1/1/1985 tarihinde 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu'nun yürürlüğe girmesi ile 6802 sayılı Gider Vergileri Kanunu'nun (Banka ve Sigorta Muameleleri Vergisi hariç) diğer hükümleri yürürlükten kaldırıldığından, Tebliğin (4), (5), (6) numaralı bölümleri hariç işlerliği kalmamıştır.
Gider Vergileri Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair 17/4/1981 tarihli ve 2447 Sayılı Kanun 19/4/1981 tarihli ve 17315 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanmış ve yayımlandığı tarihi takibeden aybaşından itibaren yürürlüğe girmiştir.
Gider Vergileri Kanununda yapılan değişikliklere ilişkin olarak maddeler itibariyle aşağıdaki açıklamaların yapılması gerekli görülmüştür.
1 - Kanunun 1 inci maddesi ile Gider Vergileri Kanununun ihracat muaflığının tatbik edilmiyeceği haller ve ihraçtan vazgeçme halinde yapılacak muamele başlıklı 7 nci maddesinin birinci fıkrası değiştirilmiştir.
Buna göre, Kanunun 6 ncı maddesinde belirtildiği şekilde ihracat beyannamesi verilmesine rağmen aynı maddede kayıtlı diğer şartlara riayet edilmeden malın İhraç edilmesi halinde, ihracat beyannamesi üzerine evvelce tarh, tahakkuk ve tecil edilmiş vergi, malın imal veya istihsal yerinden çıktığı tarihi takibeden aynı onbeşi ödeme süresi sayılarak Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre tahsil olunacaktır.
Diğer taraftan, mal imal veya istihsal yerinden çıkmadan evvel ihracat beyannamesi verilmemesine rağmen, kanunun bahsi edilen 8 ncı maddesinde kayıtlı diğer şartlara riayet edilerek malın ihraç edilmesi durumunda, evvelce tarh tahakkuk ve tecil edilmiş bir vergi olmadığından, aranılacak İstihsal Vergisine gecikme zammı tatbit edilmesi mümkün değildir. Bu durumda usulüne uygun olarak ihraç edilmiyen mallara ait istihsal vergisi, Vergi Usul Kanunu hükümleri gereğince tarh ve tahakkuk ettirilerek tahsil edilecektir.
2 - Kanunun 3 üncü maddesiyle 6802 sayılı Kanunun 17 nci maddesinin (b) fıkrası hükmü değiştirilmiştir. Bu değişiklikle müstahsil nam ve hesabına tahsil edilmiş olsun veya olmasın prim, beyiye, ikramiye, reklam bedeli, komisyon, faiz gibi paralanıl satış bedelinden indirilemiyeceği belirtilmiştir.
Buna göre, müstahsillerin teslim ettikleri maddeler karşılığında, satış bedeli meyalımda müşterilerinden sorumlu sıfatıyla alarak başka kişi ve kuruluşlara verdikleri, prim ve diğer adlar altındaki paralar da satış bedeline dahil edilecektir.
3 - Kanunun 5 inci maddesiyle, 6802 sayılı Kanunun 27 nci maddesinin 2, 5 ve 6 ncı fıkraları değiştirilmiştir.
A - 2 nci fıkrada yapılan değişiklik, bu fıkrada yer alan «Maliye ve İktisat ve Ticaret Vekâletlerince» ibaresinin «Maliye ve Sanayi ve Teknoloji Bakanlıklarınca» olarak değiştirilmesinden ibarettir.
B - Değişik 5 ve 6 ncı fıkralar gereğince,
a) II sayılı tabloya ilâve edilen 8 ilâ 15 inci pozisyonlarda kayıtlı madde ve mamullere ilk madde indirimi uygulanmıyacaktır.
b) II sayılı tablonun 3 üncü pozisyonunda kayıtlı taşıtlara ilk madde indiriminin şartlı olarak uygulanacağına dair hüküm madde metninden çıkarılmıştır. Buna göre taşıtların imalinde kullanılan vergili ilk ve yardımcı maddeler, gerek dahilden ve gerekse ithal yoluyla sağlananı, ilk madde indirimi tayin ve tesbitinde dikkate alınacaktır.
c) Bu değişiklik sonucu II sayılı tablonun 4, 5 ve 6 ncı pozisyonunda kayıtlı mamuller ile I sayılı tablonun 9/B ve C pozisyonunda kayıtlı camlar için ilk madde indirimi, evvelce olduğu gibi, yine şartlı olarak uygulanacaktır. Yani bu pozisyonlarda kayıtlı mamullerin imalinde ve bunların bünyesine girecek şekilde kullanılan vergili ilk ve yardımcı maddeler, dahilden tedarik edildiği takdirde, ilk madde indirim oranı tayin ve tesbitinde dikkate alınacak aksi takdirde dikkate alınmıyacaktır.
d) Maddede camlarla ilgili olarak 9/B ve C pozisyonunun yer alması, daha önce, A, B, C, D ve E fıkraları olarak düzenlenmiş olan 9 uncu pozisyonun bu defa 9/A, B ve C fıkraları olarak yeniden düzenlenmesi sebebine dayanmaktadır.
4 - Kanunun 6 ncı maddesiyle, 6802 sayılı Kanunun 28 inci maddesinde kapsam genişletici değişiklikler yapılmıştır. Kanun hükmünde yapılan bu değişiklikle bankerlerin yapmış oldukları banka muamele ve hizmetleri dolayısıyla kendi lehlerine her ne nam ile olursa olsun nakden veya hesaben aldıkları paralar (kendileri adına veya başkaları hesabına menkul kıymet alıp satmayı, alım - satıma tavassut etmeyi veya alıp sattıkları menkul kıymet karşılığı borçları ödemeyi taahhüt etmeyi meslek haline getirenlerin bu faaliyetleri dolayısıyla lehlerine kalan paralar ile mevduat faizi vermek veya sair adlarla faiz ve benzeri menfaatler sağlamak üzere devamlı olarak para toplama işiyle uğraşanların topladıkları paralara sağladıkları gelir ve menfaatler üzerinden komisyon, ücret, hizmet karşılığı gibi adlarla aldıkları paralar dahil) da banka ve sigorta muameleleri vergisine tabi tutulmuştur.