Dosya olarak kaydet: PDF - WORD

Ekler

Görüntüleme Ayarları:
Salt metin olarak göster (Kelime işlemcilere uygun görünüm)
Mülga veya iptal edilen kısımları gizle
Değişikliklere ilişkin notları gizle

Konsolide metin (Sürüm: 44)

Birinci Fasıl

Tabipler

MADDE 1

Türkiye Cumhuriyeti dâhilinde tababet icra ve her hangi surette olursa olsun hasta tedavi edebilmek için tıp fakültesinden diploma sahibi olmak şarttır.

MADDE 2

Yukarıki maddede yazılı diplomanın muteber olması için diploma sahibinin 8 Teşrinisani 1339 tarih ve 369 numaralı kanun mucibince hizmeti mecburesini ikmal etmiş ve diplomasının Sıhhiye ve Muaveneti İçtimaiye Vekâletince tasdik ve tescil edilmiş olması lâzımdır. Tababet sanatını icra etmek istiyen askerî tabipler de diplomalarını tasdik ve tescil ettirirler. Ancak hizmeti mecburelerini ifa eyledikleri müddetçe diplomaları alıkonulan tabipler bu müddet zarfında dahi icrayı sanata mezundurlar.

MADDE 3

Yukarıki maddelerde zikredilen tabip diplomasını ve fenni cerrahi veya şuabatında ihtisas sahibi olduğuna dair işbu kanunun tarifleri dairesinde vesaiki lâzimeyi haiz olmayan hiç bir kimse hiç bir ameliyei cerrahiye icra edemez. Cerrahii sağireye ait ameliyat ile sünneti her tabip yapabilir. Ancak, olağanüstü ve istisnai hâllerde Sağlık Bakanlığınca düzenlenecek eğitimi alan kimseler tarafından hekim gözetiminde sünnet ameliyesi yapılmasına Bakanlıkça izin verilebilir. Sıhhiyeve Muaveneti İçtimaiye Vekâleti tarafından açılan ve idare edilen mekteplerden mezun küçük sıhhiye memurları ve işbu mekteplere muadil tedrisat yapan mekteplerden mezun olup şehadetnameleri Sıhhiye ve Muaveneti İçtimaiye Vekâletince tasdik ve tescil edilenler talimatnamelerinde yazılı olanlara münhasır kalmak şartile küçük ameliyeleri yapabilirler.

Acil tıbbi yardım ve bakım ile sınırlı kalmak ve Sağlık Bakanlığınca çıkarılacak yönetmeliğinde belirtilmek kaydıyla acil tıp teknikerleri ile verilecek gerekli eğitimleri başarıyla tamamlamak kaydıyla Türk Silahlı Kuvvetleri, Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığında görevli sağlık astsubayları hastaya müdahale edebilir, bu hususta lazım gelen iş ve işlemleri yapabilirler. Hastane öncesi acil tıbbi yardım veren personel özel tip kıyafet giyer.*

Türk Silahlı Kuvvetlerince yetiştirilen ve Türk Silahlı Kuvvetleri, Jandarma Genel Komutanlığı veya Sahil Güvenlik Komutanlığına tertiplenen sıhhiye sınıfına mensup erbaş ve erler de birliklerinde görev yaptıkları süre ve görevle sınırlı olmak üzere küçük sıhhi işlemleri yapmaya yetkilidirler.

Yukarıdaki fıkranın uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar, Cumhurbaşkanınca yürürlüğe konulacak yönetmelikte gösterilir.

Türk Silahlı Kuvvetleri muharip unsurlarından, Jandarma Genel Komutanlığı ile Sahil Güvenlik Komutanlığı operasyonel unsurlarından ve Emniyet Genel Müdürlüğü Özel Harekat Dairesi Başkanlığının merkez ve taşra teşkilatı personelinden görevlendirilen ve ilgili eğitimi başarıyla tamamlayanlar, görev yaptıkları süre ve görevle sınırlı olmak üzere, sağlık personeli yokluğunda, sağlık hizmetine ulaşıncaya kadar acil tıbbi müdahaleleri yapmaya yetkilidir. Söz konusu personelin yetki ve sorumlulukları ile bu fıkranın uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar, İçişleri Bakanlığı, Millî Savunma Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığınca müştereken hazırlanan yönetmelikle düzenlenir.

