-
Favorilere ekle veya çıkar
-
ᴀ⇣ Yazı karakterini küçült

İstanbul Barosu
Süreli Yayın:
İstanbul Barosu Dergisi
Yayın tarihi: Mart 2014
Cilt: 88 Sayı: 1
Sayfa: 19 - 60
Prof. Dr. Yeşim M. Atamer, Ece Baş
Aşağıda bir kısmını gördüğünüz bu dokümana sadece Standart, Profesyonel veya Profesyonel + pakete abone olan üyelerimiz erişebilir.
Giriş
6502 sayılı yeni Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun (TKHK), 7.11.2013 tarihinde kabul edilmiş, 28.11.2013 tarihli 28835 sayılı Resmi Gazetede yayımlanmıştır. Kanun'un 87. maddesi gereği, yayım tarihinden 6 ay sonra, yani 28.05.2014 itibariyle yürürlüğe girmesi öngörülmüştür. Bunun sonucunda 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun yürürlükten kalkacaktır. Yeni kanunla beraber ilgili yönetmeliklerin de hazırlanması ve Mayıs sonuna kadar yayınlanması beklenmektedir.
6502 Sayılı Kanun'da satım sözleşmesi artık beş maddede ele alınmıştır (m. 8-12). Ancak düzenlenen konular itibariyle büyük bir farklılık tespit etmek mümkün değildir. Daha çok kanun koyucunun sistematik ve daha anlaşılır bir kanun kaleme alma kaygıları nedeniyle madde sayılarının arttığı görülmektedir. İlgili hükümler incelendiğinde, aynı 2003 yılında TKHK m.4'de yapılan değişikliklerde olduğu gibi, AB mevzuatından bir esinlenme olduğu anlaşılmaktadır.1
25 Mayıs 1999 tarihli Tüketici Malları Satım Sözleşmeleri ve İlgili Garantilerin Bazı Yönleri Hakkında 1999/44/AT sayılı Avrupa Parlamentosu ve Konseyi Yönergesi2 (bundan sonra Yönerge olarak anılacaktır) üye ülkelerde farklı şekilde iç hukuklara aktarılmıştır. Bazı AB ülkelerinde (örn. Alman Medeni Kanunu3 ve Avusturya Medeni Kanunu4) tüm satımları kapsayacak şekilde doğrudan genel satım hukuku kuralları değiştirilmiştir. Buna karşılık diğer bazı ülkeler Yönergeyi sadece tüketicilerle sınırlı uygulanmak üzere iç hukuka aktarmışlardır. Örneğin İngiltere'de özel bir yasa çıkarılmış (Sale and Supply of Goods to Consumers Regu- lations 20025), Fransa'da ise, aynı Türkiye'de olduğu gibi, Tüketici Kanunu'na (Code de la consommation L-211-212) ekleme yapılması tercih edilmiştir.6
Aşağıda, yeni TKHK m. 8-12 incelenirken özellikle değişen noktalar üzerinde durulacak ama aynı zamanda AB hukuku ile ne ölçüde uyum sağlandığı da tespit edilmeye çalışılacaktır. Bu bağlamda bazı AB ülkelerinde tüketici satım sözleşmesi açısından yaşanan sorunlar ve özellikle Avrupa Birliği Adalet Divanı'nın önemli içtihatları da aktarılmaya çalışılacaktır.
