbüsün işlevlerini kalıcı olarak yerine getirebilecek (iktisadi açıdan) bağımsız bir birimi birlikte kontrol etmesidir. Bununla kastedilen, teşebbüslerden herhangi birinin söz konusu ekonomik birimin ticari politikalarının belirlenmesinde tek başına söz sahibi olmamasıdır. Dolayısıyla, diğer teşebbüs ya da teşebbüslerin rızası olmaksızın temel ticari politikalar hiçbir teşebbüs tarafından belirlenememektedir(197)…
Bir teşebbüsün başka teşebbüsler tarafından ortak kontrol edilmesi rekabet hukukunda…
Belirtmek gerekir ki, birlikte kontrolden tek başına kontrole geçişlerde ve tek başına…