MADDE 4

Yabancı memleketlerin Tıp fakültelerinden izinli hekimlerin Türkiye'de hekimlik edebilmeleri için Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığından ve Üniversite Tıp Fakültesi Profesörler Meclisinden seçilmiş bir jüri heyeti tarafından hüviyetlerine bakıldıktan sonra diplomalarının Türkiye Tıp Fakültesi ders programının ve öğrenim süresinin aynı veya benzeri bir fakülteden bütün sınaç devreleri geçirilerek alınıp alınmamış olduğu araştırılır. Bu şartlarda alınmış olduğu anlaşılan diplomalar kabul edilip Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığınca onaylanarak kütüğe geçirilir ve iyelerinin sanat yapmalarına izin verilir. Bu şartlara uygun olarak alınmamış diplomaların iyeleri Tıp Fakültesi Profesörler Meclisince seçilmiş bir jüri heyeti karşısında Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığından gönderilecek bir işyar da bulunduğu halde teori ve pratikten bir sınaç geçirirler. Bu sınacın şekli Sağlık ve Sosyal Yardım ve Kültür Bakanlıkları tarafından beraberce kararlaştırılır. Ancak Türkiye Tıp Fakültesi öğrenim süresine ve ders programlarına göre okumamış olanlar eksiklerini tamamlamak üzere Tıp Fakültesinde okuduktan ve staj gördükten sonra sınaca girerler. Sınaçları başaranların sanat yapmalarına usulüne göre izin verilir.

MADDE 5

Hususî muayenehane açmak veyahut elinde muayenehane tesis eylemek suretile sanatını icra eylemek istiyen her tabip hasta kabulünebaşladığından itibaren en çok bir hafta içinde isim ve hüviyetini, diploma tarih ve numarasını ve muayenehane ittihaz eylediği mahal ile mevcut ise ihtisas vesikalarını mahallin en büyük sıhhiye memuruna kaydettirmeğe ve muayene hanenin nakli halinde en az yirmi dört saat evvel keyfiyeti nakli ihbaramecburdur.

MADDE 6

Bir mahalde sanatını icra eden mukayyet bir tabip o mahalli terkeylediği veya herhangi bir sebeple olursa olsun muayenehanesini set ile icrayı sanattan sarfınazar ettiği takdirde en az yirmi dört saat evvel evvelce kaydedilmiş olduğu sıhhiye dairesine müracaatla kaydına işaret ettirir.

MADDE 7

Münhasıran veya kısmen Türk memur ve müstahdem kullanılan müessesatı umumiye ve hususiye ile Türk hastaları da tedavi eden herhangi bir müessesei hayriye ve sıhhiyede istihdam edilecek tabiplerin birinci ve ikinci maddelerde gösterilen vasıfları haiz olması şarttır. Yetmiş yedinci maddede zikredilen ecnebi tabipler bu hükümden müstesnadır.

MADDE 8

Türkiye'de icrayı tababet için bu kanunda gösterilen vasıfları haiz olanlar umumî surette hastalıkları tedavi hakkını haizdirler. Ancak herhangi bir şubei tababette müstemiren mütehassıs olmak ve o unvanı ilân edebilmek için Türkiye Tıp Fakültesinden veya Sıhhiye vekâletince kabul ve ilân edilecek müessesattan verilecek veyahut ecnebi memleketlerin maruf bir hastane veya lâburatuarından verilip Türkiye Tıp Fakültesince tasdik edilmiş bir ihtisas vesikasını haiz olmalıdır.

MADDE 9

Eğitim kurumlarına eğitim yetkisi verilmesi ve eğitim yetkisinin kaldırılmasına ilişkin teklifleri karara bağlamak, uzmanlık ana dallarının rotasyonlarını belirlemek, uzmanlık sınavı jürilerini tespit etmek, yabancı ülkelerde asistanlık yapanların bilimsel değerlendirilmesini yapacak fakülteleri ve eğitim hastanelerini belirlemek, tıpta uzmanlık eğitimi ve uzman insan gücü ile ilgili görüşler vermek, uzmanların tıbbî gelişmeleri izlemesini sağlayıcı inceleme ve araştırmalar yapmakla görevli olmak üzere, Sağlık Bakanlığının sürekli kurulu niteliğinde Tıpta Uzmanlık Kurulu teşkil olunmuştur.

Tıpta Uzmanlık Kurulu;

a) Bakanlık Müsteşarı, ilgili genel müdür ve 1. Hukuk Müşaviri,

b) Biri diş tabibi olmak üzere eğitim hastanelerinden Bakanlığın seçeceği beş,

c) Dört tıp fakültesinden ve bir diş hekimliği fakültesinden YÖK'ün seçeceği birer,

ç) Gülhane Askeri Tıp Akademisi ve Fakültesinin seçeceği bir,

d) Türk Tabipleri Birliğinin seçeceği bir,

e) Türk Diş Hekimleri Birliğinin seçeceği bir,

üyeden oluşur.

Kurumlar, seçecekleri asıl üye sayısı kadar yedek üye de belirler.

Kurula seçilecek asıl ve yedek üyelerin uzman olmaları, ayrıca en az üç yıllık klinik veya laboratuvar şefi ya da profesör unvanına sahip bulunmaları şarttır. Üyelerin görev süreleri üç yıldır. Süresi bitenler tekrar seçilebilir.

