Tapu sicilinin düzeltilmesi davası konusunda öğretide yer alan baskın görüş(59),…
Öğretide yer alan diğer bir görüşe göre(62) ise, tapu sicilinin düzeltilmesi davası eda davası niteliğindedir. Bu görüş uyarınca, tapu sicilinin düzeltilmesi davası sadece davalının davacıya ait bir hakkı tanımaması veya inkar etmesi sebebiyle açılmadığı gibi hakkın varlığını davalıya kabul ettirme amacını da taşımaz. Tapu sicilinin düzeltilmesi davasında davalı sadece bir hakkı inkardan vazgeçmediği için değil, tapu siciline giderek resmi bir sözleşme yapmadığı için de diğer bir ifadeyle hakkı tanıdığını gösteren olumlu bir davranışta bulunmadığı için mahkemeye çağrılır. Bu nedenle hâkim davada, yalnızca davalının inkarını ya da iddiasını kaldırmakla kalmaz, onun iradesinin yerine geçecek bir kararla hakkı da yerine getirir. İşte tapu sicilinin düzeltilmesi davası bu yönü ile bir eda davası niteliğini taşır. Bu görüşü benimseyen KILIÇOĞLU’na göre, bu davanın sadece bir tespit davası olarak açılması da mümkündür. Hak sahibinin davasını tapu sicilinin düzeltilmesinin tespiti olarak açması halinde mahkeme taleple bağlılık gereğince tapu sicilinde sadece yolsuz bir işlemin mevcut olduğunu tespit ile yetinecektir. Ancak talebin sadece tespit ile sınırlı olmadığı hallerde ise tapu sicilinin düzeltilmesi davası, önce yolsuz tescilin tespitini (tespit hükmü) içerecek ancak mahkeme bununla yetinmeyip, tapuda yolsuz tescilin düzeltilmesine de (eda hükmü) karar verecektir(63)…
