2007/19 Koruyucu Güvenlik Tedbirleri Genelgesi

Projenin gerçekleştiği yıllarda yerleşimin olmadığı, özellikle, daha sonra yerleşimin yoğunlaştığı bölgelerde can ve mal emniyetinin tehlikeye düşmesi yanında evsel atıkların da atıldığı ve kötü kokularla birlikte hoş olmayan görüntülerin de oluştuğu bilinmektedir.

Bunların önlenmesi için, güvenlik önlemi olarak, söz konusu kanalların etrafına kafes tel çit, beton korkuluk veya demir bariyer yapılması maksadıyla ödenek verilmesi taleplerinin son günlerde artmış olduğu görülmektedir.

Ülkemizin içerisinde bulunduğu ekonomik darboğaz ve bakım onarım ödeneklerinin miktarı dikkate alındığında, söz konusu taleplerin Kurumumuzca karşılanması mümkün değildir.

Bilindiği üzere; 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu’nda Büyükşehir, ilçe ve ilk kademe belediyelerinin görev ve sorumluluktan, 5393 sayılı Belediye Kanunu’nda belediyenin görev, yetki ve sorumlulukları belirtilmiştir. Köylerle ilgili hizmetler il veya ilçe özel idareleri bünyesinde gerçekleştirilmektedir.

Ayrıca, bu tesislere ait servis yollan da, yerleşimle birlikte, il veya ilçe trafik komisyonlarınca tescil edilerek trafiğe açılmakta ve ilgili belediyelerce asfaltlanarak şehiriçi ulaşım yolu olarak kullanılmaktadır.

Söz konusu Kanunların ilgili hükümlerinden hareketle, şehrin bütünlüğüne hizmet eden koruyucu donatıların yapılması ve alt yapı hizmetlerinin yürütülmesi yerel yönetimlerin asli görevlerindendir. Bu itibarla sulama ve drenaj kanalları veya taşkın tesisleri DSİ’ce inşa edilmiş olsalar bile, imara açılmış, çevresine konutlar yapılmış ve servis yolları şehiriçi ulaşım amaçlı olarak trafiğe tahsis edilen bu tesislerde mal ve can güvenliğini temine yönelik tedbirlerin alınması yerel yönetimlerin görevlerindendir.

Bu bakımdan, konunun il ve ilçe koordinasyon kurulu toplantılarında gündeme getirilmesi, sorunun; ancak yerel yönetimler öncülüğünde, su kullanıcı örgütleri ve diğer sivil toplum örgütlerinin de desteği ile çözülebileceği belirtilmelidir. Ancak, bu önlemin yanında söz konusu kanallar boyunca, belli aralıklarla, öncelikli olarak, İlgi (a) yazımız ekinde gönderilen “DSİ Tesislerinde Kullanılacak Tanıtma ve Uyarı Levhaları” kitabında belirtilen teknik kriterlere uygun şekilde, yasak ve uyarı levhaları da görünür ve okunur şekilde hazırlanarak yerleşim yerleri boyunca, yerleşim yoğunluğuna göre, baraj ve gölet çevresinde ise en fazla 200 m arayla yerleştirilmelidir. Levhalar, yerlerinde, fotoğraflanmalı ve tutanak tutulmalıdır. Bu levhaların hazırlanmasında DSİ standartları yanında Karayolları yasak ve uyarı levhaları standartları esas alınabilir. Bunun yanında kanalların şevlerine büyük harflerle “kanala girmenin, yüzmenin ve balık avlamanın yasak olduğunu” belirten yazılar epoksi boyalarla yazılmalıdır. Baraj veya göletlerde göl alanı çevresinde ve kret üzerinde “göle girmenin, yüzmenin ve avlanmanın yasak ve tehlikeli” olduğunu belirten tabelalar yerleştirilmelidir. Yerleştirilen yasak ve uyarı levhaları DSİ ve devralan kuruluş elemanlarınca 3 ayda bir kontrol edilmeli, eksikler tamamlanmalı, yazısı ve boyası silinenlerin yenilenmesi için ilgililer uyarılmalıdır.

Ayrıca; İlgi (b) yazımızda da belirtildiği üzere; nüfus yoğunluğuna göre, uygun aralıklarla, çizimleri gönderilen merdiven ve zincir uygulamasının sulama kanallarında uygulanması da Önemli bir emniyet tedbiri olarak değerlendirilmektedir. Zincir ve merdiven uygulamalarında, sifon, tünel, galeri girişlerine 50 m kala merdiven ve zincir konulması ve merdivenin zincir ve şamandıra membaına en çok 30 cm uzaklıkta olmasına dikkat edilmelidir.

Bunun dışında; il veya ilçe trafik komisyonunca ulaşım yolu olarak tescil edilen servis yollarının bakım ve onarımlarının ilgili belediyelerce yapılması için gerekli çalışmaların yapılması zorunluluk arzetmektedir.

Bilgilerinizi ve gereğini rica ederim.