Kurul, Bakanlığın daveti üzerine yılda en az iki kez toplanır. Kurula Bakanlık Müsteşarı veya yapılacak ilk toplantıda üyeler arasından seçilecek başkan vekili başkanlık eder. Kurul, üyelerden en az beşinin teklifi ile olağanüstü toplanır.

Kurul, üyelerin üçte ikisinin katılımı ile toplanır. Türk Tabipleri Birliği temsilcisi yalnızca tabiplerle ilgili, Türk Diş Hekimleri Birliği temsilcisi de yalnızca diş tabipleri ile ilgili konuların görüşüleceği toplantılara katılabilirler ve kendi meslek alanları ile ilgili konularda oy kullanırlar. Kararlar oyçokluğuyla alınır. Oyların eşitliği halinde başkanın bulunduğu taraf çoğunluğu sağlamış sayılır. Ancak, kurumların eğitim yetkisinin kaldırılmasına ilişkin toplantılarda katılanların en az üçte iki çoğunluğu ile karar alınması şarttır.

Kurul toplantılarına üst üste iki kez mazeretsiz olarak katılmayanların üyeliği düşer.

Kurulun çalışma usûl ve esasları ile ilgili diğer hususlarla ihtisas belgelerinin alınması ve uzmanlık eğitimi ile ilgili diğer usûl ve esaslar Sağlık Bakanlığınca hazırlanıp Bakanlar Kurulunca yürürlüğe konulacak yönetmelikle düzenlenir. Bu yönetmelik yürürlüğe konuluncaya kadar, mevcut düzenlemelerin uygulanmasına devam edilir.

MADDE 10

Usul ve nizamına tevfikan müderris, muallim ve emsali sıfatları iktisap etmemiş veya sekizinci maddede zikredilen vesikaları istihsal eylememiş bir tabibin tıp tedris ve talimine ve ihtisasa müteallik unvanları kullanması ve bunları veya hakikate tevafuk etmiyen sair sıfatları herhangi şekil ve suretle ilân etmesi memnudur.

MADDE 11

Mahkemelerce ihtibar için müracaat edilecek tabipler yalnız bu kanun ile Türkiye'de icrayı sanat salâhiyetini haiz olanlardır. Muhtebirlere sureti müracaat ve bunların müstahak olacakları ücret ve tazminat miktarları hakkında Sıhhiye ve Adliye vekâletlerince müşterek bir talimatname tertip olunur.

MADDE 12

Sanatını icra etmek üzere bir mahalde kayıtlı olan herhangi bir tabibin bizzat dükkân ve mağaza açmak suretiyle her türlü ticaret yapması memnudur.

Tabipler, diş tabipleri ve tıpta uzmanlık mevzuatına göre uzman olanlar; 14/7/1965 tarihli ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 28 inci maddesi, 27/7/1967 tarihli ve 926 sayılı Türk Silâhlı Kuvvetleri Personel Kanununun ek 27 nci maddesi, 4/11/1981 tarihli ve 2547 sayılı Yükseköğretim Kanununun 36 ncı maddesi ile 17/11/1983 tarihli ve 2955 sayılı Gülhane Askeri Tıp Akademisi Kanununun 32 nci maddesi saklı kalmak kaydıyla, aşağıdaki sağlık kurum ve kuruluşlarında mesleklerini icra edebilir:

a) Kamu kurum ve kuruluşları.

b) Sosyal Güvenlik Kurumu ve kamu kurumları ile sözleşmeli çalışan özel sağlık kurum ve kuruluşları, Sosyal Güvenlik Kurumu ve kamu kurumları ile sözleşmeli çalışan vakıf üniversiteleri.

c) Sosyal Güvenlik Kurumu ve kamu kurumları ile sözleşmesi bulunmayan özel sağlık kurum ve kuruluşları, Sosyal Güvenlik Kurumu ve kamu kurumları ile sözleşmesi bulunmayan vakıf üniversiteleri, serbest meslek icrası.

Tabipler, diş tabipleri ve tıpta uzmanlık mevzuatına göre uzman olanlar, Sağlık Bakanlığınca yapılan istihdam planlamaları çerçevesinde ve ikinci fıkranın her bir bendi kapsamında olmak kaydıyla birden fazla sağlık kurum ve kuruluşunda çalışabilir. Bu maddenin uygulanması bakımından Sosyal Güvenlik Kurumunca branş bazında sözleşme yapılan özel sağlık kurum ve kuruluşları ile vakıf üniversiteleri yalnızca sözleşme yaptıkları branşlarda (b) bendi kapsamında kabul edilir. Mesleğini serbest olarak icra edenler, hizmet bedeli hasta tarafından karşılanmak ve Sosyal Güvenlik Kurumundan talep edilmemek kaydıyla, (b) bendi kapsamında sayılan sağlık kuruluşlarında da hastalarının teşhis ve tedavisini yapabilir. Kamu kurum ve kuruluşlarında çalışan ve yöneticilik görevi bulunmayan tabipler ile aile hekimleri, kurum ve kuruluşlarındaki çalışma saatleri dışında ve kurumlarının izniyle aylık otuz saati geçmemek üzere iş yeri hekimliği yapabilir. Döner sermayeli sağlık kuruluşları ise kurumsal olarak işyeri hekimliği hizmeti verebilir. Tabipler, iş yeri hekimliği eğitimi alma ve iş yeri hekimliği belgesine sahip olma şartı aranmaksızın 10’dan az işçi çalıştıran az tehlikeli iş yerlerinin iş yeri hekimliği görevini yapabilirler. Bu maddenin uygulamasına ve işyeri hekimliğine ilişkin esaslar Sağlık Bakanlığınca belirlenir.

