Resmi Gazete Dışındaki Kaynak
Kurum:
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
Kabul Tarihi:
07.12.2011
Yürürlüğe Giriş Tarihi:
07.12.2011
Bu doküman Resmi Gazete dışında bir kaynakta yayınlanmıştır. Konsolide metin çalışmaları ilgili kaynak güncellendikçe sağlanabilmektedir.
T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
GAZİANTEP VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
VERGİ VE ANLAŞMALAR UYGULAMA MÜDÜRLÜĞÜ
Konu: İndirimli kurumlar vergisi 32/A
İlgide kayıtlı talep formunuzda, şirketinizin 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 32/A maddesi kapsamında tevsi yatırımı yaptığı, makinaların üretim içerisinde bir bölümü yeni alındığından karın ayrı hesaplanmasının mümkün olmadığı belirtilerek, aktifteki sabit kıymetin yeniden değerlenmiş tutarı hesaplanırken yeniden değerleme katsayılarının mı, yoksa enflasyon düzeltme katsayılarının mı dikkate alınacağı, yapılan tevsi yatırım tutarının, dönem sonunda kurumun aktifine kayıtlı toplam sabit kıymet tutarına oranlanması suretiyle belirlenmesinde oranın aktifteki hangi değerler üzerinden hesaplanacağı, amortismanların hesaplamaya dahil edilip edilmeyeceği, faaliyet dışı gelir ve giderlerin oranlamada dikkate alınıp alınmayacağı, farklı ürün üreten 2 ayrı fabrikanız bulunduğu ve teşvikli yatırımın bunlardan birinde gerçekleştiği dikkate alındığında, bu durumun hesaplamada etkili olup olmayacağı, farklı tesisler için kar ayrıştırması olacaksa faaliyet dışı karların hesaplamada nasıl dikkate alınacağı, sonraki yıllarda değerleme yapılıp yapılmayacağı ve yapılacaksa tevsi yatırım tutarının da değerlemeye tabi olup olmayacağı konularında tereddüt hasıl olduğundan Başkanlığımız görüşünün bildirilmesi istenilmektedir.
5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 32/A maddesinde,
" (1) Finans ve sigortacılık sektörlerinde faaliyet gösteren kurumlar, iş ortaklıkları, taahhüt işleri, 16/7/1997 tarihli ve 4283 sayılı Kanun ile 8/6/1994 tarihli ve 3996 sayılı Kanun kapsamında yapılan yatırımlar ile rödovans sözleşmelerine bağlı olarak yapılan yatırımlar hariç olmak üzere, bu maddenin ikinci fıkrasında belirtilen ve Hazine Müsteşarlığı tarafından teşvik belgesine bağlanan yatırımlardan elde edilen kazançlar, yatırımın kısmen veya tamamen işletilmesine başlanılan hesap döneminden itibaren yatırıma katkı tutarına ulaşıncaya kadar indirimli oranlar üzerinden kurumlar vergisine tabi tutulur.
(2) Bu maddenin uygulamasında yatırıma katkı tutarı, indirimli kurumlar vergisi uygulanmak suretiyle tahsilinden vazgeçilen vergi yoluyla yatırımların Devletçe karşılanacak tutarını, bu tutarın yapılan toplam yatırıma bölünmesi suretiyle bulunacak oran ise yatırıma katkı oranını ifade eder.
...
(4)Tevsi yatırımlarda, elde edilen kazancın işletme bütünlüğü çerçevesinde ayrı hesaplarda izlenmek suretiyle tespit edilebilmesi halinde, indirimli oran bu kazanca uygulanır. Kazancın ayrı bir şekilde tespit edilememesi halinde ise indirimli oran uygulanacak kazanç, yapılan tevsi yatırım tutarının, dönem sonunda kurumun aktifine kayıtlı bulunan toplam sabit kıymet tutarına (devam eden yatırımlara ait tutarlar da dahil) oranlanması suretiyle belirlenir. Bu hesaplama sırasında işletme aktifinde yer alan sabit kıymetlerin kayıtlı değeri, yeniden değerlenmiş tutarları ile dikkate alınır. İndirimli oran uygulamasına yatırımın kısmen veya tamamen faaliyete geçtiği geçici vergi döneminde başlanır....."
hükmüne yer verilmiştir.
Bu hüküm uyarınca, Bakanlar Kuruluna tanınan yetki çerçevesinde belirlenen ve Hazine Müsteşarlığı/Ekonomi Bakanlığı tarafından teşvik belgesine bağlanan yatırımlardan elde edilen kazançlar, yatırımın kısmen veya tamamen işletilmesine başlanılan hesap döneminden itibaren yatırıma katkı tutarına ulaşıncaya kadar indirimli oranlar üzerinden kurumlar vergisine tabi tutulacaktır.
Anılan hükmün uygulanmasında bir yatırımın tevsi yatırım olarak kabul edilebilmesi için yatırım teşvik belgesinde yatırım cinsinin tevsi yatırım olarak belirtilmiş olması gerekmektedir. Tevsi yatırımlarda indirimli kurumlar vergisi uygulanacak kazancın işletme bütünlüğü içinde ayrı hesaplarda izlenmek suretiyle tespitinin mümkün olduğu hallerde kazanç ayrı hesaplarda takip edilecek, kazancın bu şekilde belirlenmesine imkan bulunmayan hallerde ise kazanç oranlama yapılmak suretiyle tespit edilecektir. Dolayısıyla indirimli kurumlar vergisi oranı uygulanacak kazancın oranlama yapılmak suretiyle belirlenmesi seçimlik bir hak olmayıp kazancın şirketinizce tespit edilmesi esastır.
Öte yandan, indirimli kurumlar vergisi uygulanacak kazancın şirketinizce ayrı bir şekilde belirlenmesine imkan bulunmaması halinde indirimli kurumlar vergisi oranının uygulanacağı kazanç, ilgili dönemde gerçekleşen yatırım harcamaları tutarının dönem sonunda kurumun aktifine kayıtlı bulunan toplam sabit kıymet tutarına (devam eden yatırımlara ait tutarlar da dahil) oranlanması suretiyle belirlenecektir. Oranlamada sabit kıymetler birikmiş amortismanları düşülmeden önceki brüt tutarları ile dikkate alınacaktır. Farklı ürün üreten birden fazla fabrikanız bulunması ve teşvik belgesine bağlı yatırımın da bu fabrikalardan birinde gerçekleştirilmesi durumunda, oranlama yaparken sadece tevsi yatırıma konu fabrikada bulunan sabit kıymetleri değil tüm sabit kıymetlerin toplamını dikkate almanız gerekmektedir. Sabit kıymet ifadesinden ise Vergi Usul Kanununun 313 üncü maddesi uyarınca amortisman mevzuunu oluşturan iktisadi kıymetlerin anlaşılması gerektiği tabiidir.