Bu doküman Resmi Gazete dışında bir kaynakta yayınlanmıştır. Konsolide metin çalışmaları ilgili kaynak güncellendikçe sağlanabilmektedir.
T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
Eskişehir Vergi Dairesi Başkanlığı
(Gelir Kanunları Grup Müdürlüğü)
Konu: Ticari Plaka Satışının Vergi Kanunları Karşısındaki Durumu
İlgi: 27/09/2018 tarihli özelge talep formunuz.
İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda, … plakalı servis minibüsü ve plakasını satmayı düşündüğünüz, söz konusu plakanın alımı sırasında tarafınıza plaka bedeline ilişkin olarak fatura düzenlenmediği ve aktifinizde de kaydının bulunmadığı belirtilerek, bahsi geçen araç ve plakanın satışı sırasında plaka için de ayrıca fatura düzenleme zorunluluğunuzun bulunup bulunmadığı, plaka satışının katma değer vergisine (KDV) tabi olup olmadığı, ya da bu işlemin sadece noterde ödenecek binde otuz harç karşılığında mı gerçekleştirileceği hususlarında Başkanlığımız görüşünün talep edildiği anlaşılmaktadır.
I- GELİR VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN:
193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 37 nci maddesinde, her türlü ticari ve sınaî faaliyetlerden doğan kazançların ticari kazanç olduğu hükme bağlanmış olup, aynı Kanunun 38 inci maddesine göre;
Bilanço esasına göre ticari kazanç, teşebbüsteki öz sermayenin hesap dönemi sonunda ve başındaki değerleri arasındaki müspet farktır. Bu dönem zarfında sahip veya sahiplerce:
1.İşletmeye ilave olunan değerler bu farktan indirilir;
2.İşletmeden çekilen değerler ise farka ilave olunur.
Yine aynı Kanunun 39 uncu maddesinde işletme hesabı esasına göre ticari kazancın bir hesap dönemi içinde elde edilen hâsılat ile giderler arasındaki müspet fark olduğu, elde edilen hâsılatın, tahsil olunan paralarla tahakkuk eden alacakları, giderlerin ise, tediye olunan ve borçlanılan meblağları ifade ettiği hükmü yer almaktadır.
Anılan Kanunun "Değer Artışı Kazançları" başlıklı mükerrer 80 inci maddesinde ise,
"Aşağıda yazılı mal ve hakların elden çıkarılmasından doğan kazançlar değer artışı kazançlarıdır.
…
5.Faaliyeti durdurulan bir işletmenin kısmen veya tamamen elden çıkarılmasından doğan kazançlar.
…
Bu maddede geçen "elden çıkarma" deyimi, yukarıda yazılı mal ve hakların satılması, bir ivaz karşılığında devir ve temliki, trampa edilmesi, takası, kamulaştırılması, devletleştirilmesi, ticaret şirketlerine sermaye olarak konulmasını ifade eder.
Taksi, dolmuş, minibüs ve umum servis araçlarına ait ticari plakaların elden çıkarılmasından doğan kazançların tamamı ile bir takvim yılında elde edilen değer artışı kazancının, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarının elden çıkarılmasından sağlananlar hariç, 6.000 (12.000 TL) Yeni Türk Lirası gelir vergisinden müstesnadır.
Faaliyetine devam eden ticarî bir işletmenin kısmen veya tamamen satılmasından veya ticarî işletmeye dahil amortismana tâbi iktisadî kıymetlerle birinci fıkrada yazılı hakların elden çıkarılmasından doğan kazançlar ticarî kazanç sayılır ve bunlara ticarî kazanç hakkındaki hükümler uygulanır."
hükmü yer almaktadır.
Bu hüküm ve açıklamalara göre, şehir içi taşımacılık faaliyeti nedeniyle gerçek usulde ticari kazanç mükellefi olmanız ve ticari plakalı aracın bizatihi ticari işletme olması nedeniyle, işletme aktifine dahil edilsin veya edilmesin bilfiil ticari faaliyetinizde kullanılan söz konusu ticari plaka ve aracın satışından doğan kazancın ticari kazancınıza dahil edilerek vergilendirilmesi gerekmektedir. Dolayısıyla, Gelir Vergisi Kanununun ticari kazanca ilişkin hükümleri kapsamında değerlendirilen söz konusu kazançlarla ilgili olarak aynı Kanunun Değer Artışı Kazançları bölümünde düzenlenen istisna hükümlerinden faydalanılması mümkün bulunmamaktadır.
II- VERGİ USUL KANUNU YÖNÜNDEN:
213 sayılı Vergi Usul Kanununun;
- 227 nci maddesinde, "Bu kanunda aksine hüküm olmadıkça bu kanuna göre tutulan ve üçüncü şahıslarla olan münasebet ve muamelelere ait olan kayıtların tevsiki mecburidir.",
- 229 uncu maddesinde, "Fatura, satılan emtia veya yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen ticari vesikadır.",
- 231 inci maddesinin birinci fıkrasının (5) numaralı bendinde, "Fatura, malın teslimi veya hizmetin yapıldığı tarihten itibaren azami yedi gün içinde düzenlenir. Bu süre içerisinde düzenlenmeyen faturalar hiç düzenlenmemiş sayılır.",
- 232 nci maddesinde, "Birinci ve ikinci sınıf tüccarlar, kazancı basit usulde tespit edilenlerle defter tutmak mecburiyetinde olan çiftçiler:
1.Birinci ve ikinci sınıf tüccarlara,
2.Serbest meslek erbabına;
3.Kazançları basit usulde tespit olunan tüccarlara;
4.Defter tutmak mecburiyetinde olan çiftçilere;
5.Vergiden muaf esnafa; sattıkları emtia veya yaptıkları işler için fatura vermek ve bunlar da fatura istemek ve almak mecburiyetindedirler.