Sağlık Bakanlığına, üniversitelere ve özel sektöre ait uluslararası sağlık turizmi sağlık tesisi yetkisi verilmiş sağlık kuruluşları arasında, uluslararası sağlık hizmetleri kapsamında, tabip, diş tabibi ve tıpta uzmanlık mevzuatına göre uzman olanlar tarafından verilen sağlık hizmetleri için bütçeleri ayrı olmak şartıyla işbirliği yapılabilir. İşbirliği protokolleri Sağlık Bakanlığı ilgili birimi, ilgili üniversite ve özel sağlık kuruluşunun yetkili makamları tarafından imzalanır ve uygulamaya konulur. Bu işbirliği kapsamında Bakanlık ve üniversite hastanelerinde çalıştırılacaklar, ikinci ve üçüncü fıkradaki ve ilgili kanunlardaki sınırlayıcı hükümlerden istisna olarak, ilgilinin muvafakatiyle ve kadrosunun bulunduğu kurum/kuruluştaki eğitim, araştırma ve mesleki yükümlülüklerini aksatmamak koşuluyla karşılıklı mutabakat çerçevesinde protokol eki liste ile belirlenir. Bakanlık veya Devlet üniversiteleri personelince özel sektöre ve vakıf üniversitelerine ait sağlık kuruluşlarında bu fıkraya göre hizmet sunulamaz. Bu kapsamda verilen hizmetin Sağlık Bakanlığı tarafından belirlenen ücretinin %50’sini geçmemek üzere belirlenen kısmı, hizmeti alan sağlık hizmet sunucusu tarafından ilgili hekime ödenir. Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Yükseköğretim Kurulunun görüşü alınarak Sağlık Bakanlığı tarafından belirlenir.

MADDE 13

Bir şehsın ahvali bedeniye ve akliyesi hakkında rapor tanzimine münhasıran bu kanunla icrayı sanat salâhiyeti olan tabipler mezundur. Türkiye'de icrayı sanat salâhiyetini haiz olmayan tabiplerin raporları muteber olamaz.

MADDE 14

Hudut ve merkezi Sıhhiye ve Muaveneti İçtimaiye Vekâletince tayin edilecek mıntakalarda birer etibba odası tesis olunur. Etibba odaları tabiplerin meslekî haysiyet ve menfaatlerine taallûk eden bilûmum meseleleri rüyet ve teşkil edecekleri divanı haysiyetler vasıtasile meslekî adaba riayetsizliği görülen tabipler, diş tabipleri ve dişçiler hakkında inzibatî cezalar tayin ve tabipler arasında tahaddüs eden meslekî ihtilâfatı hal ve tesviye eder.

MADDE 15

Etibba odaları teşekkül eden mıntakalarda işbu kanuna göre Türkiye'de icrayı sanat salâhiyetini haiz bilûmum etibbanın odalara dahil olması mecburidir. Memuriyet bu mecburiyetten istisnayı istilzam etmez. Odaların idareye ve kırtasiyesine ve divanı haysiyetlerle âli divanı haysiyet âzasının hakkı huzur ve harcırahlarına tekabül etmek üzere odalar âzalarına bir defaya mahsus olmak üzere bir duhuliye ve muayyen bir nisbet dairesinde aidatı seneviye alınır.

MADDE 16

Etibba odaları divanı haysiyetleri adabı meslekiyeye riayet etmiyen tabipler hakkında tahriren ihtar, meclis huzurunda tevbih ve bir haftadan altı aya kadar muvakkat icrayı sanattan men suretile mücazatı intibahiye tayin edebilirler.

MADDE 17

Etibba odaları heyeti idareleri heyeti umumiye tarafından iki sene için müntehip üçten beşe kadar âzadan müteşekkildir. Reislerini aralarından reyi hafi ile intihap ederler. Divanı haysiyet yine heyeti umumiye tarafından kezalik iki sene için evvelce müntehap iki âzanın heyeti idareye iltihakile teşekkül eder. Heyeti idare ve divanı haysiyetler nısfından bir ziyadesile içtima edebilirler. Tesavii âra vukuunda reisin reyi tercih olunur. Ancak divanı haysiyet âzasından birile etibbadan biri arasında tahaddüs eden ihtilâfların veya divan âzasından birine ait mesailin tetkiki esnasında meselede alâkadar âza ve divanın kur’a ile tayin edecek nısıf âzası içtimaa iştirak etmiyerek yerlerine evvelce intihap edilmiş olan yedek âzadan kur’a ile tefrik edilecekler ifayı vazife eyler.

