Uluslararası Hukuk ve Türk Hukuku Açısından İthalatta Korunma Önlemleri

“Bir Üye korunma önlemlerini yalnızca ciddi zararı önlemek veya bertaraf etmek ve uyumu kolaylaştırmak için gerekli olduğu ölçüde kullanır.”

US – Line Pipe davasında Temyiz Organı bu düzenlemeyi Anlaşmanın zarar ve nedensellik bağı tespitleri konusundaki hükümlerini içeren 4.2. maddesiyle birlikte yorumlayarak, madde 5.1’in ilk cümlesinde yer alan “ciddi zarar” ibaresinin soruşturma makamının soruşturmada tespit ettiği ciddi zararın “tamamını” değil de yalnızca artan ithalata atfedilen kısmını ifade ettiğini belirtmiştir. Madde 4.2(b)’de yer alan non-attribution…

Temyiz Organına göre, non-attribution kuralının iki amacı vardır. Birincisi, birden fazla faktörün aynı anda zarara neden olduğu durumlarda soruşturma makamını artan ithalat dışındaki faktörlerin zarara katkılarını da dikkate alarak bir nedensellik bağı tespiti yapmaktan alıkoyar. İkincisi, tespit edilen zararın yalnızca uygun olan bir kısmının artan ithalata atfedilmesini temin eder. Bu ikinci amaç, madde 5.1 anlamında korunma önleminin uygun düzeyinin ne olması gerektiği sorusuna ışık tutar. Temyiz Organına göre, soruşturma makamını bir taraftan artan ithalat dışındaki faktörlerden kaynaklanan zararı artan ithalata atfetmekten alıkoyarken diğer taraftan tespit edilen zararın tamamını karşılayacak şekilde bir önlem uygulanmasına izin vermek mantıksız bir yorum olurdu.(726)…