Resmi Gazete Dışındaki Kaynak
No.:
4858430
Kurum:
Sosyal Güvenlik Kurumu
Kabul Tarihi:
06.09.2016
Yürürlüğe Giriş Tarihi:
06.09.2016
Bu doküman Resmi Gazete dışında bir kaynakta yayınlanmıştır. Konsolide metin çalışmaları ilgili kaynak güncellendikçe sağlanabilmektedir.
Sayı : 84228040/24684114/2016-01-E.4858430
Konu: Vahidi Fiyat
GENEL YAZI
5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde hizmet akdi ile bir veya birden fazla işveren tarafından çalıştırılanlar sigortalı sayılmıştır. Kanunun “Tanımlar" başlıklı 3 üncü maddesinde hizmet akdi, 6098 sayılı Kanunda sayılan hizmet akdi ve iş mevzuatında tanımlanan iş sözleşmesi olarak tanımlanmıştır.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunun 393 üncü maddesi ile hizmet sözleşmesi, işçinin işverene bağımlı olarak belirli veya belirli olmayan süreyle iş görmeyi ve işverenin de ona zamana veya yapılan işe göre ücret ödemeyi üstlendiği sözleşme olarak değerlendirilmekte, kişinin, durumun gereklerine göre ancak ücret karşılığında yapılabilecek bir işi belli bir zaman için görmesi ve bu işin de işveren tarafından kabul edilmesi halinde hizmet sözleşmesi kurulmuş sayılmaktadır. 6098 sayılı Kanunun 470 inci maddesi ile eser sözleşmesi (istisna akdi) yüklenicinin bir eser meydana getirmeyi, iş sahibinin de bunun karşılığında bir bedel ödemeyi üstlendiği sözleşme olarak tanımlanmıştır. Bu nedenle, sigortalılık yönünden işveren ile çalıştırdığı kişi arasındaki iş ilişkisinin istisna akdine dayanması halinde 5510 sayılı Kanun kapsamında sigortalılıktan söz edilememektedir.
4857 sayılı İş Kanununun 8 inci maddesinde ise iş sözleşmesi, bir tarafın (işçi) bağımlı olarak iş görmeyi, diğer tarafın da (işveren) ücret ödemeyi üstlenmesinden oluşan sözleşme olarak tanımlanmış olup hizmet akdinin unsurlarında iş, ücret, bağımlılık ve zaman unsurları bulunmaktadır.
İş (hizmet) sözleşmesi belirli bir süre için yapılabileceği gibi süresiz de yapılabilmektedir. Hizmetin sözleşme süresi içinde günün belli saatlerinde, haftanın veya ayın belirlenen günlerinde yerine getirilmesi de mümkün bulunmaktadır. Belirlenen şekildeki çalışmalar hizmet akdinin niteliğini değiştirmemektedir. 4857 sayılı Kanunda hizmet sözleşmelerinin yazılı yapılması gerektiği hükme bağlanmış, belirli süresi bir yıl veya daha uzun süreli hizmet akitlerinin yazılı yapılması zorunlu kılınmıştır. İş sözleşmesinin süresiz yapılması şart ve zorunluluk arz etmediği gibi hizmet akitlerinin yazılı yapılmamış olması da hizmet akdinin varlığını değiştirmemektedir.
4857 ve 6098 sayılı Kanunlar göz önüne alındığında iş veya hizmet akdinin iş, ücret ve bağımlılık olmak üzere üç ana unsurdan oluştuğu görülmektedir.
Bu unsurlar;
İş görme, hizmet sözleşmesinin zorunlu unsurudur. İş, karşı taraf için ekonomik değeri olan her türlü fikri ve bedeni çalışmadır. İş sözleşmesine göre işçi işverene iş görmekle yükümlüdür. Bu çalışma bedenen olabileceği gibi fikren de olabilmektedir.
Ücret, işçinin yaptığı işin karşılığı olup işveren veya üçüncü kişilerce işçiye sağlanan para veya parasal değeri bulunan menfaatlerden oluşan gelirdir. Ücret sözleşmelerde zorunlu unsurdur.
Taraflar sözleşmede ücreti ve zaman esasına göre tespit edebileceği gibi parça başına da belirleyebilmektedirler.
Bağımlılık, iş sözleşmesinin en ayırıcı unsurudur. İşin yapılması sırasında işverenin talimatlarına sıkı sıkıya bağlı olunması ve işverence denetlenmesi anlamına gelmektedir. Bağımlılık unsuru iş sözleşmesini eser ve vekalet akdi gibi sözleşmelerden ayırmaktadır. Eser sözleşmede işi yapan bir bedel karşılığı olarak iş sahibine bir eser yapıp teslim ederken bağımsız hareket eder, işverenden emir almaz bu da eser akdini hizmet akdinden ayıran en önemli belirleyiciliktir.
İstisna sözleşmelerinde iş sahibi ile yüklenici arasında yapılan bir anlaşma ile önceden kararlaştırılan belli bir bedel karşılığı iş sahibinin denetimi olmadan bağımsız bir çalışma ile bir nesnenin yapımı, onanını, bakımı yada üstlenilen işin yerine getirilmesi esastır.
Diğer bir anlatımla bir iş ilişkisinin hizmet akdine dayanıyor olabilmesi için belirli bir işin, işverene bağımlı olarak çalışma karşılığında bir ücret karşılığında yapılması gerekmektedir. Bu bakımdan hizmet akdinde sürdürülen ve devam eden hizmet, istisna akdinde ise işten hasıl olacak sonuç önemlidir. İstisna akdine göre çalışanların 5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendine göre sigortalı sayılmaları mümkün değildir.
506 sayılı Kanunun mülga 3 üncü maddesinin (I/A) bendi gereğince, 1/1/1984 tarihi itibariyle yapılan düzenleme ile kamu sektörüne ait tarım ve orman işlerinde ücretle, özel sektöre ait tarım ve orman işlerinde ücretle ve sürekli olarak, tarım sanatlarına ait işlerde, tarım işyerlerinde yapılan ve tarım işlerinden sayılmayan işlerde, tarım işyeri sayılmayan işyerlerinin park, bahçe, fidanlık ve benzeri işlerinde çalışanlar hariç olmak üzere tarım işlerinde çalışanlar 30/9/2008 tarihine kadar, 2008 yılı Ekim ayı başında yürürlüğe giren 5510 sayılı Kanunun 6 ncı maddesinin (ı) bendi gereğince de kamu idarelerinde ve 6111 sayılı Kanunla yapılan düzenleme ile 5510 Kanunun ek 5 inci maddesi kapsamında sayılanlar hariç olmak üzere tarım işlerinde veya orman işlerinde hizmet akdiyle süreksiz işlerde çalışanlar sigortalı sayılmamışlardır.