Mevzuatla belirtilmiş usul ve esaslar çerçevesinde kamu adına yürütülen her türlü…
Bununla birlikte özel kanunlarda, bazı kişilerin kamu görevlisi olmasalar dahi kamu…
Zimmet suçunun faili kamu görevlileridir ve bu nedenle zimmet suçu özgü bir suçtur
Doktrinde failin suçu işlediği sırada kamu görevlisi olmasının yeterli olduğu, sonradan bu sıfatı yitirmiş olmasının bir önemi olmadığı belirtilmektedir(22). Bu görüşe kısmen katılmaktayız. Kanaatimizce burada bir ayrımın yapılması gerekmektedir. Kamu görevlisi sıfatı istifa, işten çıkartılma ya da emeklilik gibi sebeplerle sona eriyorsa, suçun işlendiği sırada failin sıfatının kamu görevlisi olması yeterlidir. Ancak sıfat değişikliği bu sebeplerin dışında, kanun düzenlemesi ile yapılmışsa, durum değişebilir ve failin lehine olan kanunun uygulanması söz konusu olabilir. Örneğin, Türkiye Halk Bankası Anonim Şirketi ve Türkiye Cumhuriyeti Ziraat Bankası Anonim Şirketi personelinin ceza hukuku bakımından 2000 yılına kadar “memur” olarak kabul edildiklerini, ancak 4603 ve 4743 sayılı Kanunlar ile yapılan değişikliklerle bu sıfatlarının kaldırıldığını ifade etmiştik. Kamu bankaları da özel bankalar da Anonim Şirket olarak kurulmakta, tüm banka çalışanları özel hukuk hükümlerine göre faaliyetleri yürütmekte ve yine özel hukuk mevzuatı ve hükümleri uyarınca banka çalışanlarının hukuki sorumlulukları gündeme gelmektedir. Aynı işi, aynı mevzuatlara tabi olarak yapan kişilerin, sadece kamu ya da özel banka çalışanı olup olmadıklarına bakılarak farklı şekilde cezalandırılmaları adil değildir. Bir diğer ifadeyle, kamu bankası çalışanlarının hiçbir zaman kamu görevlisi olarak değerlendirilmemeleri gerekiyordu. Bu halde, kamu bankası çalışanlarının “memur” sıfatlarına son verilmesi, son derece yerinde bir düzenlemedir. Bu değişikliğin failin lehine olarak değerlendirilmesi ve geriye yönelik olarak uygulanması gerekmektedir(23).Sayfa 29