MADDE 18

Odalar heyeti idarelerile divanı haysiyetlerin ve bunların yedek âzalarının evsafı ve sureti intihabı ve vazifeleri, âzadan alınacak duhuliye ve aidat ve divanı haysiyet âzalarına verilecek hakkı huzur miktarları Sıhhiye ve Muaveneti İçtimaiye Vekâletince tanzim edilecek bir yönetmelik ile tayin olunur.

MADDE 19

Evsaf ve şeraiti kanuniyeyi cami olmıyan veya kendisine mevdu vezaifi ifadan imtina eden veyahut bitaraflığı muhilli hareketi görülen oda heyeti idare ve divan haysiyetleri âli divanı haysiyet kararile Sıhhiye ve muaveneti içtimaiye vekâletince fesh ve esbabı mucibesile oda mıntakasında tamim ve intihabat tecdit olunur.

MADDE 20

Oda intihaplarının hitamını müteakip bir hafta zarfında müntehip âza içtima ederek reislerini reyi hafi ile intihap ederler. Reis intihabın netayicini ve âza ile yedek âzanın esamisini ve aldıkları reyler adedini derhal Sıhhiye ve muaveneti içtimaiye vekâletine bildirir.

MADDE 21

Divanı haysiyetlerin tahrirî ihtar ve meclis huzurunda tevbih cezaları katidir. Muvakkaten icrayı sanattan men hakkında verilen kararlarda Ankara'da bulunan âli divanı haysiyetin tasdikile muteberolur. Ali divanı haysiyet berveçhi ati teşekkül eder:

A - Sıhhiye vekâleti müsteşarının riyasetinde vekâlet erkânı memurininden veya sair memurini sıhhiye arasından intihap edilecek üç tabip,

B - Adliye vekili tarafından intihap edilecek hâkimler sınıfından bir zat,

C - Tıp fakültesi meclisi müderrisini tarafından müntahap bir müderris,

D - Biri asker ve diğer ikisi sivil olmak üzere odalar tarafından müntahap üç tabip,

Âli divanı haysiyet reis ve âzası üç senede bir tecdit olunur. Eski âzanın yeniden intihabı caizdir. Mahallî divanı haysiyetlerin kararlarının temyizi esnasında mahkûm tabibin şifahî veya tahrirî müdafaat ve itirazatı kabul edileceği gibi divanı haysiyetin mutaleatı da nazarı dikkate alınır. Bu gibi kararların divanı haysiyete vürudu tarihinden itibaren azamî bir ay zarfında ret veya tasdiki veya tadili lâzım gelir. Ali divanı haysiyet, âzasının nısfından bir fazlasile içtima edebilir. Tesavii âra vukuunda reisin bulunduğu tarafın reyi tercih olunur.

MADDE 22

Âli divanı haysiyet kararile muvakkaten icrayı sanattan menedilen tabip, bu müddet zarfında icrayı sanat edemez. Memur etibbanın memuriyetlerine müteallik vazifelerine halel gelmez. Karar, alâkadarlarca malûm olmak üzere Sıhhiye ve muaveneti içtimaiye vekâletince münasip suretlerle ilân olunur.

MADDE 23

Umumî veya mevziî ıbtali his ile yapılan büyük ameliyeler behemehal ihtisas vesikasını hamil olan bir mütehassıs ile beraber diğer bir tabip tarafından yapılmak lâzımdır. Mütehassıs bulunması veya celbi mümkün olmıyan mahallerde yapılması zarurî görülen ameliyeler ile ahvali müstacele ve fevkalâde bu hükümden müstesnadır.

MADDE 24

İcrayı sanat eden tabipler hasta kabul ettikleri mahal ile muayene saatlerini ve ihtisaslarını bildiren ilânlar tertibine mezun olup diğer suretlerle ilân, reklâm ve saire yapmaları memnudur.

MADDE 25

Diploması olmadığı hâlde, menfaat temin etmek amacına yönelik olmasa bile, hasta tedavi eden veya tabip unvanını takınan şahıs iki yıldan beş yıla kadar hapis ve bin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.

MADDE 26

Bu Kanunun ahkamına tevfikan icrayı sanat salahiyeti olmayan veya her ne suretle olursa olsun icrayı sanattan memnu bulunan bir tabip sanatını icra ederse, beşyüz Türk Lirasından beşbin Türk Lirasına kadar idarî para cezası verilir.

MADDE 27

5, 6, 10, 12, 15, 23 ve 24 üncü maddeler ahkamına riayet etmeyen tabiplere yüz Türk Lirasından bin Türk Lirasına kadar idarî para cezası verilir.

