Resmi Gazete Dışındaki Kaynak
Kurum:
Gelir İdaresi Başkanlığı
Kabul Tarihi:
20.06.2016
Yürürlüğe Giriş Tarihi:
20.06.2016
Bu doküman Resmi Gazete dışında bir kaynakta yayınlanmıştır. Konsolide metin çalışmaları ilgili kaynak güncellendikçe sağlanabilmektedir.
İlgi: …..
İlgide kayıtlı özelge talep formunuzun incelenmesinden, bilanço usulüne göre defter tutmakta olduğunuzu ve ferdi işletmenizi anonim şirkete dönüştürmek istediğinizi, satışlarınızın yoğun ve beklemeden yapılması gereken kredi kartı ile fatura tahsilatı, kontör yüklemesi, cihaz ve diğer ürün satışları, hat satışları ve hat müşteri tanımlamaları gibi işlemler olduğunu belirterek, yapılacak dönüşüm işlemlerinin zaman alacağından bahisle faaliyetlerinizin nasıl belgelendirileceği, tescili müteakip şahıs firmanızın pasif mi yoksa anonim şirketin tescil işlemleri sonuçlanıncaya kadar aktif mi olacağı, belge düzeni ve yazar kasa işlemleri konularında Başkanlığımız görüşünü istediğiniz anlaşılmıştır.
I- GELİR VERGİSİ KANUNU AÇISINDAN
193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun mükerrer 80 inci maddesinin son fıkrasında, faaliyetine devam eden ticari bir işletmenin kısmen veya tamamen satılmasından veya ticari işletmeye dahil amortismana tabi iktisadi kıymetlerle birinci fıkrada yazılı hakların elden çıkarılmasından doğan kazançların ticari kazanç sayılacağı ve bunlara ticari kazanç hakkındaki hükümlerin uygulanacağı belirtilmiş, bu maddede geçen "elden çıkarma" deyiminin mal ve hakların satılmasını, bir ivaz karşılığında devir ve temlikini, trampa edilmesini, takasını, kamulaştırılmasını, devletleştirilmesini, ticaret şirketlerine sermaye olarak konulmasını ifade ettiği yine aynı maddenin ikinci fıkrasında hüküm altına alınmıştır.
Aynı Kanunun 81 inci maddesinin birinci fıkrasının (2) numaralı bendinde, kazancı bilanço esasına göre tespit edilen ferdi bir işletmenin bilançosunun bir sermaye şirketine aktif ve pasifiyle bütün halinde devrolunması, devralan şirketin bilançosuna aynen geçirilmesi ve devredilen ferdi işletmenin sahip veya sahiplerinin şirketten, devir bilançosuna göre hesaplanan öz sermayesi tutarında ortaklık payı alması (Bu ortaklık payını temsil eden hisse senetlerinin nama yazılı olması şarttır.) halinde değer artışı kazancı hesaplanmayacağı, vergileme yapılmayacağı hükme bağlanmıştır.
Mezkur Kanunun 92 nci maddesinde; "Bir takvim yılına ait beyanname izleyen yılın Mart ayının yirmibeşinci günü akşamına kadar gelirin sadece basit usulde tespit edilen ticari kazançlardan ibaret olması halinde, izleyen yılın Şubat ayının yirmibeşinci günü akşamına kadar, tam mükellefiyette vergiyi tarha yetkili vergi dairesine, dar mükellefiyette Türkiye'de vergi muhatabı mevcutsa onun Türkiye'de oturduğu yerin, Türkiye'de vergi muhatabı yoksa işyerinin, işyeri birden fazla ise bu işyerlerinden herhangi birisinin bulunduğu yer vergi dairesine verilir veya taahhütlü olarak posta ile gönderilir." hükmü yer almaktadır.
Buna göre, devir nedeniyle ferdi işletme sona erdiğinden, devir tarihine kadar olan döneme ait yıllık gelir vergisi beyannamesi ertesi yılın Mart ayının yirmibeşinci günü akşamına kadar bağlı olunan vergi dairesine verilecektir.
Öte yandan, söz konusu ferdi işletmenin bilançosunun aktif ve pasifiyle bütün halinde anonim şirkete devrolunması, devrolunan şirketin bilançosuna aynen geçirilmesi ve devredilen işletmenin ortaklarının şirketten devir bilançosuna göre hesaplanan öz sermaye tutarında nama yazılı ortaklık payı alması durumunda, bu devir nedeniyle değer artışı kazancı hesaplanmayacak ve vergileme yapılmayacaktır.
Diğer taraftan, ferdi işletmenin devir (dönüşüm) tarihi itibariyle sonuç hesapları çıkartılarak ve kapanış işlemleri yapılarak çıkarılan ferdi işletme bilançosu, aktif ve pasifiyle bütün halinde anonim şirketin bilançosuna aynen geçirilmesi gereken bilançodur.
II- VERGİ USUL KANUNU AÇISINDAN
213 sayılı Vergi Usul Kanununun 161 inci maddesinde işi bırakma, vergiye tabi olmayı gerektiren muamelelerin tamamen durdurulması ve sona ermesi şeklinde tanımlanmıştır.
Aynı Kanunun 227 nci maddesinde, bu Kanuna göre tutulan ve üçüncü şahıslarla olan münasebet ve muamelelere ait olan kayıtların tevsikinin mecburi olduğu, 229 uncu maddesinde; faturanın, satılan emtia veya yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen ticari vesika olduğu hüküm altına alınmıştır.
Öte yandan, 60 Seri No.lu Katma Değer Vergisi Mükelleflerinin Ödeme Kaydedici Cihazları Kullanmaları Mecburiyeti Hakkında Kanunla İlgili Genel Tebliğde; geçici olarak kullanım dışı bırakılan veya kullanırken satılmak istenen ödeme kaydedici cihazlarla ilgili (gayri faal hale getirme, mali hafıza tespiti, devir vb.) işlemlerin, bundan böyle ödeme kaydedici cihaz yetkili servislerince yapılacağı belirtilmiş ve buna dair usul ve esaslar açıklanmıştır.
Söz konusu Genel Tebliğin 6/a bölümünde ise; 50 Seri No.lu Genel Tebliğin A/2-a bölümüne göre yapılacak tespit işlemleri yeniden düzenlenmiş ve söz konusu tespitlerin Tebliğe ekli (EK:2) No.lu tutanak düzenlenmek suretiyle ödeme kaydedici cihaz yetkili servislerince gerçekleştirileceği belirtilmiştir.