2012/11 İcra ve İflas Kanunu Uyarınca Yapılan Kısmi Tahsilatın Mahsubu

Alacaklı alacağın bir kısmı için kefalet, rehin veya sair teminat almış ise borçlu kısmen icra eylediği tediyeyi temin edilen veya teminatı daha iyi olan kısma mahsup etmek hakkını haiz değildir.” hükmüne amirdir.

01/07/2012 tarihinde yürürlüğe girecek olan 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun “Kısmen ödemede” başlıklı 100 üncü maddesinde de;

“Borçlu, faiz veya giderleri ödemede gecikmemiş ise, kısmen yaptığı ödemeyi ana borçtan düşme hakkına sahiptir. Aksine anlaşma yapılamaz.

Alacaklı, alacağın bir kısmı için kefalet, rehin veya başka bir güvence almış ise, borçlu kısmen yaptığı ödemeyi, güvence altına alınan veya güvencesi daha iyi olan kısma mahsup etme hakkına sahip değildir.” hükmü yer almaktadır.

Yukarıda açıklanan madde hükümleri ile likit alacağa ilişkin faiz ve giderler ödenmemişse alacaklının kısmi ödemeyi ilk önce faiz ve giderlere, sonra asıl borca mahsup etme hakkı düzenlenerek, alacaklıya bir seçim hakkı tanınmıştır. Giderlerden maksadın alacağın tahsilini teminen yapılan masraflar olduğu, diğer bir ifadeyle dava ve icra masrafları ile vekalet ücreti olduğu, ayrıca borçlunun faiz veya masrafları ödemede gecikmesi halinde kısmen yaptığı bu ödemenin asıl alacağa mahsubunu isteyemeyeceği, alacaklının da bu talebi reddedebileceği Yargıtay’ın yerleşmiş içtihatlarıyla istikrar kazanmıştır.

Bu nedenle, İcra ve İflas Kanunu uyarınca icra dairelerinden yapılan kısmi tahsilatın öncelikle asıl borca, asıl borcun tamamen kapanmasından sonra sırasıyla fark, faiz, masraf ve vekalet ücreti hesabına mahsup edilmesine ilişkin Devredilen Sosyal Sigortalar Kurumu Hukuk Müşavirliğinin 20/09/1966 tarih, 1050 sayılı “İcra dairelerinden yapılacak kısmi tahsilatın mahsubu Hk.” Genelgesi yürürlükten kaldırılmış olup, bundan böyle 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 96 ncı maddesinden kaynaklanan alacaklarımız hariç olmak üzere, İcra İflas Kanunu hükümleri uyarınca takip edilen Kurumumuz likit alacaklarının tahsilini teminen başlatılacak icra takiplerinde 818 sayılı Borçlar Kanununun 84 üncü maddesi ve 01/07/2012 tarihinden itibaren de 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 100 üncü maddesi çerçevesinde talepte bulunulması, yapılan kısmi ödemelerin ilk önce faiz, masraf ve vekalet ücretine, sonra asıl borca mahsup edilmesi gerekmektedir.

Bilgi edinilmesini ve gereğini rica ederim.