MADDE 28

Hekimlik mesleğinin icrası için; Türk Ceza Kanununun 53 üncü maddesinde belirtilen süreler geçmiş olsa bile; kasten işlenen bir suçtan dolayı beş yıl veya daha fazla süreyle ya da devletin güvenliğine karşı suçlar, Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar, zimmet, irtikâp, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, güveni kötüye kullanma, hileli iflas, ihaleye fesat karıştırma, edimin ifasına fesat karıştırma, suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama veya kaçakçılık suçlarından hapis cezasına mahkûm olmamak gerekir.,

İcrayı sanat etmesine mani ve gayrıkabili şifa bir marazı aklı ile malul olduğu bilmuayene tebeyyün eden tabipler, Sağlık Bakanlığının teklifi ve Sağlık Bakanlığı Yüksek Disiplin Kurulu kararıyla icrayı sanattan menolunur ve diplomaları geri alınır.

Millî Savunma Bakanlığı ile Jandarma ve Sahil Güvenlik Akademisi nam ve hesabına tıp fakültelerinde okuyan tabip subaylardan yükümlülük süresini tamamlamadan mahkeme veya disiplin kurulu kararına dayanılarak ilişiği kesilenler, kalan yükümlülük süresince hekimlik mesleğini icra edemezler.*

İkinci Fasıl

Diş tabipleri

MADDE 29

Diş tabibi, insan sağlığına ilişkin olarak, dişlerin, diş etlerinin ve bunlarla doğrudan bağlantılı olan ağız ve çene dokularının sağlığının korunması, hastalıklarının ve düzensizliklerinin teşhisi ve tedavisi ve rehabilite edilmesi ile ilgili her türlü mesleki faaliyeti icra etmeye yetkilidir.

Diş tabipliğinin herhangi bir dalında münhasıran uzman olmak ve o unvanı ilan edebilmek için diş hekimliği fakültelerinden veya Sağlık Bakanlığına bağlı eğitim kurumlarından alınmış bir uzmanlık belgesine sahip olmak şarttır.

MADDE 30

Türkiye Cumhuriyeti dahilinde dişçilik sanatını icra ve diş tabibi unvanını taşıyabilmek için Türk olmak ve Türkiye Darülfünunu dişçi mektebinden diploma almak lâzımdır.

MADDE 31

Yabancı memleketlerdeki diş hekim mekteblerinden izinli Türk diş hekimlerinin Türkiyede sanatlarını yapabilmeleri için Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığından ve Üniversite Tıp Fakültesi profesörler meclisinden ve diş hekimi mektebi profesörlerinden seçilmiş bir jüri heyeti tarafından hüviyetlerine bakıldıktan sonra diplomalarının Türkiye diş hekimi mektebi ders programının ve öğrenim süresinin ayni veya benzeri bir mektebden bütün sınaç devreleri geçirilerek alınıp alınmamış olduğu araştırılır. Bu şartlarda alınmış olduğu anlaşılan diplomalar kabul edilip Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığınca onaylanarak kütüğe geçirilir ve iyelerinin sanat yapmalarına izin verilir. Bu şartlara uygun olarak alınmamış diplomaların iyeleri diş hekimi mektebi profesörleri karşısında ve Sağlık Sosyal Yardım Bakanlığından gönderilecek bir işyar da bulunduğu halde teori ve pratikten bir sınaç geçirirler. Bu sınacın şekli Sağlık ve Sosyal Yardım ve Kültür Bakanları tarafından beraberce kararlaştırılır. Ancak Türkiyede diş hekimi mektebi ders programlarına ve öğrenim süresine göre okumamış olanlar eksiklerini tamamlamak üzere diş hekimi mektebinde okuduktan ve staj gördükten sonra sınaca girerler. Sınaçları başaranların sanat yapmalarına usulüne göre izin verilir.

MADDE 32

Hali hazırda diplomasız icrayi sanat eden dişçiler bu kanunun neşri tarihinden itibaren üç ay zarfında müracaat ettikleri takdirde tıp fakültesi dişçi mektebince imtihanları icra edilerek ihrazı muvaffakiyet edenlere Sıhhiye ve muaveneti içtimaiye vekâleti tarafından bir ruhsatname verilir ve sanatlarını yapmalarına müsaade edilir.

Şu kadar ki: dişçi mektebinin küşadından evvel bilimtihan ehliyeti tebeyyün ederek icrayi sanat müsaadesi aldığını tevsik edenler bu imtihandan müstesnadır.

MADDE 33

Otuz ikinci maddede yazılı olan müsaadeli dişçiler diş tabibi unvanını kullanmağa mezun olmayıp ancak dişçi ismi taşıyabilirler.

