Resmi Gazete Dışındaki Kaynak
Kurum:
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
Kabul Tarihi:
02.09.2019
Yürürlüğe Giriş Tarihi:
02.09.2019
Bu doküman Resmi Gazete dışında bir kaynakta yayınlanmıştır. Konsolide metin çalışmaları ilgili kaynak güncellendikçe sağlanabilmektedir.
T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
Mükellef Hizmetleri Katma Değer Vergisi Grup Müdürlüğü
Konu: Milli Eğitim Bakanlığı tarafından Vakfa bağlı azınlık okullarına yapılan hibe mahiyetindeki eğitim ve öğretim desteği ödemelerinin vergisel boyutu.
İlgide kayıtlı özelge talep formunuz ve eklerinin tetkikinden, … Vakfı unvanı ile faaliyet gösteren vakfınıza bağlı okullarınızda (Özel … Lisesi - Anadolu Lisesi - Ortaokulu ve İlkokulu) Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı Ermeni öğrencilere bedelsiz olarak eğitim verildiği belirtilerek; 5580 sayılı Özel Eğitim Kurumları Kanunu kapsamında özel okullarda öğrenim gören öğrenciler için verilen eğitim ve öğretim desteği ödemeleri kapsamında katma değer vergisi hesaplanıp hesaplanmayacağı hususunda Başkanlığımız görüşü talep edildiği anlaşılmıştır.
I- Kurumlar Vergisi Yönünden:
5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 2 nci maddesine göre vakıflar kurumlar vergisi mükellefleri arasında sayılmazken, bu maddenin beşinci fıkrası ile vakıflara ait iktisadi işletmeler kurumlar vergisi mükellefiyeti kapsamına alınmıştır. Söz konusu fıkrada, vakıflara ait veya bağlı olup faaliyetleri devamlı bulunan ve sermaye şirketleri ile kooperatifler dışında kalan ticari, sınai ve zirai işletmelerin vakıfların iktisadi işletmeleri olduğu, aynı maddenin altıncı fıkrasında ise vakıflara ait iktisadi işletmelerin kazanç amacı gütmemelerinin, faaliyetlerinin kanunla verilmiş görevler arasında bulunmasının, tüzel kişiliklerinin olmamasının, bağımsız muhasebelerinin ve kendilerine ayrılmış sermayelerinin veya iş yerlerinin bulunmamasının mükellefiyetlerini etkilemeyeceği, mal ve hizmet bedelinin sadece maliyeti karşılayacak kadar olmasının, kâr edilmemesi veya kârın kuruluş amaçlarına tahsis edilmesinin bunların iktisadi işletme niteliğini değiştirmeyeceği hükme bağlanmıştır.
Anılan Kanunun uygulanmasına ilişkin açıklamaları içeren 1 seri no.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin (2.4) bölümünde, iktisadi işletmelerin belirgin özelliklerinin, bağlılık, devamlılık ve faaliyetin ticari, sınai veya zirai bir mahiyet arz etmesi olduğu, diğer bir anlatımla iktisadi işletmenin unsurlarının ticari faaliyetin de temel özelliklerinden olan, bir organizasyona bağlı olarak piyasa ekonomisi içerisinde bedel karşılığı mal alım-satımı, imalatı ya da hizmet ifaları gibi faaliyetler olduğu; Kanunun, bu gibi halleri tek tek saymak yerine dernek veya vakıf tarafından piyasa ekonomisi içerisinde icra edilen tüm iktisadi faaliyetleri kapsamına aldığı, satılan mal veya hizmete ait bedelin sadece maliyeti karşılayacak kadar olmasının, kâr edilmemesinin, kârın kuruluş amaçlarına tahsis edilmesinin bunların iktisadi işletme olma vasfını değiştirmeyeceği; ayrıca kazanç sağlama amacı olmasa dahi işletmenin konusunun ve faaliyetinin, her türlü mal ve hizmet satışı ya da bunlara benzer şekillerde olması ve devamlı surette yapılması durumlarında da dernek veya vakıflara ait iktisadi işletme oluştuğunun kabul edileceği; dernek veya vakıfların bir takım hizmetleri bir bedel karşılığı olmaksızın yerine getirmeleri halinde, bu faaliyetlerin dernek veya vakfa bağlı iktisadi işletme olarak nitelendirilmeyeceği; ancak sözü edilen hizmetlerin yerine getirilmesi için yapılan masrafların hizmet verilenlerden tahsil edilmesi veya bu kişilerden veya ailelerinden bağış adı altında bir bedel alınması durumunda, bu faaliyetlerin, dernek veya vakfa ait iktisadi işletme olarak kabul edileceği ve kurumlar vergisine tabi olacağı açıklanmaktadır.
Vakfiyeleri olup olmadığına bakılmaksızın 2762 sayılı Vakıflar Kanunu gereğince tüzel kişilik kazanmış ve mensupları Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan Türkiye'deki gayrimüslim cemaatlere ait cemaat vakıflarının tüzel kişilikleri itibarıyla kurumlar vergisi mükellefiyeti bulunmamaktadır. Ancak, bu vakıflara bağlı iktisadi işletme oluşturacak nitelikteki ticari, sınai ve zirai faaliyetlerin kurumlar vergisine tabi tutulması ve oluşacak iktisadi işletme nezdinde de vakfın tüzel kişiliğinden ayrı olarak kurumlar vergisi mükellefiyeti tesis edilmesi gerekmektedir.
Bu çerçevede; vakfınıza bağlı olarak faaliyette bulunan okullarda sadece kendi vakfınıza mensup olan Türkiye Cumhuriyeti uyruklu gayrimüslim öğrencilere eğitim hizmeti verilmesi ve verilen bu eğitim hizmetinin herhangi bir ücrete ya da ücret tarifesine tabi olmaması; bu öğrencilerin ekonomik durumuna bakılmaksızın eğitim hizmetinden eşit bir şekilde yararlandırılması, vakfınıza yapılan bağışların, eğitim hizmetlerinin bir karşılığı olarak verilmemesi, eğitim hizmeti karşılığında yapılan masrafların tamamına yakınının vakfınız tarafından finanse edilmesi ve eğitim hizmetinin piyasa ekonomisi içerisinde rekabet eşitsizliği yaratmayacak şekilde verilmesi halinde, vakfınız tarafından verilen eğitim faaliyetleri dolayısıyla vakfınıza bağlı bir iktisadi işletme oluşması söz konusu değildir.