Laiklik, 1937 yılından itibaren anayasalarımızda yer alan temel bir ilkedir. Aksi…
-
Git
: -
Favorilere ekle veya çıkar
-
ᴀ⇣ Yazı karakterini küçült
Aşağıda bir kısmını gördüğünüz bu dokümana sadece Profesyonel + pakete abone olan üyelerimiz erişebilir.
C. DİN-DEVLET İLİŞKİSİ VE DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞI
Türkiye’de din ve devlet ilişkisi hem anayasamızdaki laiklik ilkesini hem de yine…
“... Laik devlet, resmî bir dine sahip olmayan, din ve inançlar karşısında eşit mesafede duran, bireylerin dini inançlarını barış içerisinde serbestçe öğrenebilecekleri ve yaşayabilecekleri bir hukuki düzeni tesis eden, din ve vicdan hürriyetini güvence altına alan devlettir. Devletle dinin ayrılığı, din ve vicdan hürriyetinin bir gereği olmanın yanında, dinin siyasi müdahalelerden korunması ve bağımsızlığını sürdürmesi için de gereklidir.”…
DİB, 1924 yılında Şer’iye Vekaleti’nin kaldırılmasından sonra Diyanet İşleri Reisliği…
Türkiye’de DİB, iki yönüyle tartışılabilir: Birincisi, bir dinin kontrol altında…
Siyasi tarihimizde katı laiklik anlayışı çerçevesinde DİB’in istenilen din anlayışına…
İkinci olarak ise Avrupa’da kilise ile devletin ilişkisine benzer bir ilişkinin varlığından…
DİB, Türkiye’nin tarihi ve kültürel gerçekliği bağlamında Sünni anlayışın ön plana…
Her ne kadar Anayasal bir kurum olması sebebiyle Türkiye’de mahkemeler DİB’i tarafsız…
“Diyanet işleri Başkanlığı, dinî bir teşkilât değil Anayasa’nın 154. maddesinde saptandığı üzere genel idare içinde yer almış idarî bir teşkilât durumundadır ve bu teşkilâta mensup kişiler de 154. maddede sözü geçen özel kanun ve dolayısıyla 154. madde hükmünce memur niteliğinde sayılmışlardır. Bu durumun bir Anayasa hükmü gereği olması dolayısıyla da Anayasa’nın 117. maddesine aykırılıktan söz edilemez.”(568)…
AYM, Özgürlük ve Demokrasi Partisi kapatma davasında da DİB’in genel idare içinde…
“Bu ilkenin (laikliğin) dine karşı olmadığı, dini kötülemediği, din düşmanlığı anlamına gelmediği ve dinî asla yadsımadığı açıktır. Diyanet İşleri Başkanlığı’nın Anayasa’ya göre Genel İdare içinde yer almasının ve Siyasî Partiler Yasası’nda bu konumun yinelenmesinin lâiklik ilkesine aykırı olup olmadığı bu kurallara göre incelendiğinde:…
Diyanet İşleri Başkanlığı, dinsel bir örgüt değil, Anayasa’nın 136. maddesinde öngörüldüğü üzere genel idare içinde yer almış yönetsel bir örgüt durumundadır. Bu örgüte bağlı kişiler de 136. maddede sözü geçen özel yasa gereğince memur niteliğinde sayılmışlardır. Diyanet İşleri Başkanlığı’nın Anayasa’da yer alması ve görevlilerinin memur sayılmasının, ülke koşullarıyla gereksinmelerinin doğurduğu bir zorunluluk sonucu olduğunda kuşku yoktur. Anayasa’nın 136. maddesinin gerekçesinde “Cumhuriyetin hemen başlangıcından itibaren, genel idare içinde yer alan Diyanet İşleri Başkanlığının yine aynı statüye bağlı kalması yerinde görülmüştür.”, 1961 Anayasası’nın aynı kuralı içeren 154. maddenin gerekçesinde ise “Dinî inanç ve kanaat hürriye-
Kararlardan Anayasa maddeleri arasında öncelik-sonralık ya da önem sıralaması yapılamayacağı…
