Resmi Gazete Dışındaki Kaynak
No.:
164
Authority:
Adalet Bakanlığı
Adoption Date:
20.02.2015
Valid start date:
20.02.2015
This document is published in different source than the Official Gazette. Consolidated text can be prepared as the related source is updated.
Konu : Gizli Soruşturmacı Görevlendirilmesinde Dikkat Edilecek Hususlar
GENELGE NO
164
Bilindiği üzere, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 139 uncu maddesinde gizli soruşturmacı görevlendirilmesi koruma tedbiri olarak düzenlenmiş; anılan maddenin yedinci fıkrasında bu görevlendirilmenin hangi suçlar için mümkün olabileceği belirtilmiştir.
Kanunda öngörülen suçlar bakımından bu tedbirin amacına uygun olarak kullanılabilmesi ve özellikle suç örgütlerinin organizasyonlarının açığa çıkartılabilmesi, örgütün işlemiş olduğu suçlarla ilgili delillerin toplanabilmesi ve örgüt tarafından işlenmesi planlanan suçların önlenebilmesi için Kanunun öngördüğü koşullarda ağır ceza mahkemesi tarafından oy birliği ile verilecek kararla görevlendirilen kamu görevlisinin kimliğinin görevin bitiminden sonra da gizli tutulması gerekmektedir. Böylece, sadece kendisi değil aynı zamanda yakınlarının da can güvenliğinin tehlikeye atılmasının önlenmesi, devam eden soruşturmanın selameti ve bu kişinin başka soruşturmalarda da görevlendirilmesi gibi önemli yararlar sağlanacaktır.
Öte yandan, gizli soruşturmacının kimliği ya da kimliğini açık edecek bilgilerin deşifre edilmesi Kanunun emredici hükümlerine de aykırılık teşkil edecektir.
Diğer taraftan, 14/2/2007 tarihli ve 26434 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Ceza Muhakemesi Kanununda Öngörülen Telekomünikasyon Yoluyla Yapılan İletişimin Denetlenmesi, Gizli Soruşturmacı ve Teknik Araçlarla İzleme Tedbirlerinin Uygulanmasına İlişkin Yönetmeliğin “Gizlilik” kenar başlıklı 31 inci maddesinde; “Gizli soruşturmacının kimliği ile ilgili tüm bilgiler talep ve kararda gösterilemeyeceği gibi görevinin sona ermesinden sonra da tüm bilgi ve belgeler gizli tutulur. Ayrıca bütün bu işlemler sırasında gizliliğe uyulur.” hükmüne yer verilmiştir.
Anılan Yönetmeliğin “Gizli soruşturmacının çalışma ilkeleri” kenar başlıklı 28 inci maddesinin beşinci fıkrasında ise, bir suç soruşturması nedeniyle görevlendirilen gizli soruşturmacının takibi, can güvenliğinin sağlanması, hayatının tehlikeye düştüğü durumlarda bu kişinin operasyondan çekilmesi ve kollukla irtibatını sağlamak üzere, ilgili kolluk birimi tarafından sorumlu kolluk görevlisi belirlenmesi öngörülmüştür.
Gizli soruşturmacının kimliğinin gizliliğinin sağlanması ve toplanan bilgi ve delillerin zamanında ve doğru bir şekilde ilgili Cumhuriyet başsavcılığına aktarılabilmesi bakımından en önemli araçlardan biri olan sorumlu kolluk görevlisinin belirlenmesi sayesinde, bu koruma tedbirinin amacına uygun bir şekilde ifası temin edilecektir.
Bu itibarla;
Gizli soruşturmacı görevlendirilmesi koruma tedbirinin uygulanmasında;
1) Görevlendirilen kişinin kimlik bilgilerine veya gerçek kimliğini açık edebilecek bilgilere yer verilmeyerek Yönetmeliğin 28 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca ilgili kolluk birimi tarafından verilen aidiyet numarasının kullanılması,
2) Anılan Yönetmeliğin 28 inci maddesinin beşinci fıkrası uyarınca ilgili kolluk birimi tarafından sorumlu kolluk görevlisi olarak belirlenen adli kolluk personelinin aidiyet numarasına da kararda yer verilmesi,
3) Gizli soruşturmacı görevlendirilmesi suretiyle elde edilen kişisel bilgilerin, görevlendirildiği ceza soruşturması ve kovuşturması dışında kullanılamayacağı ve suçla bağlantılı olmadığının anlaşılması halinde derhâl yok edilmesi gerektiğinin hatırdan çıkarılmaması,
Konularında gereken dikkat ve özenin gösterilmesini rica ederim.