Bu doküman Resmi Gazete dışında bir kaynakta yayınlanmıştır. Konsolide metin çalışmaları ilgili kaynak güncellendikçe sağlanabilmektedir.
T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
SAKARYA VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
(Mükellef Hizmetleri Grup Müdürlüğü)
Konu: Adi Ortaklık Kurulmadan Önce Ortaklar Adına Kesilen Faturaların Adi Ortaklıkta Kullanımı
İlgi: 13/12/2016 tarih ve … kayıt sayılı özelge talep formunuz.
İlgide kayıtlı özelge talep formunun ve ortaklığınıza ait mükellefiyet sicil kaydının incelenmesinden, 16/11/2016 tarihinde … ve … olmak üzere iki gerçek kişiden oluşan adi ortaklık mükellefiyeti tesis edildiği, adi ortaklığın konusunun, özel muayenehanelerde sağlanan diş hekimliği uygulama faaliyetleri olduğu ve mükellefiyet tesis edilmeden önce gerçekleşen alımlarınız nedeniyle ortaklardan biri adına düzenlenen faturaların yasal defterlere kaydının nasıl yapılacağı ve faturalardaki katma değer vergisinin (KDV) ortaklığın KDV beyannamesinde indirim konusu yapılıp yapılamayacağı hakkında Başkanlığımız görüşünün sorulduğu anlaşılmaktadır.
VERGİ USUL KANUNU YÖNÜNDEN DEĞERLENDİRME:
213 sayılı Vergi Usul Kanununun;
- (3/B) maddesinde, "B) İspat: Vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyeti esastır. Vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyeti yemin hariç her türlü delille ispatlanabilir. Şu kadar ki, vergiyi doğuran olayla ilgisi tabii ve açık bulunmayan şahit ifadesi ispatlama vasıtası olarak kullanılamaz.",
- 174 üncü maddesinde, "Defterler hesap dönemi itibariyle tutulur. Kayıtlar her hesap dönemi sonunda kapatılır ve ertesi dönem başında yeniden açılır.
Hesap dönemi normal olarak takvim yılıdır.",
- 219 uncu maddesinde, "Muameleler defterlere zamanında kaydedilir.
Şöyle ki:
1.Muamelelerin işin hacmine ve icabına uygun olarak muhasebenin intizam ve vuzuhunu bozmayacak bir zaman zarfında kaydedilmesi şarttır. Bu gibi kayıtların on günden fazla geciktirilmesi caiz değildir.
2.Kayıtlarını devamlı olarak muhasebe fişleri, primanota ve bordro gibi yetkili amirlerin imza ve parafını taşıyan mazbut vesikalara dayanarak yürüten müesseselerde, muamelelerin bunlara işlenmesi, deftere işlenmesi hükmündedir. Ancak bu kayıtlar, muamelelerin esas defterlere 45 günden daha geç intikal ettirilmesine cevaz vermez.
3.Günlük kasa, günlük perakende satış ve hasılat defterleri ile serbest meslek kazanç defterine muameleler günü gününe kaydedilir.",
- Geçici 5 inci maddesinde, "Bu kanunun mer'iyete girdiği tarihte veya müteakip yıllarda ticari, zirai veya mesleki kazançları dolayısiyle yeniden Gelir Vergisine girecek veya basit usulden gerçek usule geçecek olan mükellefler ile öteden beri faaliyete devam eden serbest meslek erbabının amortismana tabi iktisadi kıymetleri maliyet bedeli, maliyet bedeli bilinmiyorsa bizzat kendilerince alış tarihindeki rayice göre tahmin olunacak bedeli ile değerlenir. Şu kadar ki, bu kıymetlerin alış tarihleri ile mükellefiyete giriş veya gerçek usule geçiş tarihi arasındaki yıllara ait amortismanlar tutarı bu değerden düşülür ve bakiyesinin amortismanına devam olunur.
…"
hükümleri yer almaktadır.
Bunun yanı sıra, Kanunun 227 nci maddesinde, "Bu kanunda aksine hüküm olmadıkça, bu kanuna göre tutulan ve üçüncü şahıslarla olan münasebet ve muamelelere ait olan kayıtların tevsiki mecburidir." hükmü yer almakta olup, söz konusu kayıtların, esas itibariyle, Kanunun 229 ve müteakip maddelerinde düzenlenen belgelerden biri ile tevsik edilmesi aranmaktadır.
Buna göre, adi ortaklığınıza mükellefiyet tesis ettirilmeden önce, adi ortaklık olarak yürüteceğiniz faaliyetinize ilişkin satın alınan mal ve hizmetler ile diğer giderlere ait bulunan ve ortaklarınız adına düzenlenen belgelerin, işe başlanılmasını müteakip 213 sayılı Kanunun 219 uncu maddesine uygun olarak kayıtlara intikal ettirilmesi mümkün bulunmaktadır.
Ancak, söz konusu durumda, adi ortaklık mükellefiyetinin tesis edilmesinden evvel iktisap edilen amortismana tabi iktisadi kıymetlerin 213 sayılı Kanunun geçici 5 inci maddesine uygun olarak adi ortaklık envanterine dahil edilmesi ve amortisman uygulamasına konu edilmesi gerekmektedir.
GELİR VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN DEĞERLENDİRME:
193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 65 inci maddesinde, "Her türlü serbest meslek faaliyetinden doğan kazançlar serbest meslek kazancıdır.
Serbest meslek faaliyeti; sermayeden ziyade şahsi mesaiye, ilmi veya mesleki bilgiye veya ihtisasa dayanan ve ticari mahiyette olmıyan işlerin işverene tabi olmaksızın şahsi sorumluluk altında kendi nam ve hesabına yapılmasıdır.
Tahkim işleri dolayısıyla hakemlerin aldıkları ücretler ile kollektif, adi komandit ve adi şirketler tarafından yapılan serbest meslek faaliyeti neticesinde doğan kazançlar da, serbest meslek kazancıdır." hükmü yer almakta olup, Kanunun 68 inci maddesinde ise serbest meslek kazancının tespitinde hasılattan indirilecek giderler sayılmıştır.