Teşebbüs nedeniyle ceza miktarı belirlenirken; meydana gelen zarar ve tehlikenin…
“Katılanın yaşamını tehlikeye sokan bir duruma, kırıkların hayat fonksiyonlarını ağır (4) derecede etkileyecek ve her iki gözde görme kaybına neden olacak şekilde yaralandığı olayda, teşebbüs nedeniyle 9 yıldan 15 yıla kadar …
Bir başka kararda ise, üst sınıra yakın ceza verilmesi gerektiği tespit edilmişt…
“Sanıkların mağduru karaciğerde aktif kanamaya, midede perforasyona, uygulanan splenektomi ve nefrektomi işlemleri nedeniyle ayrı ayrı ve müstakilen duyularından veya organlarından birinin işlevinin yitirilmesine, vücudunda orta (3) derece kemik kırığı oluşturacak ve yaşamını tehlikeye sokan bir duruma neden olacak şekilde yaraladığı anlaşılan olayda; teşebbüs nedeniyle 13 yıldan 20 yıla kadar hapis cezası öngören 5237 sayılı Kanun’un 35 inci maddesi ile yapılan uygulama sırasında, meydana gelen …
Bir başka kararda hiç isabetin olmadığı durumlarda asgari hadden ceza verilebileceği…
“Oluşa ve tüm dosya içeriğine göre; sanığın mağduru karın bölgesinden bir bıçak darbesi ile karaciğer ve hepatik arter yaralanması nedeniyle hayati tehlike meydana gelecek şekilde yaraladığı olayda; “on üç yıldan yirmi yıla” kadar hapis cezası öngören 5237 sayılı Kanunun 35 inci maddesinin uygulanması sırasında, meydana gelen zarar ve tehlikenin ağırlığı dikkate alınarak makul bir ceza tayini yerine, hiç isabet almayan hallerde uygulanan 13 yıl hapis cezasına hükmedilmesi suretiyle eksik ceza tayini hukuka aykırı bulunmuştur”
Mağdurun çok sayıda isabet almasına rağmen yaşamsal tehlikenin oluşmaması, iç organ…
“Bursa Adli Tıp Şube Müdürlüğünün 25.05.2018 tarihli raporuna göre, mağdurun, sol alt kadrandan iki adet, karından bir adet, baldır bölgesinden bir adet olmak üzere 4 bıçak darbesi ile yaralandığı, mağdurun iki adet yarasının batına nafiz olduğu halde iç organ yarası meydana getirmediğinden, yaralanmanın basit tıbbi müdahale ile giderilemeyecek ve yaşamını tehlikeye sokmayacak nitelikte olduğu, ancak, yine mağdura ait Bursa Devlet Hastanesinin, 29.04.2018 tarihli genel adli raporuna göre, mağdurdaki yaralanmaların yaşamsal tehlikeye neden olacak nitelikte olduğunun belirtilmesi karşısında raporlar arasında çelişki bulunduğu anlaşılmakla…Kabule göre de; mağdurdaki yaralanmanın niteliği dolayısıyla meydana gelen zarar ve tehlikenin ağırlığına göre sanık hakkında teşebbüs nedeniyle 9 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası öngören 5237 sayılı Kanun’un 35 inci maddesi ile yapılan uygulama sırasında asgariye yakın hadden ceza tayin edilmesi gerekirken, makul hadden ceza tayin edilerek fazla ceza tayini hukuka aykırı bulunmuştur”
Bir başka kararda ise, meydana gelen zarar ve tehlike dikkate alınarak asgari hadden…
“Dosya kapsamına göre, sanığın katılanı üç bıçak darbesiyle ikisi göğüs bölgesinden, biri sağ bacaktan olmak üzere hemotoraksa sebep olacak ve hayati tehlike geçirecek şekilde yaraladığı anlaşılan olayda; sanık hakkında teşebbüs nedeniyle 9 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası öngören 5237 sayılı Kanun’un 35 inci maddesi ile yapılan uygulama sırasında, meydana gelen zarar ve tehlikenin ağırlığı birlikte gözetilerek makul düzeyde cezalandırılmasına karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde 10 yıl hapis cezasına hükmedilmesi suretiyle eksik ceza tayini aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır” Bu yönde bir başka kararda, :…
“Katılan Fikret’in, sağ el sinir kesisi ile sağ el 2. ve 3. parmaklarında hayat fonksiyonlarını orta (2) derecede etkileyecek kırık oluşacak şekilde yaralandığı, katılan Yaşar’ın ise akciğer kontüzyonu sonucu yaşamsal tehlike geçirecek şekilde yaralandığı olaya ilişkin sanıklar hakkında kurulan hükümlerde eylemlerinin teşebbüs aşamasında kalması nedeniyle 9 yıldan 15 yıla kadar ceza indirimi öngören 5237 sayılı Kanun’un 35 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca yapılan uygulama sırasında meydana gelen zarar ve tehlikenin ağırlığı birlikte değerlendirilerek alt ve üst sınır arasında makul bir ceza …
