Kanaatimizce TBK m. 639 / b. 5’te atıfta bulunulan “kararlaştırılmış sürenin” objektif olarak tespit edilebilir olmasının aranması kural olarak isabetli olmayıp, esasen gerekli de değildir. Nitekim bu kanunî düzenlemenin konusunu teşkil eden süre, bitimiyle ortaklık sözleşmesinin kendiliğinden sona ermesi sonucunu doğuran ancak bitiminden önce de sözleşmenin olağan fesih yoluyla sona erdirilmesi bakımından herhangi bir engelin de bulunmadığı “azami süre”…
Aşağıda bir kısmını gördüğünüz bu dokümana sadece Profesyonel + pakete abone olan üyelerimiz erişebilir.
D.Sürenin Nesnel Olarak Belirlenebilir Olmasının TBK m. 639 / b. 5 Uyarınca Aranan Bir Kıstas Olup Olmadığı Sorunu
Bu temel ilkeler ve örnekler bağlamında, ortaklık sözleşmesinde kararlaştırılan sürenin…
