13/1/2000 tarihli ve 2000/65 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan Karaparanın Aklanmasının Önlenmesine Dair 4208 Sayılı Kanunun Uygulanmasına İlişkin Yönetmelikte Değişiklik Yapılması Hakkında Yönetmelikle ilgili olarak aşağıdaki açıklamaların yapılmasına gerek duyulmuştur.
I- KİMLİK TESPİT ZORUNLULUĞU
Yönetmeliğin 4 üncü maddesi kimlik tespiti yapılacak işlemlere ilişkin düzenlemeleri içermektedir.
Maddenin değişmeden önceki şeklinde, yükümlüler tarafından kiralık kasa hizmetlerinde tutar sınırı olmaksızın, diğer işlemlerde ise işlem tutarının 2 milyar Türk Lirası veya muadili dövizi aşınası durumunda kimlik tespiti yapılması zorunluluğu getirilmiştir. Yapılan değişiklikle tutar sınırı olmaksızın kimlik tespiti yapılacak işlemlerin kapsamı genişletilmiş bulunmaktadır.
Buna göre; kiralık kasa hizmetlerine ilave olarak, sigortalama ve finansal kiralama işlemleriyle, mevduat hesabı, kar-zarara katılma hesabı, cari hesap, repo veya benzeri hesap açma işlemleri için de herhangi bir parasal sınır olmaksızın kimlik tespiti yapılması zorunluluğu getirilmiştir.
Maddenin ikinci fıkrasında 2 milyar liralık sınıra bakılmaksızın kimlik tespiti yapılacak işlemler tek tek sayılmış olmakla beraber, “benzeri hesap açma işlemleri" ifadesi kullanılmak suretiyle düzenlemenin sadece bu işlemlerle sınırlı olmadığı belirtilmektedir. Sayılan işlemler nitelikleri itibarıyla yükümlü ile müşteri arasındaki iş ilişkisinin devamlılık gösterdiği işlemlerdir. Dolayısıyla Yönetmelikte ismi belirtilmeyen ancak niteliği gereği devamlılık unsuru taşıyan aynı hesap üzerinde yeni bir işlem yapılmasına imkan veren tüm işlemlerde, tutar sının olmaksızın kimlik tespiti yapılması gerekmektedir. Yükümlüler, 2 milyar liralık sınıra tabi olan ve olmayan işlemleri belirlerken, yapılan işlemin devamlılık unsuru taşıyıp taşımadığını dikkate alacaklardır. Yapılan bir işlem, daha sonra bununla bağlantılı olarak bir veya daha fazla işlem yapılmasına imkan veriyorsa, bu işlemin devamlılık unsuru taşıdığının kabul edilmesi ve “benzeri hesap açma işlemleri" kapsamında değerlendirilmesi gerekmektedir.
Yukarıda açıklananlar dışında kalan işlemlerde ise işlem tutarının 2 milyar Türk Lirası veya muadili dövizi aşması halinde kimlik tespit zorunluluğu başlamaktadır. Döviz üzerinden yapılan işlemlerin Türk Lirası karşılıklarının tespitinde, işlem günündeki Merkez Bankası döviz alış kurları esas alınır.
Diğer taraftan Yönetmeliğin 4 üncü maddesinin birinci fıkrasında yer alan "müşterilerinin ve konuya taraf olanların" ifadesinin uygulamada tereddütlere neden olduğunun anlaşılması üzerine bu ifade “müşterilerinin ve adlarına hareket edenlerin” şeklinde değiştirilmiştir. Buna göre kimlik tespitinde esas olan müşterinin kimliğini belirlemek olmakla birlikte müşteri adına başka kişilerce işlem yaptırılması durumunda, müşteri adına hareket eden bu kişilerin de kimliğinin tespit edilmesi gerekmektedir. Müşterinin gerçek veya tüzel kişi olması bu uygulama açısından farklılık yaratmamaktadır.
Örnek 1: (A) şahsının 19/4/2002 tarihinde (X) Bankasında açtırmış olduğu ticari mevduat hesabına ticari borçlularınca para yatırılmaktadır. Hesapta biriken paralar (A) şahsının yetkili kıldığı (B) şahsı tarafından çekilmektedir. Bu işlemlerle ilgili olarak;
- Hesap açma işlemi devamlılık unsuru taşıdığından, (X) Bankasında ilk defa hesap açılırken işlem tutarına bakılmaksızın (A) şahsının kimlik tespiti yapılmış olmalıdır.
- (A) şahsının hesabına para yatıran üçüncü kişilerin kimlikleri, hesaba yatırılan tutarın 2 milyar Türk Lirası veya muadili dövizi aşması durumunda tespit edilecektir.
- (B) şahsının hesaptan çektiği para tutarının 2 milyar Türk lirası veya muadili dövizi aşınası durumunda kimliği tespit edilecektir. Limitin aşılmadığı durumlarda kimlik tespiti yapılması zorunluluğu bulunmamaktadır.
Örnek 2: Bay (A) adına hareket eden Bay (B), (X) A.Ş.’ne 5 milyar lira tutarında havale göndermek üzere bankaya müracaat etmiştir. Bu işlemle ilgili olarak;
- Bu havale işlemi devamlılık unsuru taşımamakla birlikte tutan 2 milyar lirayı aştığından kimlik tespiti yapılması gerekmektedir.
- Banka tarafından, havale işlemini yaptıran Bay (B) ile adına işlem yapılan Bay (A)’nın kimlikleri ayrı ayrı tespit edilecektir.
- Havale tutarı olan 5 milyar liranın, (X) A.Ş. tarafından havalenin geldiği bankadan çekilmesi sırasında ise gerek şirketin gerekse şirket adına hareket eden kişinin kimliklerinin ayrı ayrı tespit edilmesi gerekmektedir.
Örnek 3: Bay (A) İstanbul’da öğrenim gören çocuğunun (X) Bankası İstanbul Şubesindeki hesabına aynı bankanın Ankara Şubesi aracılığı ile 250 milyon lira havale göndermektedir. Bu işlemle ilgili olarak;
- Bay (A)’ nın havale ettiği tutar 2 milyar lirayı aşmadığından (X) Bankası Ankara Şubesinin kimlik tespiti yapma zorunluluğu bulunmamaktadır.