Bu doküman Resmi Gazete dışında bir kaynakta yayınlanmıştır. Konsolide metin çalışmaları ilgili kaynak güncellendikçe sağlanabilmektedir.
Gelir Vergisi Kanununun bazı maddelerinin uygulanmasında tereddütlere düşüldüğü, Bakanlığa yapılan müracaatlardan anlaşılmaktadır. Sözü edilen maddeler ve bunların tatbik şekilleri aşağıda açıklanmıştır:
A - Ücret geliri yönünden:
Gelir Vergisi Kanununun 61 inci maddesinde "ücret" tarif olunmuş; 63 üncü maddesinde, ücretin gerçek sâfi değerinin, işveren tarafından verilen para ve ayınlarla sağlanan menfaatler toplamından bu maddede yazılı indirimlerin yapılmasından sonra kalan miktar olduğu belirtilmiş; kanunun 104 üncü maddesinde de, vergi cetvelleri ve bunların tatbik usulleri gösterildikten sonra bu maddeye 484 sayılı Kanunla eklenen fıkra hükmünde, "Ayrı ayrı iş verenler tarafından yapılan ödemelerle aynı iş veren tarafından başka başka hizmetler karşılığında yapılan ödemelerinn muhtelif ücret ödemeleri olduğu, buna mukabil, "Aynı iş veren tarafından her ne namla olursa olsun, başka başka hizmetlerin karşılığını teşkil etmeksizin yapılan ödemeler"in muhtelif ücret ödemesi sayılmıyacağı hükme bağlanmıştır.
Ayrıca, aynı maddede, muhtelif ücret ödemelerinde vergi cetvellerinin her ödemenin ayrı ayrı göz önünde tutulmak suretile uygulanacağı da tasrih edilmiş bulunmaktadır.
Bu esaslara göre, aynı iş veren tarafından hizmet erbabına birden fazla ücret ödendiği takdirde, bunların muhtelif ücret ödemesi olup olmadığına bakılacak; muhtelif ücret sayılanlar mahiyetlerine uyan vergi cetveli üzerinden asıl ücretle birleştirilmeksizin vergiye tabi tutulacaklardır.
Muhtelif ücret sayılmıyan ödemeler ise, adı ne olursa olsun, asıl ücretle birleştirilerek vergilendirilecektir.
Şu kadar ki; muhtelif ücret tarifine girmemekle beraber, mahiyeti icabı, asıl ücretin dahil ve tabi olduğu cetvelden ayrı ve başka bir cetvele göre vergilendirilmesi gereken ödemeler de, cetvel farklılığı sebebile, asıl ücretle birleştirilmiyecektir.
Ayrıca, ister muhtelif ücret sayılması, ister dahil olduğu vergi cetvelinin farklı bulunması nedeni ile asıl ücretle birleştirilmiyen ücretlerden ayrı cetvele uyanlar bulunursa, bunların vergileri o vergi cetveli üzerinden topluca hesaplanacaktır.
Misâl: Aynı iş veren tarafından muhtelif hizmet karşılığı olmaksızın hizmet erbabına verilen fazla mesaî ücretleri, saat başına hesaplanıp gündelik veya haftalık olarak ödeniyorsa 4 ve 3 numaralı cetvel üzerinden vergilendirilir. Hizmet erbabının asıl ücreti aylık olarak hesaplanıp ödendiği; fazla mesaî ücreti de aylık mahiyette bulunduğu takdirde her iki ödeme aynı cetvelde birleştirilir. Böyle olmayıp asıl ücret aylık, fazla mesaî ücreti gündelik veya haftaİık mahiyette bulunuyorsa, aylığa uygulanan cetvel (2 numaralı) ile ek ücrete uygulanan cetvel (4 ve 3 numaralı) farklı olduğundan bu iki ödeme bir cetvelde birleştirilmiyecek; her biri dahil olduğu cetvel üzerinden ayrı ayrı vergiye tabi tutulacaktır.
Misâl: İş veren, hizmet erbabına asıl aylığı dışında sene sonunda prim ve ikramiye adı altında başka başka hizmetleri karşılığını teşkil etmeksizin, iki ayrı ek ödeme yapmış olsun. Bu hizmetlinin asıl ücreti aylık olduğundan bu aylığa 2 numaralı vergi cetveli uygulanacaktır. Prim veya ikramiye, belli bir zaman ölçüsüne (gün, hafta, ay) göre hesaplanıp ödenmediğinden, Gelir Vergisi Kanununa bağlı 1 numaralı vergi cetveline girer.
Öte yandan, her iki ödemeye uygulanması gereken cetvel aynı (1 numaralı; 82 seri sayılı Gelir Vergisi Genel Tebliğine bağlı 1/2 numaralı) olduğundan, prim ve ikramiyelerin vergileri bu cetvel üzerinden ayrı ayrı değil, birleştirilmek suretile topluca hesaplanacaktır.
- 104 üncü maddede yazılı şekiller dışında ve devreler tâyin edilmeksizin hesap ve tediye edilmeleri sebebile yıllık ödeme sayılıp 1 numaralı vergi cetveline sokulan ödemelerin iki ve daha fazla olması halinde, ikinci ödemenin birinci ile birleştirilerek toplamı üzerinden hesaplanan vergiden ilk ödemeye ait verginin düşülmesi suretiyle ikincisinin vergisi bulunur. Üçüncü ve daha sonraki ödemelerin vergileri de aynı usulle ve 19 seri sayılı Gelir Vergisi Genel Tebliği gözönünde bulundurularak hesaplanır.
1. Öğrencilerin tahsil ve tatbikat ücretleri (G.V.K. Mad. 28/3):
Gelir Vergisi Kanununun 28 inci maddesinin 3 numaralı bendinde, "Öğrencilere tatbikat dolayısile öğretim müesseseleri veya tahsil masraflarını deruhte edenler tarafından verilen paralar" vergiden istisna edilmiştir.
Bu hükme göre, tatbikat dolayısile öğrencilere ödenen paranın vergiden istisna edilebilmesi için bu ücretin;
a) Öğretim müessesesi, veya
b) Tahsil masraflarını deruhte edenler, tarafından öğrencilere verilmesi şarttır.
Ücretin öğretim müessesesi tarafından ödenmesi halinde öğrencinin burslu veya burssuz olmasının bir önemi yoktur. Ücretin tahsil masraflarını deruhte edenler tarafından ödenmesi halinde ise, sadece bu şartın mevcut olup olmamasına bakılır. Şayet, ücret öğretim giderlerini üstlenmiş olanlar tarafından verilmiş ise, ödeme ister burs şeklinde, ister başka bir ad ve şekilde olsun, istisna hükmü uygulanır. Hizmetin tahsil masraflarını deruhte eden kuruluşa bağlı iş veren yanında yapılması halinde de gerekli istisnanın uygulanması lâzım gelir.