Bu husus, İİK m. 164 hükmünün 538 sayılı Kanun ile değiştirilmesi öncesi doktrinde…

Ansay’a göre, iflâs kararının temyizi üzerine borçlunun (müflisin) İİK m. 36 uyarınca icranın geri bırakılması kararı alabilmesi mümkündür(655)…

Postacıoğlu’na göre ise, iflâs kararında dava konusu diye belirli bir miktarın ifası söz konusu değildir. Depo emrindeki yedi günlük süre geçirildikten sonra da artık o miktarın ödenmesi ile iflâs kararının uygulanması engellenemez. Buna ek olarak, iflâs kararı takip hukukuna dair bir karardır ve bu karara karşı kanun yollarına başvuru dolayısıyla doğacak sonuçlar İİK m. 364 kapsamında değerlendirilmelidir. Bu nedenle iflâs kararına karşı kanun yoluna başvurulmuş olsa bile, karardan hemen sonra, kanun yoluna başvuru iflâsın sonuçlarını doğurmasını engellemeksizin İİK m. 208 vd’daki işlemlere girişmek ve masayı oluşturmak gerekir. Ancak doğal olarak masaya dahil malların satışına İİK m. 364 uyarınca geçilemez(656)…

538 sayılı Kanun ile İİK m. 164 hükmüne eklenen “İflâs kararına karşı kanun yoluna başvurulması, iflâsın ilanına ve masanın teşkiline mani değildir. Yalnız ikinci alacaklılar toplantısı, iflâs kararı kesinleşmedikçe yapılamaz” fıkrası…

İsviçre’de ise bu konuda bir tartışma yoktur ve İİK m. 174, II hükmü, üst derece…

1. Borcun, faizi ve masraflarıyla birlikte ödenmiş olması;…

Doktrinde bu hükümlerden hareketle, “ticaret mahkemesinin borçlunun (veya talepte bulunanın) iflasına dair verdiği hüküm gereği, iflasa ilişkin tüm sonuçların ortaya çıktığı ve bölge adliye mahkemesinin de ayrıca bu davayı yeniden ele aldığı ve esastan incelemeye geçtiği düşünüldüğünde, Fransız usul hukukundaki gibi istinaf yoluna başvurulmasının icrayı da durdurduğu bir düzenlemeye ya da ‘istinaftan…

İflasın Takiplere Etkisi

Aşağıda bir kısmını gördüğünüz bu dokümana sadece Profesyonel + pakete abone olan üyelerimiz erişebilir.

b. İİK m. 36 Düzenlemesi ve İflâs Kararı