MADDE 34

Tabipler diş çekmeğe ve dişler üzerine iptidai tedavi tatbikına ve diş etlerine ait her nevi hastalıkları tedaviye mezun iseler de doğrudan doğruya dişçilik etmek istiyen ve o suretle icrayı sanat ettiğini ilân eden bir tabip behemehal dişçi mektebince verilmiş bir ruhsatnameyi hamil olmalıdır. Ruhsatname bir sene müddetle dişçi mektebine devam ile tatbikat gördükten sonra bilimtihan ita olunur.

MADDE 35

Diş tabipleri ve dişçiler eczahaneler kanununa müteferri talimatnamede gösterilen mevadı reçete ile eczahanelerden alabilirler. Reçete ile alınması mecburî olupta salifüzzikir talimatnamede münderiç olmayan maddeleri muhtevi reçete yazamazlar.

MADDE 36

Bir mahalde sanatını icra etmek istiyen bir diş tabibi veya dişçi icrayı sanata başladığından itibaren azamî bir hafta zarfında isim ve hüviyetini, diploma veya ruhsatname tarih ve numarasını ve muayenehane ittihaz ettiği yeri havi bir ihbarnameyi o mahallin en büyük sıhhiye memuruna vermeğe mecburdur. Muayenehanenin nakli halinde en az yirmi dört saat evvel nakil keyfiyetini ihbar edecektir.

MADDE 37

On dördüncü maddede zikredilen etibba odaları mıntakalarında icrayi sanat eden veya memur olan diş tabipleri ve dişçiler oda intihabına iştirake ve odalara dahil olmağa mecburdurlar. Mıntaka dahilinde icrayi sanat eden diş tabibi ve dişçi adedi yirmiyi mütecaviz olan yerlerde odaların divanı haysiyetlerine bir diş tabibi âza intihap olunur.

MADDE 38

Diş tabipleri ve dişçiler hakkında tabipler için olduğu gibi mücazatı inzibatiye tertibine odalar divanı haysiyetleri salâhiyettadır. Bu hususta tabipler hakkındaki ahkâm aynen caridir. Âli divanı haysiyet kararile muvakkaten icrayi sanattan menedilen diş tabiiden ve dişçiler bu müddet zarfında icrayi sanat edemez. Âli divanı haysiyet kararları alakadarlarca malûm olmak üzere Sıhhiye ve muaveneti içtimaiye vekâleti tarafından münasip suretlerle ilân olunur.

MADDE 39

Usul ve nizamına tevfikan iktisap edilmedikçe hiç bir diş tabibi veya dişçi talim ve tedrise delâlet eden veya her hangi suretle olursa olsun hakikate tevafuketmiyen bir sanat ve unvanı ilân edemez.

MADDE 40

İcrayı sanat eden diş tabipleri ve dişçiler hasta kabul ettikleri mahal ile muayene saatlerini bildiren ilânlar tertibine mezun olup diğer suretlerle reklâm vesaire yapmaları memnudur.

MADDE 41

Kişisel çıkar amacı olmasa bile diplomasız olarak diş hekimliği mesleğine ilişkin herhangi bir muayene veya müdahale yapan, diş hekimliği klinik hizmetleri ile ilgili işyeri açanların meslek icraları durdurulur. Bu kimseler hakkında üç yıldan beş yıla kadar hapis ve bin güne kadar adlî para cezasına hükmolunur.

MADDE 42

Bu Kanunun ahkamına tevfikan icrayı sanata salahiyeti olmayan veya her ne suretle olursa olsun icrayı sanattan memnu bulunan bir tabip veya diş tabibi veyahut dişçi, dişçilik sanatını icra ederse beşyüz Türk Lirasından beşbin Türk Lirasına kadar idarî para cezası verilir.

MADDE 43

Bir diş tabibinin müteaddit yerlerde muayenehane açarak icrayı sanat etmesi memnudur.

Mesleğini serbest olarak icra eden diş tabipleri, ağız ve diş sağlığı muayenehanelerinde diş tabibi istihdam edebilir. İstihdam edilebilecek diş tabibi sayısı birden fazla olamaz.

Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Sağlık Bakanlığı tarafından düzenlenir.

MADDE 44

29 uncu maddede hududu gösterilen icrayı sanat salahiyetini tecavüz eden veya 33, 35, 36, 37, 39 ve 40 ıncı maddeler ahkamına riayet etmeyen diş tabipleri veya dişçilere yüz Türk Lirasından bin Türk Lirasına kadar idarî para cezası verilir.

MADDE 45

Diş hekimliği mesleğinin icrası için; Türk Ceza Kanununun 53 üncü maddesinde belirtilen süreler geçmiş olsa bile; kasten işlenen bir suçtan dolayı beş yıl veya daha fazla süreyle ya da devletin güvenliğine karşı suçlar, Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar, zimmet, irtikâp, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, güveni kötüye kullanma, hileli iflas, ihaleye fesat karıştırma, edimin ifasına fesat karıştırma, suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama veya kaçakçılık suçlarından hapis cezasına mahkûm olmamak gerekir.

