Bu doküman Resmi Gazete dışında bir kaynakta yayınlanmıştır. Konsolide metin çalışmaları ilgili kaynak güncellendikçe sağlanabilmektedir.
T.C. GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı
Gelir Kanunları KDV-ÖTV Grup Müdürlüğü
Konu: Kiralanan ek işyerine ait kira, doğalgaz, elektrik,su faturaları gibi giderlerin indirim konusu yapılıp yapılmayacağı.
İlgi: … tarih ve … evrak kayıt numaralı özelge talep formunuz.
İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda, TURSAB onaylı Turizm Acentesi Belgesine sahip olduğunuz ve sağlık turizmi faaliyeti ile iştigal ettiğinizden bahisle yurt dışından ülkemize tedavi amaçlı gelmek isteyen yabancı uyruklu hastaları bulup irtibata geçerek anlaşma yaptığınız, anlaşma kapsamında yabancı uyruklu hastaları havalimanlarında karşıladığınız, konaklayacağı otele yerleştirdiğiniz, yeme-içme vb. giderleri karşıladığınız, müşterilerin özel sağlık kuruluşlarında tedavilerinin yaptırılmasına müteakip; tedavi sonrası kontrol süresine kadar ülkemizde geçirecekleri günlerde konaklama, yeme-içme vb. giderleri ile Türkiye'de yapılan tüm masrafları turizm acentesi olarak karşıladığınız ve bu doğrultuda yabancı uyruklu müşteriler için tedavileri sonrasında kontrolleri için bekledikleri sürelerde kullanımlarına tahsis edilmek üzere ek işyeri (müşteri lojmanı) kiraladığınız ve ek işyeri için temizlikçi ve aşçı çalıştırmak istediğiniz belirtilerek kiralanan ek işyeri için ve çalıştırılacak personellere ait giderler ile bu işyerine ait; kira, elektrik, su, telefon, internet, yemek, ulaşım, temizlik, kırtasiye vb. giderlerin kurum kazancından indirilip indirilemeyeceği ve bu giderler için ödenen katma değer vergisinin (KDV) indirim konusu yapılıp yapılmayacağı hususlarında Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.
KURUMLAR VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN
5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 6 ncı maddesinde, kurumlar vergisinin, mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safi kurum kazancı üzerinden hesaplanacağı, safi kurum kazancının tespitinde Gelir Vergisi Kanununun ticari kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı hükme bağlanmıştır.
193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun "Bilanço Esasında Ticari Kazancın Tespiti" başlıklı 38 inci maddesinde; bilanço esasına göre ticari kazancın, teşebbüsteki öz sermayenin hesap dönemi sonunda ve başındaki değerleri arasındaki müspet fark olduğu, bu dönem zarfında sahip veya sahiplerce işletmeye ilave olunan değerlerin bu farktan indirileceği, işletmeden çekilen değerlerin ise farka ilave olunacağı, ticari kazancın bu suretle tespit edilmesi sırasında, Vergi Usul Kanununun değerlemeye ait hükümleri ile bu Kanunun 40 ve 41 inci maddeleri hükümlerine uyulacağı hükme bağlanmıştır.
Diğer taraftan, safi kazancın tespitinde indirilecek giderler 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 40 ıncı maddesinde bentler halinde sayılmış olup, maddenin (1) numaralı bendi ile ticari kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için yapılan genel giderlerin safi ticari kazancın tespitinde gider olarak indirim konusu yapılacağı hükme bağlanmıştır. Ayrıca, ticari kazancın tespitinde tahakkuk esası geçerli olup, bir giderin safi kazancın tespitinde indirim konusu yapılabilmesi için mahiyet ve tutar itibariyle kesinleşmiş olması, kazancın elde edilmesi ve idamesi arasında bir illiyet bağının bulunması, kazancın elde edilmesine yönelik olması, bu giderlerin tevsik edici belgelere dayanması ve yasal kayıtlarda izlenmesi, karşılığında gayri maddi bir kıymet iktisap edilmemiş olması ve maliyete dahil edilecek giderlerden olmaması gerekir.
Anılan bent hükmü uyarınca, yapılan genel giderlerin indirim konusu yapılabilmesi için, söz konusu giderlerle kazancın elde edilmesi ve idamesi arasında doğrudan ve açık bir illiyet bağının bulunması gerekmekte olup, bu mahiyette olmayan giderlerin ticari kazancın tespitinde indirim konusu yapılabilmesi mümkün değildir.
Yukarıda yer alan hüküm ve açıklamalar çerçevesinde; ek işyeri (müşteri lojmanı) olarak kullandığınız konuta ait kira, doğalgaz, elektrik, su, telefon, internet, yemek, ulaşım, temizlik, kırtasiye vb. ilişkin bedellerin ticari kazancın elde edilmesi ve idamesi arasında illiyet bağı bulunması şartıyla, Gelir Vergisi Kanununun 40 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendi kapsamında kurum kazancının tespitinde gider olarak dikkate alınması mümkün bulunmaktadır.
KATMA DEĞER VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN
3065 sayılı KDV Kanununun;
-1/1 inci maddesinde; ticari, sınaî, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti kapsamında Türkiye'de yapılan teslim ve hizmetlerin KDV'ye tabi olduğu,
-29/1 inci maddesinde, mükelleflerin yaptıkları vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan KDV'den faaliyetlerine ilişkin olarak kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen KDV'yi indirebilecekleri,
-30/d maddesinde ise, Gelir ve Kurumlar Vergisi Kanunlarına göre kazancın tespitinde indirimi kabul edilmeyen giderler dolayısıyla ödenen KDV'nin mükellefin vergiye tabi işlemleri üzerinden hesaplanan KDV'den indirilemeyeceği