Resmi Gazete Dışındaki Kaynak
No.:
2012/3
Kurum:
MALİYE BAKANLIĞI
Kabul Tarihi:
13.11.2012
Yürürlüğe Giriş Tarihi:
13.11.2012
Bu doküman Resmi Gazete dışında bir kaynakta yayınlanmıştır. Konsolide metin çalışmaları ilgili kaynak güncellendikçe sağlanabilmektedir.
T.C.
MALİYE BAKANLIĞI
Gelir İdaresi Başkanlığı
Sayı :B.07.1.GİB.0.06.30/105[365]-10
Konu :
VERGİ USUL KANUNU İÇ GENELGESİ
(SIRA NO: 2012/3 )
........................ VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞINA
Vergi Usul Kanununun "Ceza Kesme Yetkisi" başlıklı 365 inci maddesi hükmü uyarınca 359 uncu maddede yazılı suçların işlenişine iştirak eden suç ortaklarına kesilecek cezada yetkili vergi dairesi mevzuunda yargı mercilerinin kararları ile İdaremiz uygulamasındaki farklılık sebebiyle aşağıdaki açıklamaların yapılmasına lüzum görülmüştür.
1. VERGİ USUL KANUNUNUN İLGİLİ HÜKMÜNÜN UYGULANMASI
213 Sayılı Vergi Usul Kanununun 4 üncü maddesinde vergi dairesinin tanımı yapılmış, mükelleflerin vergi uygulamaları bakımından hangi vergi dairesine bağlı olduklarının vergi kanunları ile belirleneceği, ancak Maliye Bakanlığının gerekli görülen hallerde vergi dairesi yetki alanını, vergi türü, meslek ve iş grupları itibariyle mükelleflerin bağlı olacakları vergi dairesini belirlemeye yetkili olduğu hüküm altına alınmıştır.
Aynı Kanunun 344 üncü maddesinin ikinci fıkrasında "Vergi ziyaına 359 uncu maddede yazılı fiillerle sebebiyet verilmesi halinde bu ceza üç kat, bu fiillere iştirak edenlere ise bir kat olarak uygulanır." hükmü, 360 ıncı maddesinde "359 uncu maddede yazılı suçların işlenişine iştirak eden suç ortaklarının bu suçların işlenmesinde menfaatinin bulunmaması halinde, Türk Ceza Kanununun suça iştirak hükümlerine göre hakkında verilecek cezanın yarısı indirilir." hükmü, 365 inci maddesinde ise "Vergi cezaları olayların ilgili bulunduğu vergi bakımından mükellefin bağlı olduğu vergi dairesi tarafından kesilir." hükmü yer almaktadır.
213 sayılı Kanunun 365 inci maddesinde yer alan hüküm, Başkanlığımızca öteden beri 359 uncu maddede yazılı suçların işlenişine iştirak edenlere kesilecek cezanın, asıl failin (fiiline iştirak edilen kişi) değil, fiile iştirak eden kişinin bağlı olduğu vergi dairesi tarafından kesilmesi gerektiği şeklinde yorumlanmış ve uygulamaya bu doğrultuda yön verilmiştir.
Ancak kesilen cezaların ihtilaf konusu yapılması neticesinde, Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunun 10.10.2008 tarihli ve E.No:2007/489, K.No:2008/627 sayılı kararı da dâhil olmak üzere, yargı mercilerinin müstakar hâle gelen kararlarında ‘Vergi Usul Kanununun 365 inci maddesinde ceza kesme yetkisi, olayların ilgili bulunduğu vergi bakımından mükellefin bağlı olduğu vergi dairesine tanınmış olduğundan bir vergi yükümlüsünün ceza gerektiren eylemine iştirakin varlığında, iştirak eden fail adına ceza kesmeye yetkili dairenin, eylemine iştirak edilen vergi yükümlüsünün bağlı bulunduğu vergi dairesi' olduğu gerekçesine yer verilerek cezalar kaldırılmaktadır.
Gereksiz ihtilaflara meydan vermemek ve dava kayıplarına engel olmak bakımından, bundan böyle 359 uncu maddede yazılı suçların işlenişine iştirak eden suç ortaklarına kesilecek cezanın, suçun asıl faili olan mükellefin bağlı bulunduğu vergi dairesi tarafından kesilmesi uygun görülmüştür. Ayrıca, kesilen cezanın tahakkuk ettirilmesi ve tahsil edilmesinde de cezayı kesen vergi dairesinin yetkili olacağı tabiidir.
2. KESİLMİŞ/KESİLECEK CEZALARIN DURUMU
Bu iç genelgenin yayımından önce kesilip kesinleşen cezaların takip ve tahsili yolunda gerekli işlemlere devam edilecektir.
Ancak, münhasıran 1.1.2008 tarihinden sonraki dönemlere ilişkin olarak, yukarıda yer alan açıklamalara aykırı olarak kesilen cezalardan kesinleşmemiş olanlarının tamamının, (yargıya intikal ettirilmiş olanlar dâhil) terkin edilip yukarıda yer alan açıklamalara uygun olarak tekrar kesilmesi gerekmektedir. Bu itibarla, cezaların terkin edilmesinden sonra konunun yukarıda yer alan açıklamaya göre yetkili vergi dairesine derhal yeni ihbarname düzenlenmek üzere intikal ettirilmesi gerekmektedir.
Diğer taraftan, terkin edilen cezalar daha evvel yargı mercilerine intikal ettirilmişse terkine dair bu mercilere bilgi verileceği tabiidir.
Bilgi edinilmesini ve gereğini rica ederim.
Mehmet KİLCİ
Gelir İdaresi Başkanı