Resmi Gazete Dışındaki Kaynak
Kurum:
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
Kabul Tarihi:
28.05.2018
Yürürlüğe Giriş Tarihi:
28.05.2018
Bu doküman Resmi Gazete dışında bir kaynakta yayınlanmıştır. Konsolide metin çalışmaları ilgili kaynak güncellendikçe sağlanabilmektedir.
T.C. GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
(Mükellef Hizmetleri Katma Değer Vergisi Grup Müdürlüğü)
Sayı: 39044742-130-500897
Konu: Şirket faaliyetlerini yurtdışında yürütmek üzere ailesi ile birlikte İspanya'ya yerleşen Şirket Müdürünün vergi kanunları karşısındaki durumu.
İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda, Şirketiniz ortağı ve sorumlu müdürü olan kişinin, pazar arayışı, ar-ge çalışmaları, yeni model arayışları, moda ve sektörü takip etme, marka arama, mağaza açma gibi faaliyetler amacıyla, ailesiyle birlikte 1 yıl için İspanya'ya gönderilmesi konusunda Ortaklar Kurulu Kararı alınacağı, söz konusu kişinin yılın bazı dönemlerinde İspanya'da, bazı dönemlerinde Türkiye'de bulunacağı, İspanya'daki ev kirasının, eşinin ve çocuğunun tüm masraflarının (sağlık, eğitim ve yaşamla ilgili tüm masraflar) Şirket tarafından karşılanacağı belirtilerek, İspanya'da yapılan ve belgelendirilen tüm harcamaların Şirket tarafından gider yazılıp yazılamayacağı, harcamalar üzerinden gelir vergisi tevkifatı yapılıp yapılmayacağı ve sorumlu sıfatıyla KDV ödenip ödenmeyeceği konusunda görüş talep edilmiştir.
GELİR VE KURUMLAR VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN:
5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 3 üncü maddesinin ikinci fıkrasında; birinci maddede sayılı kurumlardan kanuni ve iş merkezlerinin her ikisi de Türkiye'de bulunmayanların, sadece Türkiye'de elde ettikleri kazançları üzerinden vergilendirileceği hükme bağlanmış, üçüncü fıkrasında ise dar mükellefiyet mevzuuna giren kurum kazancının hangi kazanç ve iratlardan oluştuğu belirtilmiş olup anılan fıkranın (ç) bendinde taşınır ve taşınmazlar ile hakların Türkiye'de kiralanmasından elde edilen iratlara yer verilmiştir.
Anılan Kanunun 3 üncü maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca, maddede belirtilen kazanç veya iratlar ile gelir unsurlarının Türkiye'de elde edilmesi ve Türkiye'de daimî temsilci bulundurulması konularında, Gelir Vergisi Kanununun ilgili hükümleri uygulanacaktır.
Taşınır ve taşınmazlar ile hakların Türkiye'de kiralanmasından elde edilen iratlar, dar mükellefiyette kurum kazancını oluşturan kazanç ve iratlar arasında sayılmış olup bunlar, dar mükellef kurumların Türkiye'de elde ettiği gayrimenkul sermaye iradı niteliğindeki kazançlarıdır. Gelir Vergisi Kanununun 7 nci maddesine göre, bu tür kazançların elde edilmiş sayılması için gayrimenkulün Türkiye'de bulunması ve bu mahiyetteki mal ve hakların Türkiye'de kullanılması veya Türkiye'de değerlendirilmesi gerekmektedir. Bu madde de sözü edilen değerlendirmeden maksat, ödemenin Türkiye'de yapılması veya ödeme yabancı memlekette yapılmışsa, Türkiye'de ödeyenin veya nam ve hesabına ödeme yapılanın hesaplarına intikal ettirilmesi veya kârından ayrılmasıdır.
Dar mükellefiyete tâbi kurumların Kurumlar Vergisi Kanununun 30 uncu maddesinde bentler halinde sayılan kazanç ve iratları üzerinden, bu kazanç ve iratları avanslar da dahil olmak üzere nakden veya hesaben ödeyen veya tahakkuk ettirenler tarafından kurumlar vergisi kesintisi yapılacak olup maddenin birinci fıkrasının (c) bendinde gayrimenkul sermaye iratlarından kurumlar vergisi kesintisi yapılacağı hükme bağlanmıştır. 2009/14593 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı uyarınca gayrimenkul sermaye iratları üzerinden yapılacak kurumlar vergisi kesintisi oranı, 3226 sayılı Finansal Kiralama Kanunu kapsamındaki faaliyetlerden sağlanacak gayrimenkul sermaye iratlarından % 1, diğerlerinden % 20 olarak belirlenmiştir.
Anılan Kanunun "Safi kurum kazancı" başlıklı 6 ncı maddesinde; kurumlar vergisinin, mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safi kurum kazancı üzerinden hesaplanacağı ve safi kurum kazancının tespitinde, Gelir Vergisi Kanununun ticarî kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı hükme bağlanmış olup bu hükümler uyarınca kurum kazancının tespitinde Kurumlar Vergisi Kanununun 8 inci maddesi ile 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 40 ıncı maddesinde yer alan giderler indirilebilecektir.
Gelir Vergisi Kanununun "İndirilecek Giderler" başlıklı 40 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinde; ticari kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için yapılan genel giderlerin; aynı fıkranın (4) numaralı bendinde de, işle ilgili ve yapılan işin ehemmiyeti ve genişliği ile mütenasip seyahat ve ikamet giderlerinin, (Seyahat maksadının gerektirdiği süreye sınırlı olmak şartıyla) safi kazancın tespitinde indirim konusu yapılabileceği hükme bağlanmıştır.
Ticari kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi maksadıyla yapılan genel giderlerin indirim konusu yapılabilmesi için, söz konusu giderlerle kazancın elde edilmesi ve idamesi arasında doğrudan ve açık bir illiyet bağının bulunması gerekmekte olup bu mahiyette olmayan giderlerin ticari kazancın tespitinde indirim konusu yapılması mümkün değildir.