Şirketler Topluluğu Hukukunda Paysahipliği Haklarına Dayalı Hâkimiyet

Aker, hâkim şirket ile bu şirkete doğrudan veya dolaylı olarak bağlı bulunan şirketlerin şirketler topluluğunu oluşturduğunu belirtmektedir(2).

Altay, şirketler topluluğunu bir hâkim şirket ile ona bağlı en az bir bağlı şirketten oluşan, bununlar birlikte tekil bir yönetim anlayışı altında ekonomik bütünlük oluşturan model olarak tanımlamaktadır(3)…

Barlas ise konuya konzern kavramı üzerinden yaklaşarak hukuken bağımsız konumda bulunan teşebbüslerin ortak bir yönetme gücü gereğince birleşerek oluşturdukları ekonomik bütünlük çerçevesinde bir tanım yapmaktadır(4)…

Boyacıoğlu da aynı şekilde TTK’nın yürürlüğe girişinden önce konzern tanımından yola çıkarak yaptığı düzenleme önerisinde şu kapsamda bir şirketler topluluğu tanımı yapmıştır: “bir veya birden çok işletmenin, doğrudan veya dolaylı surette diğer bir veya birden fazla şirketi (işletmeyi), oy ya da sermaye çoğunluğuna veya yönetim organında ekseriyeti oluşturan sayıdaki üyeyi seçtirme hakkına dayalı olarak yahut diğer şekillerde, merkezi sevk ve idare altında toplaması halinde (dar anlamda) [topluluk]…

Çeker, şirketler topluluğunu bir şirketin doğrudan veya dolaylı bir şekilde kontrolü altında olan diğer şirketlerle oluşturduğu topluluk olarak tanımlamaktadır(6)…

Karayalçın, şirketler topluluğunu ekonomik açıdan bir sermaye grubunun kısmen veya tamamen birden fazla şirkete hâkim olması sonucu ortaya çıkan yapı olarak nitelendirmiştir(7)…