Bu doküman Resmi Gazete dışında bir kaynakta yayınlanmıştır. Konsolide metin çalışmaları ilgili kaynak güncellendikçe sağlanabilmektedir.
T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
Mükellef Hizmetleri Katma Değer Vergisi Grup Müdürlüğü
Sayı: 39044742-KDV.35-1200
25/04/2014
Konu: Satılan ürünün nihai tüketici tarafından iadesinde, satıcının ürünü iade almak istememesi ile tüketicinin iade edilen ürüne ait faturayı ibraz edememesi durumunda vergilendirme
İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda, Şirketiniz tarafından internet üzerinden satışı gerçekleştirilen ancak kargoda zarar görmesi ve benzeri nedenlerden dolayı müşterileriniz tarafından iade edilmek istenen ürünlerin geri gönderilmesine ait nakliye bedelinin, ürünün bedelinden yüksek olması nedeniyle müşteride kalmasını tercih ettiğiniz, zarar görmüş ürünleri iade eden müşterilerden ise ürüne ait faturanın kaybedilme gerekçesiyle iadesini yapamayanların olduğu belirtilerek söz konusu iadelere ait bedellerin indirim konusu yapılıp yapılamayacağının bildirilmesi istenmektedir.
Kurumlar Vergisi Kanunu Yönünden:
5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun "Safi kurum kazancı" başlıklı 6 ncı maddesiyle, kurumlar vergisinin, mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safi kurum kazancı üzerinden hesaplanacağı, safi kurum kazancının tespitinde, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun ticari kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı hükme bağlanmıştır.
Diğer taraftan, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun "Emsal Bedeli ve Emsal Ücreti" başlıklı 267 nci maddesinde; "Emsal bedeli, gerçek bedeli belli olmayan veya bilinmeyen veyahut doğru olarak tespit edilemeyen bir malın, değerleme gününde satılması halinde emsaline nazaran haiz olacağı değerdir.
Emsal bedeli sıra ile, aşağıdaki esaslara göre tayin olunur.
Birinci sıra: (Ortalama fiyat esası) Aynı cins ve nevideki mallardan sıra ile değerlemenin yapılacağı ayda veya bir evvelki veya bir daha evvelki aylarda satış yapılmışsa, emsal bedeli bu satışların miktar ve tutarına göre mükellef tarafından çıkarılacak olan "Ortalama satış fiyatı" ile hesaplanır. Bu esasın uygulanması için, aylık satış miktarının, emsal bedeli tayin olunacak her bir malın miktarına nazaran % 25 ten az olmaması şarttır.
İkinci sıra: (Maliyet bedeli esası) Emsal bedeli belli edilecek malın, maliyet bedeli bilinir veya çıkarılması mümkün olursa, bu takdirde mükellef bu maliyet bedeline, toptan satışlar için % 5, perakende satışlar için % 10 ilave etmek suretiyle emsal bedelini bizzat belli eder.
Üçüncü sıra: (Takdir esası) Yukarıda yazılı esaslara göre belli edilemeyen emsal bedelleri ilgililerin müracaatı üzerine takdir komisyonunca takdir yolu ile belli edilir. Takdirler, maliyet bedeli ve piyasa kıymetleri araştırılmak ve kullanılmış eşya için ayrıca yıpranma dereceleri nazara alınmak suretiyle yapılır. Takdir edilen bedellere mükelleflerin vergi mahkemesinde dava açma hakkı mahfuzdur. Ancak, dava açılması verginin tahakkuk ve tahsilini durdurmaz.
Emsal bedelinin mükellef tarafından bizzat hesaplandığı hallerde, bu hesaplara ait kayıt ve cetveller ispat edici kağıtlar olarak muhafaza edilir.
...",
"Kıymeti Düşen Mallar" başlıklı 278 inci maddesinde ise; "Yangın, deprem ve su basması gibi afetler yüzünden veyahut bozulmak, çürümek, kırılmak, çatlamak, paslanmak gibi haller neticesinde iktisadi kıymetlerinde önemli bir azalış vaki olan emtia ile maliyetlerin hesaplanması mutad olmayan hurdalar ve döküntüler, üstüpü, deşe ve ıskartalar emsal bedeli ile değerlenir."
hükümleri yer almaktadır.
Vergi Usul Kanununun 278 inci maddesi hükmüne göre, emtianın kıymeti düşen mal olarak emsal bedeli ile değerlenebilmesi için; emtianın iktisadi kıymetindeki önemli azalışın yangın, deprem, su basması gibi tabi bir afet veya bozulmak, çürümek, kırılmak, çatlamak, paslanmak gibi haller nedeniyle olması gerekir.
Dolayısıyla, şirketinizin özelge talep formuna konu ettiği söz konusu zarar görmüş malları Vergi Usul Kanununun 267 nci maddesi hükümleri doğrultusunda emsal bedeli üzerinden değerlemesi gerekmekte olup, emsal bedeli uygulamasının ise anılan maddenin 3 üncü sırasında yer alan takdir esasına göre yapılması icap etmektedir.
Bu itibarla, bahse konu zarar gören mallar için ilgili vergi dairesine yazılı olarak başvurmanız gerekmektedir.
Yukarıda yapılan açıklamalar çerçevesinde, şirketinizce satılan ancak zarar görmesi nedeniyle alıcı tarafından iade edilen ürünlerin maliyet bedeli ile takdir komisyonunca takdir edilecek emsal bedeli arasındaki tutarın stok maliyetlerinden indirilerek dönem hesaplarınıza gider yazılması mümkün olup, emsal bedelinin sıfır (0) olarak tespit edilmesi ve anılan emtiaların imhasına karar verilmesi durumunda ise, bu malların vergi dairesi temsilcisinin de bulunacağı komisyon huzurunda tutanakla tespit edilmek suretiyle imha edilmesi ve istenildiğinde şirketiniz tarafından bu tutanakların ibrazı şartlarıyla, stok maliyetlerinin, safi kurum kazancınızın tespitinde gider olarak dikkate alınabileceği tabiidir.