Bakanlığımızca yayımlanmış bulunan 8.5.1969 gün ve 91 Seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliğinin 111/2 - c/a bölümünün tüzel kişiliği olan ortaklara nakden veya hesaben ödenen kâr paylarından evvelce dağıtılmayan kurum kazancı olarak kesilmiş olan vergilerin iadesine ilişkin "Ortak tüzel kişi ise iki hal bahis konusudur:" başlığını taşıyan kısmının birinci paragrafının, uygulamalarda bazı haksız sonuçlar verdiği görülmüş, tebliğin anılan paragrafı kaldırılmış ve aynı konuda aşağıdaki açıklamaların yapılması gerekli bulunmuştur:
193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 1137 sayılı Kanunla değişik 96 ncı maddesinin 2 numaralı fıkrasında, vergi tevkifatına tabi tutulmuş bulunan dağıtılmayan kazançların, sonradan tam mükellefiyete tabi ortaklara nakden veya hesaben ödenmesi halinde, tüzel kişilere ait olan kâr paylarından bu fıkra hükmüne istinaden evvelce tevkif edilmiş olan vergilerin, mahsup hükümleri dairesinde tevkifatı yapan kuruma red ve iade olunacağı hükme bağlanmıştır.
Söz konusu fıkra hükmünde, "mahsup hükümleri dairesinde" denilmekle birlikte, aynı kanunun 121. maddesi ile tam bir uyuşma bulunmamasından, bu hükümle özel bir mahsup müessesesinin getirilmek istenildiği ve 91 sayılı Gelir Vergisi Genel Tebliğinin konuya ilişkin kısmında vergilerin iadesine ait talep süresinin anılan 121. madde hük-müne uygun olarak vergi dairesi tarafından yapılmış bir bildiri bulunmamasına rağmen bir yılla sınırlandırılmış olmasının yerinde olmadığı sonucuna varılmıştır.
Buna göre;
1. Tüzel kişi ortağa nakden veya hesaben ödenen kâr payından, evvelce dağıtılmıyan kurum kazancı olarak kesilmiş bulunan vergilerin, tevkifatı yapan kurumca, dağıtımın yapıldığı yılla ilgili olarak verilen muhtasar beyanname üzerinden hesaplanan stopaj gelir vergisine mahsup edilmesi, mahsubu yapılan miktar bu kerre hesaplanan vergiden fazla olduğu takdirde, aradaki farkın vergi dairesi tarafından kuruma bildirilerek şirketçe, vergi dairesi yazısının kendilerine tebliğ tarihinden itibaren bir yıl içinde vergilerin geri alınmak üzere vergi dairesine müracaat olunması, bir yıllık süre içinde müracaat edilmemesi halinde; şirketin iade edilecek vergilere ilişkin hakkının düşmesi,
2. Dağıtımın yapıldığı yılla ilgili olarak muhtasar beyanname verilmesinin söz konusu olmadığı, yani mahsup imkânının bulunmadığı hallerde, evvelce belirtilen şekilde kesilmiş olan vergilerin, Vergi Usul Kanununun düzeltmeye ilişkin hükümleri dairesinde red ve iade olunması,
Uygun bulunmuştur.
Bilgi edinilmesi ve gereğinin buna göre yapılması rica olunur.