Resmi Gazete Dışındaki Kaynak
Kurum:
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
Kabul Tarihi:
18.08.2015
Yürürlüğe Giriş Tarihi:
18.08.2015
Bu doküman Resmi Gazete dışında bir kaynakta yayınlanmıştır. Konsolide metin çalışmaları ilgili kaynak güncellendikçe sağlanabilmektedir.
T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
(Mükellef Hizmetleri Gelir Vergileri Grup Müdürlüğü)
Konu: Turist kafilesine eşlik eden yabancı uyruklu kişiye doğrudan ödenen bedellerin ve elde edilen kazancın vergilendirilmesi.
İlgide kayıtlı özelge talep formu ve ek dilekçenizde, Üsküdar Vergi Dairesi mükellefi olduğunuzu, ABD'den Türkiye'ye gönderilen yurtdışında mukim kişilerden oluşan turist kafilesinin karşılanıp yeme içme, otel ve benzeri ihtiyaçlarının karşılanması organizasyonu işini yaptığınız, turist kafilesi gönderen yurtdışındaki firma tarafından yapılan harcamalar ile bu organizasyonun bedeli karşılığı olarak adınıza topluca ödeme yapıldığını belirterek;
-Yurtdışına kesilecek faturada KDV hesaplanıp hesaplanmayacağı,
-Bu organizasyonun hizmet ihracı kapsamına girip girmediği ile hizmet ihracı kapsamına girmekte ise KDV iadesi alma imkanı olup olmadığı ve iade mümkün ise iadede hangi KDV tutarlarının iadesinin mümkün olduğu,
-Çoğu zaman aynı meslek mensuplarından oluşan kafileyi yurt dışında bir araya getirerek bu kafileyle birlikte Türkiye'ye gelip Türkiye'de bu kafileye eşlik eden, bu kafile için Türkiye'de seminer ve benzeri organizasyonlar tertip eden, geldiği kafileyle birlikte ülkesine geri dönen ve Türkiye'de mükellefiyeti bulunmayan yabancı uyruklu kişilere tarafınızdan doğrudan yapılan ödemenin nasıl belgelendirileceği, gelir ve katma değer vergisi stopaj yükümlülüğü bulunup bulunmadığı,
hususlarında görüş talep edildiği anlaşılmakta olup konuyla ilgili Başkanlığımız görüşü aşağıda açıklanmıştır.
I-GELİR VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN
193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun "Ticari Kazancın Tarifi" başlıklı 37 nci maddesinde; her türlü ticari ve sınai faaliyetlerden doğan kazançların ticari kazanç olduğu hükmüne yer verilmiştir.
Ticari faaliyet emek-sermaye organizasyonuna dayanmakta olup, kazanç sağlama niyet ve kastının bulunup bulunmaması böyle bir organizasyon tarafından icra edilen faaliyetin ticari faaliyet olma niteliğine etki etmemektedir. Ancak, bir faaliyetin ticari faaliyet sayılabilmesi için kazanç sağlama niyet ve kastı gerekmemekle birlikte, faaliyeti icra eden organizasyonun bütün unsurlarıyla birlikte değerlendirildiğinde kazanç sağlama potansiyeline sahip olması ve şahsi ihtiyaç kapsam ve sınırlarını aşması gerekmektedir.
Aynı Kanunun 65 inci maddesinde, serbest meslek kazancının tanımı yapılmış 66 ncı maddesinde ise serbest meslek faaliyetini mutad meslek halinde ifa edenlerin serbest meslek erbabı olduğu hüküm altına alınmıştır.
Söz konusu Kanunun 94 üncü maddesinin birinci fıkrasında, maddede sayılan ödemleri nakden veya hesaben yaptıkları sırada istihkak sahiplerinin gelir vergilerine mahsuben tevkifat yapmaya mecbur olanlar belirtilmiş olup anılan fıkranın (2/b) bendinde serbest meslek kazancı ödemelerinden %20 (Bakanlar Kurulunun 2009/14592 sayılı sayılı kararı ile ) oranında tevkifat yapılması gerektiği belirtilmiştir.
Bu açıklamalara göre; Türkiye'ye gönderilen yurtdışında mukim kişilerden oluşan turist kafilesinin tarafınızca karşılanıp yeme içme, otel vb. ihtiyaçlarının karşılanması şeklinde verdiğiniz aracılık hizmetleri ticari faaliyet kapsamında bulunduğundan, elde edeceğiniz komisyon gelirinin Gelir Vergisi Kanununun ticari kazanç hükümleri çerçevesinde vergilendirilmesi gerekmektedir.
Diğer taraftan, turist kafilesi ile birlikte Türkiye'ye gelen ve bu kafileye seminer veren yabancı uyruklu kişinin elde ettiği kazanç serbest meslek kazancı kapsamında bulunduğundan, söz konusu kişilere yapacağınız ödemeler üzerinden %20 oranında gelir vergisi tevkifatı yapılacağı tabiidir.
Öte yandan, "Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti İle Amerika Birleşik Devletleri Hükümeti Arasında Gelir Üzerinden Alınan Vergilerde Çifte Vergilendirmeyi Önleme ve Vergi Kaçakçılığına Engel Olma Anlaşması ve Eki Protokolün Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun"nun hükümlerinin de dikkate alınacağı tabiidir.
Anlaşmanın iç mevzuat hükümlerine göre mükellef lehine menfaat yarattığı durumlarda Anlaşma hükümlerinden yararlanabilmek için ABD mukimi kişilerin bu ülkelerde tam mükellef olduklarını ve tüm dünya kazançları üzerinden bu ülkede vergilendirildiklerini ABD yetkili makamlarından alacakları bir belge ile kanıtlamaları ve bu belgenin aslı ile birlikte Noterce veya ABD'deki Türk Konsolosluklarınca tasdik edilmiş Türkçe tercümesinin bir örneğini vergi sorumlularına veya ilgili vergi dairesine ibraz etmeleri gerekmektedir.
II- KATMA DEĞER VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN :
3065 sayılı Katma Değer Vergisi (KDV) Kanununun;
- 1/1 inci maddesinde, Türkiye'de ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetlerin KDV'ye tabi olduğu,