Resmi Gazete Dışındaki Kaynak
No.:
2004/1
Kurum:
Hazine Müsteşarlığı
Kabul Tarihi:
13.08.2004
Yürürlüğe Giriş Tarihi:
13.08.2004
Son Değişiklik Tarihi:
10.10.2008
Bu Sürümün Yürürlük Tarihi:
10.10.2008 - 10.10.2008
Bu doküman Resmi Gazete dışında bir kaynakta yayınlanmıştır. Konsolide metin çalışmaları ilgili kaynak güncellendikçe sağlanabilmektedir.
Konu: Asgari katkı paylarının planların tasdik tarihi itibarıyla güncellendiği, ve katılımcılar tarafından belirlenen katkı paylarının ise emeklilik sözleşmesinin tanzim tarihlerinin yıldönümleri itibarıyla güncellendiği emeklilik planlarında, katkı payının asgari katkı payına eşit veya yakın olduğu durumlarda katılımcı tarafından ödenecek katkı paylarının bir süre için asgari katkı paylarının altında kalmasının söz konusu olabilmesi neticesinde, katılımcının sistemden emeklilik hakkını kazanabilmesi için gerekli on yıllık sürenin hesabında esas alınacak asgari katkı payı miktarları.
Yanıt: Bilindiği üzere, Bireysel Emeklilik Sistemi Hakkında Yönetmeliğin 25’inci maddesi;
“Katılımcı sisteme giriş tarihinden itibaren en az on yıl sistemde bulunmak koşulu ile 56 yaşını tamamladıktan sonra emekliliğe hak kazanır.
Sistemde on yıl bulunma koşulu, katılımcının birikimlerini almaksızın ilk emeklilik sözleşmesinin yürürlük tarihinden itibaren bireysel emeklilik sisteminde on tam yıl kalması kaydıyla on yıl süreyle asgari katkı payı ödemesi veya emeklilik planları dahilinde on yıllık asgari katkı payı ödemesine karşılık gelecek toplu katkı payı tutarını ödemesi halinde yerine gelmiş olur.” hükmünü içermektedir.
Bu bağlamda, söz konusu maddede belirtilen asgari katkı payı tutarı, ödeme şekli ne olursa olsun “katkı payının tahsil tarihinde geçerli asgari katkı payı” olarak algılanmalıdır. Asgari katkı payının yılın belli bir döneminde artması sonucu, katkı paylarını üç aylık, altı aylık veya yıllık olarak ödeyen katılımcılardan ilave katkı payı talep edilmesi, hem sistemin güvenilirliği hem de şirketlerin bu hususu katılımcılarına anlatmasında çıkabilecek güçlükler bakımından birçok operasyonel soruna neden olabilecektir. Ayrıca, bu tür bir uygulamada Müsteşarlığımıza ve adli mercilere katılımcılardan ilave fark talep edilmesinden dolayı birçok şikayet gelebileceği ve sonuç olarak hukuki problemlere yol açılabileceği gözardı edilmemelidir.
Bu çerçevede, bireysel emeklilik sisteminde geçirilen sürenin hesabında kullanılacak asgari katkı payı tutarlarının katılımcının katkı payını ödediği tarihteki asgari katkı payı olarak değerlendirilmesi gerekmektedir.