İcrayı sanata mani ve gayri kabili şifa bir marazı akli ile malul olduğu bilmuayene tebeyyün eden diş tabibi ve dişçiler, Sağlık Bakanlığının teklifi ve Sağlık Bakanlığı Yüksek Disiplin Kurulu kararıyla icrayı sanattan menolunur ve diploma veya ruhsatnameleri geri alınır.

Millî Savunma Bakanlığı ile Jandarma ve Sahil Güvenlik Akademisi nam ve hesabına diş hekimliği fakültelerinde okuyan diş hekimi subaylardan yükümlülük süresini tamamlamadan mahkeme veya disiplin kurulu kararına dayanılarak ilişiği kesilenler, kalan yükümlülük süresince diş hekimliği mesleğini icra edemezler.*

MADDE 46

Diş tabipleri ve dişçilerin muayenehanelerinde çalışan ve dişçilik etmek salâhiyeti olmıyan eşhasın hastalara tedavi tatbik etmesi ve sair suretlerle müdahale yapması memnudur. Muayenehanelerinde bu gibi salâhiyetsiz kimselerin dişçilik sanatını icra etmesine müsaade eyliyen diş tabipleri ve dişçiler hakkında kırk dördüncü madde ahkâmı tatbik edilir.

Üçüncü Fasıl

Ebeler

MADDE 47

Türkiye’de üniversitelerin ebelik ile ilgili lisans eğitimi veren fakülte ve yüksekokullarından mezun olan ve diplomaları Sağlık Bakanlığınca tescil edilenler ile öğrenimlerini yurt dışında ebelik ile ilgili bir okulda tamamlayarak denklikleri onaylanan ve diplomaları Sağlık Bakanlığınca tescil edilenlere ebe unvanı verilir.

Lisans mezunu ebeler meslekleriyle ilgili lisansüstü eğitim alarak uzmanlaştıktan ve diplomaları Sağlık Bakanlığınca tescil edildikten sonra uzman ebe olarak çalışırlar.

Ebeler meslekleri ile ilgili olan özellik arz eden birim ve alanlarda belirlenecek esaslar çerçevesinde yetki belgesi alırlar. Yetki belgesi alınacak eğitim programlarının düzenlenmesi, uygulanması, koordinasyonu, belgelendirme ve tescili, kredilendirme ve yetki belgelerinin iptali gibi hususlar ile ebelerin, uzman ebelerin ve yetki belgesi alanların görev, yetki ve sorumlulukları Sağlık Bakanlığınca çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.

MADDE 48

Şahadetnameli ebe bulunmıyan yerlerde ihtisas vesikasına malik fenni vilâde mütehassıslarının müstahdem bulunduğu bir hastanede üç ay müddetle ameliyat görerek ebelik vesikası alan ve bu vesikalarını Sıhhiye ve muaveneti içtimaiye vekâletine tasdik ettiren ebelerin etibbayi resmiyenin nezaretleri altında icrayı sanat etmelerine müsaade olunur. Ameliyat gördükleri müddetçe bunların ibate ve iaşeleri hastane idarelerince temin olunur.

MADDE 49

İcrayi sanat eden şahadetnameli ebeler adedi ihtiyaca kâfi olan mahallerde kırk sekizinci maddede gösterilen ebeler icrayi sanat edemezler. İhtiyaca kâfi şahadetnameli ebe bulunmıyan yerlerde ruhsatlı ebelerin icrayi sanatta devam etmelerine mahallî sıhhiye müdürlerinin gösterecekleri lüzum üzerine Sıhhiye ve muaveneti içtimaiye vekâletince müsaade olunur.

MADDE 50

Bir mahalde icrayı sanat etmek istiyen ebeler azamî bir hafta zarfında isim ve hüviyetlerini, şahadetname veya vesika tarih ve numarasını ve icrayı sanat edecekleri mevkii mübeyyin bir ihbarnameyi bulunduğu mahallin en büyük sıhhiye memuruna vermiye ve ikametgâhın tebdili veya diğer bir mahalle nakli halinde de en az yirmi dört saat evvel nakil keyfiyetini ihbar etmeğe mecburdurlar.

MADDE 51

Ebeler, gebelik, doğum ve doğum sonrası dönemde gerekli desteği verir, yenidoğana ve bebeğe bakım sağlar. Normal doğum ve riskli durumlarda tıbbi bakım ve desteğe erişimin sağlanmasında, kadın sağlığının korunması, üreme sağlığı ve çocuk bakımı konularında aile ve topluma verilecek danışmanlık ve eğitim hizmetlerinde görev alır.

Gebeliğin tespitini, gebe izlemini ve bu amaçla gerekli muayene ve değerlendirmeleri yapar. Normal doğum eylemini gerçekleştirir. Normal doğum sırasında gereken küçük tıbbi müdahaleleri yapar. Küçük tıbbi müdahalelerin kapsam ve sınırları Bakanlıkça belirlenir.