Bu doküman Resmi Gazete dışında bir kaynakta yayınlanmıştır. Konsolide metin çalışmaları ilgili kaynak güncellendikçe sağlanabilmektedir.
T.C.KIRKLARELİ VALİLİĞİ
Defterdarlık Gelir Müdürlüğü
Konu: Kamulaştırma Bedelinin Kurumlar Vergisine ve KDV'ye Tabii Olup Olmadığı
İlgi: 20.09.2018 tarih ve 37106 sayılı özelge talep formunuz.
İlgide kayıtlı özelge talep formunda, aktifinize kayıtlı İstanbul İli, Başakşehir İlçesi, … Mahallesi, ….mevkiinde … pafta, ...... parsellerde bulunan ve 19.07.2016, 23.08.2016, 07.09.2016 tarihlerinde alınan taşınmazlarla ilgili olarak Başakşehir Belediye Başkanlığı, Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü, Maliye Bakanlığı ve İstanbul Olimpiyat Oyunları Hazırlık ve Düzenleme Kurulu arasında 17/10/2016 tarihli İstanbul Olimpiyat Parkı Alanındaki Mülkiyet ve İmar Problemlerinin Çözümüne Dair Protokol imzalandığı, anılan Protokol uyarınca özel mülkiyete ait taşınmazların kamu yararına kamulaştırılmasına karar verildiği, ancak şirketinizle Başakşehir Belediyesi arasında sulh yoluyla çözüm bulunamadığından konunun yargıya intikal ettiği, konuyla ilgili olarak da Küçükçekmece 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin nihai kararının 11.07.2018 tarihinde kesinleşerek kamulaştırma işleminin gerçekleştirildiği dolayısıyla söz konusu parsellerdeki gayrimenkullerin en az iki tam yıl süreyle aktifinizde kalmaması nedeniyle, kamulaştırma bedelinin kurumlar vergisi ile katma değer vergisine tabi olup olmadığı ile hangi tarihte fatura düzenleneceği hususunda Başkanlığımızdan görüş talebinde bulunulduğu anlaşılmıştır.
KURUMLAR VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN
5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun "İstisnalar" başlıklı 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendinde, kurumların, en az iki tam yıl süreyle aktiflerinde yer alan iştirak hisseleri ile aynı süreyle sahip oldukları kurucu senetleri, intifa senetleri ve rüçhan haklarının satışından doğan kazançların %75'lik kısmı ile aynı süreyle aktiflerinde yer alan taşınmazların satışından doğan kazançların %50'lik kısmının maddede belirtilen şartlar çerçevesinde kurumlar vergisinden istisna olduğu hükme bağlanmıştır.
Konuya ilişkin ayrıntılı açıklamaların yapıldığı 1 seri no.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin "5.6.2.2.1. Taşınmazlar" başlıklı bölümünde;
"İstisnaya konu olan taşınmazlar, Türk Medeni Kanununda "Taşınmaz" olarak tanımlanan ve esas niteliği bakımından bir yerden başka bir yere taşınması mümkün olmayan, dolayısıyla yerinde sabit olan mallardır.
Bunlar Türk Medeni Kanununun 704 üncü maddesinde;
- Arazi,
-Tapu siciline ayrı sayfaya kaydedilen bağımsız ve sürekli haklar,
-Kat mülkiyeti kütüğüne kayıtlı bağımsız bölümler
olarak sayılmıştır.
Elden çıkarılacak taşınmazlardan doğacak kazancın, bu istisna uygulamasına konu olabilmesi için taşınmazın Türk Medeni Kanununun 705 inci maddesi gereğince kurum adına tapuya tescil edilmiş olması gerekmektedir. Bu nedenle, ilgili kurum adına tapuya tescili yapılmamış bir binanın satışından doğan kazanca bu istisna uygulanmayacaktır.
Fiiliyatta cins tashihinin kurum adına tapuya tescilinin yapılmasında çeşitli nedenlerle gecikmeler olabilmektedir. Bu gibi durumlarda, taşınmazın işletme aktifinde iki yıl süreyle bulunup bulunmadığının, tespitinde, işletmede iki yıldan fazla süreyle sahip olunarak fiilen kullanıldığının, yapı inşaatı ruhsatı, vergi dairesi tespiti veya resmi kurum kayıtlarından birisi ile tevsik edilebilmesi mümkün olabilecektir.
..."
açıklamalarına yer verilmiştir.
Aynı Tebliğin "5.6.2.3.1. İki Tam Yıl Süre ile Aktifte Bulundurulma" başlıklı bölümünde, istisna uygulamasına konu olacak taşınmazlar ve iştirak hisseleri ile kurucu senetleri, intifa senetleri ve rüçhan haklarının en az iki tam yıl (730 gün) süreyle kurumun aktifinde yer alması, diğer bir ifade ile kurumun bu değerlere iki tam yıl süre ile bilfiil sahip olması gerektiği ifade edilmiş olup "5.6.2.3.4. Menkul Kıymet veya Taşınmaz Ticareti ile Uğraşılmaması" başlıklı bölümünde;
"Menkul kıymet veya taşınmaz ticareti ve kiralanmasıyla uğraşan kurumların bu amaçla ellerinde bulundurdukları istisna kapsamındaki değerlerin satışından elde ettikleri kazançlar istisna kapsamı dışındadır.
İstisna uygulaması esas itibarıyla bütün kurumlar için geçerlidir. Ancak, faaliyet konusu menkul kıymet veya taşınmaz ticareti ve kiralanması olan kurumların bu amaçla iktisap ettikleri ve ellerinde tuttukları kıymetlerin satışından elde ettikleri kazançlar için istisnadan yararlanmaları mümkün değildir.
Satışa konu edilen kıymetlerin iki tam yıl kurum aktifinde kayıtlı olması da durumu değiştirmeyecektir. Aynı durum, satmak üzere taşınmaz inşaatı ile uğraşan mükellefler açısından da geçerlidir. Ancak, taşınmaz ticareti ile uğraşan mükelleflerin faaliyetlerinin yürütülmesine tahsis ettikleri taşınmazların satışından elde ettikleri kazançlara istisna uygulanabilecek; taşınmaz ticaretine konu edilen veya kiralama ya da başka surette değerlendirilen taşınmazların satış kazancı ise istisnaya konu edilmeyecektir."