Resmi Gazete Dışındaki Kaynak
Kurum:
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
Kabul Tarihi:
05.04.2019
Yürürlüğe Giriş Tarihi:
05.04.2019
Bu doküman Resmi Gazete dışında bir kaynakta yayınlanmıştır. Konsolide metin çalışmaları ilgili kaynak güncellendikçe sağlanabilmektedir.
T.C. GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
BÜYÜK MÜKELLEFLER VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
Mükellef Hizmetleri Grup Müdürlüğü
Sayı: 64597866-105[323-2015]-6557
Konu: Şüpheli Alacak Karşılığı Ayrılması.
İlgide kayıtlı başvurularınızın tetkikinden;
- Önceki yıllarda dava ve icra safhasında bulunan ticari alacaklarınızın şüpheli alacaklar hesabına kaydedildiği ve bir kısmının şüpheli alacak karşılığı ayrılmak suretiyle giderleştirildiği, bir kısmına ise karşılık ayrılmadığı, icra takibinde bulunulan firmalardan bir kısmının 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun geçici 7 nci maddesi kapsamında ticaret sicil kayıtlarının terkin edildiğinden bahisle, 6102 sayılı Kanunun geçici 7 nci maddesi gereği ticaret sicili kayıtları re'sen terkin edilen firmalardan (2013 ve önceki yıllarda terkin işlemleri sonuçlananlar dâhil) olan alacaklarınızın 2014 yılı içinde değersiz alacak olarak dikkate alınıp alınamayacağı ile karşılık ayrılmayan tutarların da bu kapsamda mukayyet değerleriyle gider yazılıp yazılamayacağı hususunda,
- Yine alacaklı olduğunuz firmalardan;
• … Ltd. Şti. (… Ltd. Şti.)'nin şirketiniz adına düzenlediği çekin (… TL) ödenmemesi üzerine icra takibine başlandığı (… İcra Müd. 2002/… sayılı dosya), ancak tahsil edilemediği, 2001 yılından olan bu alacak için karşılık ayrılmadığı, 31/3/2011 tarihinde tasfiye kararı alan firma ile ilgili olarak Ticaret Sicil Gazetesinde üç kez alacaklılara çağrı ilanında bulunulduğu, bu ilanlar şirketiniz ıttılaına girmediğinden tasfiye memurluğuna müracaatta bulunmadığınız, 2/7/2012 tarihli Ticaret Sicil Gazetesinde yayımlanan kararla söz konusu tasfiyenin sonuçlandığından bahisle, hukuki varlığı sona eren adı geçen firmadan olan alacağın 2014 yılı kurum kazancının tespitinde değersiz alacak olarak dikkate alınıp alınamayacağı ile karşılık ayrılmayan tutarın bu kapsamda mukayyet değeriyle gider yazılıp yazılamayacağı hususunda,
• … A.Ş. (… A.Ş.)'nin adınıza düzenlediği çeklerin ödenmemesi üzerine 2007 yılında … TL tutarındaki alacağınız için icrai takip başlatılarak tutarın tamamının yıl içinde şüpheli alacaklar hesabına alınarak karşılık ayrıldığı, 31/12/2007 tarihinde adı geçen mükellefin kefili … Ltd. Şti. nezdinde diğer alacaklılar ile birlikte haczedilen makinelerin satılması konusunda yapılan mutabakat zaptına istinaden makinelerin değerine isabet eden tutarın (… TL), teminatlı hale geldiği gerekçesiyle şüpheli alacaklar hesabından çıkarıldığı, ancak söz konusu makinelerin çeşitli nedenlerle (çürüme, paslanma, teknolojik gerilik, ekonomik değerin kalmaması) satılamadığı, asıl borçlu … A.Ş.'nin 17/7/2007 tarihinde iflas ettiği, alacaklarınızın iflas masasına kaydedildiği, iflas sürecinin 29/3/2018 tarihi itibariyle devam ettiği, kefil olan ve 19/10/2015 tarihli Ticaret Sicil Gazetesinde 9/10/2015 tarihli karara istinaden ticaret sicilinden silinen … Ltd. Şti. nezdinde tekrar alacak için takip yapılmadığından bahisle, 2007 yılında icra takibine başlanılan söz konusu alacağın karşılık ayrılmamış durumdaki kısmı (… TL) için 2014 yılında karşılık ayrılıp ayrılmayacağı ile ayrılan karşılığın gider olarak dikkate alınıp alınamayacağı hususunda,
• ... Ltd. Şti. (… Ltd. Şti.) nezdinde, adınıza keşide edilen çeklerin (… TL) ödenmemesi üzerine 2009 yılında icra takibine başlandığı ve 2010 yılında şirketin 7 adet aracına haciz konulduğu, alacağın teminatlı hale geldiği gerekçesiyle şüpheli alacak karşılığı ayrılmadığı, … Ltd. Şti. hakkında 22/9/2009 tarihinde iflas kararı verildiği, alacaklarınızın iflas masasına kaydedildiği ve iflas sürecinin 29/3/2018 tarihi itibariyle devam ettiği, bu nedenle hacze konu araçların satışını isteme imkanının kalmadığı, icra dairesinden alınan yazılarda hacze konu araçlar üzerinde vergi daireleri ile birlikte birçok alacaklının da haczinin bulunduğundan bahisle, söz konusu alacak için ayrılmayan karşılığın, hacze konu araçların alacağın teminatı olma vasfını yitirdiği gerekçesiyle, 2014 yılında ayrılıp ayrılamayacağı hususunda
Başkanlığımız görüşünün talep edildiği anlaşılmıştır.
(1) 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 322 nci maddesinde, kazai bir hükme veya kanaat verici bir vesikaya göre tahsiline artık imkân kalmayan alacakların değersiz alacak olacağı, değersiz alacakların, bu mahiyete girdikleri tarihte tasarruf değerlerini kaybedecekleri ve mukayyet kıymetleriyle zarara geçirilerek yok edileceği, işletme hesabı esasına göre defter tutan mükelleflerin bu madde hükmü kapsamına giren değersiz alacakları, gider kaydetmek suretiyle yok edeceği hüküm altına alınmıştır.
Bu bağlamda mezkûr madde uygulamasında değersiz alacak; kaybedilmiş, tahsiline imkân kalmamış, değeri sıfıra inmiş bir alacak olup, alacağın bu durumunun, kazai bir hükümle veya kanaat verici bir vesika ile tevsik edilmesi icap etmektedir. Kazai bir hükümden anlaşılması gereken, alacağın tahsili için kanun yollarına başvurulmuş olması, icra takibinin yapılmış bulunması, bu müracaatlar ve takipler sonunda, alacağın ödenmeyeceğine hâkim tarafından hükmedilmiş olması; kanaat verici vesika teriminden ise ödemeyi imkânsız hale getirmiş hal ve sebepler sonucu ortaya çıkmış belgeler anlaşılmalıdır. Alacağın tahsil güçlüğünün objektif ve inandırıcı belgelerle ortaya konması değersiz alacak uygulaması bakımından önem arz etmekte olup, Kanun Koyucu tarafından da, değersiz hale geldiği ileri sürülen alacağın ciddi olarak takip edildiğine ilişkin çabaların kazai bir hüküm veya kanaat verici bir vesika ile tevsiki öngörülmüştür.