I. Malın Ayıplı Olması
A. Ayıbın Tanımı
| 6502 sayılı TKHK | 1999/44 sayılı AB Yönergesi m. 2 |
| Ayıplı Mal MADDE 8 - (1) Ayıplı mal, tüketiciye teslimi anında, taraflarca kararlaştırılmış olan örnek ya da modele uygun olmaması ya da objektif olarak sahip olması gereken özellikleri taşımaması nedeniyle sözleşmeye aykırı olan maldır. (2) Ambalajında, etiketinde, tanıtma ve kullanma kılavuzunda, internet portalında ya da reklam ve ilanlarında yer alan özelliklerinden bir veya birden fazlasını taşımayan; satıcı tarafından bildirilen veya teknik düzenlemesinde tespit edilen niteliğe aykırı olan; muadili olan malların kullanım amacını karşılamayan, tüketicinin makul olarak beklediği faydaları azaltan veya ortadan kaldıran maddi, hukuki veya ekonomik eksiklikler içeren mallar da ayıplı olarak kabul edilir. (3) Sözleşmeye konu olan malın, sözleşmede kararlaştırılan süre içinde teslim edilmemesi veya montajının satıcı tarafından veya onun sorumluluğu altında gerçekleştirildiği durumlarda gereği gibi monte edilmemesi sözleşmeye aykırı ifa olarak değerlendirilir. Malın montajının tüketici tarafından yapılmasının öngörüldüğü hâllerde, montaj talimatındaki yanlışlık veya eksiklik nedeniyle montaj hatalı yapılmışsa, sözleşmeye aykırı ifa söz konusu olur. Ayıplı Maldan Sorumluluk Madde 9 - (1) ... (2) Satıcı, kendisinden kaynaklanmayan reklam yoluyla yapılan açıklamalardan haberdar olmadığını ve haberdar olmasının da kendisinden beklenemeyeceğini veya yapılan açıklamanın içeriğinin satış sözleşmesinin akdi anında düzeltilmiş olduğunu veya satış sözleşmesi kurulma kararının bu açıklama ile nedensellik bağı içinde olmadığını ispatladığı takdirde açıklamanın içeriği ile bağlı olmaz. | (1) Satıcı tüketiciye satım sözleşmesine uygun mallar teslim etmek zorundadır. (2) Tüketim malları aşağıdaki hallerde sözleşmeye uygun sayılırlar: (a) Satıcı tarafından mala ilişkin olarak verilen tanıma uygun olan ve alıcıya verilen örnek veya modelin özelliklerine sahip olan mallar; (b) Tüketicinin sözleşmenin kurulması esnasında satıcıya bildirdiği ve satıcı tarafından kabul edilen özel kullanım amacına uygun olan mallar; (c) Aynı türden malların normalde kullanıldığı amaca uygun olan mallar; (d) Malın doğası ve malın özelliklerine ilişkin olarak satıcı, imalatçı veya onun temsilcisi tarafından özellikle etiketler ve reklamlar yoluyla kamuya yapılan bildirimler de dikkate alındığında türdeş mallar için normal sayılan kalite ve performansa sahip olan mallar. (3) Sözleşmenin kurulması aşamasında tüketicinin haberdar olduğu veya olmamasının mümkün olmadığı sözleşmeye aykırılıklar veya tüketicinin satıcıya temin ettiği bir malzemenin ayıbına dayanan sözleşmeye aykırılıklar bu madde anlamında sözleşmeye aykırılık olarak nitelendirilemez. (4) Satıcının kamuya yapılan açıklamalardan paragraf 2(d) uyarınca sorumluluğu aşağıdaki hallerde söz konusu olmaz: -Satıcı açıklamalardan haberdar olmadığını ve haberdar olmasının da kendisinden beklenemeyeceğini ispat ederse; -Açıklamanın içeriğinin satım sözleşmesinin akdi anında düzeltilmiş olduğunu ispat ederse veya -Tüketim mallarını satın alma kararının bu açıklamadan etkilenmiş olamayacağını ispat ederse. (5) Malın gereği gibi monte edilmemesi sözleşmeye aykırı ifa olarak değerlendirilir; yeter ki montaj satım sözleşmesinde kararlaştırılmış ve satıcı tarafından veya onun sorumluluğu altında gerçekleştirilmiş olsun. Malın montajının tüketici tarafından yapılmasının öngörüldüğü hallerde de, yanlış montajın, montaj talimatındaki bir ayıba dayanması durumunda sözleşmeye aykırı bir ifa söz konusu olur.” |