Statü’nün, 1920 yılında, hazırlanmasıyla görevli Hukukçular Komitesi’nde, Fransız…
-
Git
: -
Favorilere ekle veya çıkar
-
ᴀ⇣ Yazı karakterini küçült
Aşağıda bir kısmını gördüğünüz bu dokümana sadece Profesyonel + pakete abone olan üyelerimiz erişebilir.
G. Res judicata(334)
Uluslararası Adalet Divanı Statüsü’nün 60. madde düzenlemesi şu şekildedir: “Hüküm kesindir ve buna karşı başvuru yolu yoktur. Hükmün anlam ya da kapsamı üzerinde uyuşmazlık çıkması durumunda, taraflardan herhangi birinin isteği üzerine Divan hükmü yorumlar.”(335)… Yine aynı şekilde, Komite’de, Başkan Descamps, teklifine dair düşüncesini destekleme… Anzilotti, -kendisinin de genel sekreter hazır bulunduğu- Komite’nin düşüncesine,… “(…) eğer, andlaşma ve teamülün yokluğunda, Statü’nün 38/3 (hükmünde) bahsedilen “medeni milletlerce tanınmış genel hukuk ilkeleri”ne başvurmanın meşru olacağı bir dava var ise, bu kesinlikle bu mevcut davadır. Res judicatanın bağlayıcı etkisinin, Uluslararası Adalet Divanı’nın kuruluşu için bir plan hazırlamakla görevli Hukukçular Komitesi’nde, yukarıda bahsi geçen maddeye dahil ilkeler arasında, açık bir şekilde sayılması, boşuna değildir.”(340)… Yeni Divan, 13 Temmuz 1954 yılında, Birleşmiş Milletler İdari Mahkemesinin Tazminata… Bu davada, Divan, öncelikle Birleşmiş Milletler İdari Mahkemesi’nin bir yargı organı… “İyice benimsenmiş ve genel kabul görmüş bir hukuk ilkesine göre, böyle bir yargı organı tarafından verilen kararlar res judicatadır ve uyuşmazlığın tarafları bakımından bağlayıcıdır.”(343)… Res judicatayı, Uluslararası Daimi Adalet Divanı, Belçika ve Yunanistan arasındaki, Société Commerciale de Belgique Davası’nda(344)… 1925 yılında, Yunan Hükümeti ve Société Commerciale de Belgique, birtakım demiryolu inşası çalışmalarının yürütülmesi konusunda anlaşmışlardır. Çalışmaların karşılığında şirkete ödenecek miktarlar da, aradaki anlaşmaya göre, devletin dış borçları kapsamında yer alan, Yunan Hükümeti tarafından verilen tahvillerle sağlanmıştır. Ayrıca uyuşmazlıkların da tahkime götürülmesi hükmü yer almaktadır. 1932 yılında, genel finansal kriz nedeniyle, Yunan hükümeti ödemeleri yapamamış; şirket de alt-yüklenicilere ödemeleri yapamamış ve çalışmalar durmuştur. Konu hakem heyetine götürülmüş ve komisyon, sözleşmenin iptaline ve Yunan Hükümeti tarafından uygun bir tazminat ödenmesine karar verilmiştir ve –ikinci bir kararla da- tazminatın miktarı belirlenmiştir. Ancak ödemeler gerçekleştirilmemiştir. Şirket tarafından yapılan başvurular sonucunda, Yunan Hükümeti, borcu kabul ettiğini, ancak ödemelerin diğer kamu dış borçlarıyla aynı şekilde yapılacağını ve faiz ve diğer konularda da diğer borçlarla aynı sistemin uygulanacağını ifade etmiştir. Şirket ise, bu borçların dış borç niteliğinde olmadığı cevabını vermiştir. Görüşmelerin sonuçsuz kalması üzerine, Belçika Devleti diplomatik koruma hakkını kullanarak, konuyu Divan’a taşımıştır.(345)… Belçika, başvurusunda, Divan’dan, Yunan Hükümeti’nin, Belçikalı Şirket lehine tahkim… Divan, burada, dava esnasında, davanın niteliğinin değiştirilmesi hususunu ayrıca… İncelenen diğer husus ise, res judicata üzerinedir. Öncelikle, Divan Statüsü, kendi kararlarının bağlayıcı düzenlemiş olmakla birlikte, diğer özel tahkim kararlarının Divan önünde res judicata olup… Belçika’nın talebi, verilen tahkim kararlarının, Yunanistan açısından, kayıtsız şartsız,… Yunanistan, bu kararların res judicata niteliğine zaten itiraz etmemektedir. Bu noktada ise uyuşmazlık, Belçika’nın “kayıtsız şartsız” uygulanma talebiyle ilgilidir. Divan ise, res judicatanın,… Bilindiği üzere, The Pious Fund of Californias tahkiminde, hem tarafların hem de… Divan, Yüksek Komiser tarafından verilen kararların, karar verilen hususlar bakımından… “Şimdi, bir kararda yer alan gerekçelerin, en azından uygulamaya ilişkin hükmün (fr. dispositif(355))… Bir uyuşmazlığa ilişkin konularda, kararın tüm parçalarının, uygulamaya ilişkin hükmün çerçevesini ve tam manasını belirlemek için, birbirini açıklayıcı ve tamamlayıcı olduğu kesinlikle doğrudur. Bu durum, Danzig tarafından tekrarla ileri sürülen 14 Ekim 1902 tarihli, The Pious Funds of the Californias Daimi Tahkim Mahkemesi kararında açık bir şekilde ifade edilmiştir. Ancak bu durum, bir kararda ifade edilen her gerekçenin, (ayrı) bir karar olduğu anlamına gelmez; ve hatırlanmalıdır ki, Tahkim Mahkemesi, res judicata doktrinini uygulamıştır zira uyuşmazlığın sadece tarafları değil, aynı zamanda uyuşmazlık konusu da aynıydı (il y a non seulement identité des Parties en litige, mais également identité de la matière).… Şimdi, her ne kadar Yüksek Komiser’in, kararının 6. Paragrafında, Polonya posta hizmetlerinin kullanımının kapsamına dair düşüncelerini neden ifade ettiği hususu açık olmasa da, bahsi geçen düşüncenin, kendisi tarafından asıl karar verilen konu ile ilgisiz olduğu ve dolayısıyla bağlayıcılığının olmayacağı konusunda şüphe yoktur.” (356)…
