Resmi Gazete Dışındaki Kaynak
No.:
Seri No: 5
Kurum:
Maliye Bakanlığı
Yürürlüğe Giriş Tarihi:
24.05.1960
Bu doküman Resmi Gazete dışında bir kaynakta yayınlanmıştır. Konsolide metin çalışmaları ilgili kaynak güncellendikçe sağlanabilmektedir.
15/6/1959 tarihinde yürürlüğe giren 7338 sayılı Kanunun veraset ve intikal vergisinde mükellefiyetin başlangıcı hakkındaki 20 nci maddesiyle, Vergi Usul Kanununun 104 üncü maddesinde tayin edilen ve vergi alacağını doğuran olaya bağlanan, tarh zaman aşımı müddetinin yeni esaslara bağlanmış olması muvacehesinde, mülga 797 sayılı Kanun hükümlerine göre zamanaşımı, müddeti başlamış olmakla beraber yeni Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte henüz dolmamış hadiselerde bu sürenin hangi hükümlere göre hesaplanacağında tereddüde düşüldüğü cereyan eden haberleşmelerden anlaşılmaktadır.
Bilindiği üzere; 5432 sayılı Vergi Usul Kanununun 19 uncu maddesi gereğince, vergi alacağı, vergi Kanunlarının vergiyi bağladıkları olayın vukuu veya hukukî durumun tekemmülü ile doğmakta ve yine aynı kanunun 104 üncü maddesi mucibince vergi alacağının doğduğu takvim yılını takip eden yılın başından başlayarak üç yıl, kaçakçılık halinde ise beş yıl içinde tarh ve tebliğ edilmeyen vergiler zamanaşımına uğramaktadır.
Mülga Veraset ve İntikâl Vergisi Kanununda vergi alacağının doğması ya maddî bir olayın vukuuna veya hukuki durumun tekemmülüne bağlanmıştır. Bu umumi kaideden hareket edildiği takdirde, Veraset ve İntikal Vergisinde ölüm hadisesinden sonra mirasın reddedilmemiş olması intikal eden mallara hukuken tesahüp edilmesi muamelelerinin tekemmülü ile vergi alacağının doğacağı, keza, bu vergiye tabi ivazsız intikallerde gayrimenkullerin, hak ve menfaatlerin tapuya tescili ile sair malların teslimi hukukî durumun tekemmülüne ve vergi alacağının doğmasına âmil olacağı muhtelif vesilelerle tebliğ edilen yazı ve muhtıralarımızda açıklanmıştır.
Ancak: Vergi Usul Kanununun 104 üncü maddesiyle bütün vergi ve resimlerde tahakkuk zamanaşımı tek bir esasa irca edilmiş ve mebde vergiyi doğuran olaya bağlanmış olmakla beraber, gerek mülga 797 gerekse 5432 sayılı Kanunlarda zamanaşımı durduran veya kesen olaylara yer verilmemiş bulunduğu cihetle, beyanname verilmesi veya verilmemesi veyahut hadisenin Vergi Dairesine hiç intikâl etmemesi hallerinde bu müddet işlemekte ve ekseri ahvalde intikal eden emvalin, bu müddet zarfında, idarece tespiti de mümkün olmadığından hiçbir vergi ve ceza tarh edilememekteydi.
Bu durumun önlenmesi bakımından; ahiren yürürlüğe giren 7338 sayılı Kanunun 20 nci maddesiyle, 5432 sayılı Kanunun 19 uncu maddesinde zikredilen (Vergi alacağını doğuran olay) hükmünün Veraset ve İntikal Vergisi yönünden tatbikine vuzuh veren ve bu verginin bünyesine uygun olan yeni bir hüküm sevkedilmiş bulunduğu gibi muvakkat 2 nci maddesiyle de mezkûr kanun hükümlerinin 1/3/1957 tarihinden sonra vuku bulan ölüm ve intikal hadiseleri hakkında da tatbik olunacağı esası kabul edilmiş bulunmaktadır.
7338 sayılı Kanunun 20 nci maddesine göre mükellefiyet üç fıkra halinde tespit edilen tarihlerde başlayacak ve Vergi Usul Kanununun 104 üncü maddesiyle tâyin edilen ve vergi alacağını doğuran olaya bağlanan tarh zamanaşımı müddetinin tespitinde de mükellefiyetin başlangıcı tarihi mebde alınarak bu tarihlerden sonra tarh zamanaşımı müddeti hesaplanacaktır.
Binaenaleyh, bu madde ile Vergi Usul Kanununun vergi alacağını doğuran olaya mütedair 19 uncu maddesi hükmünün Veraset ve İntikal Vergisinde tatbik şekline vuzuh verilmiş ve tarh zamanaşımını daha reel ve objektif esaslara bağlanmış olmaktadır.
Diğer taraftan; intizamı âmmeden bulunması itibariyle usule müteallik muahhar tarihli kanun hükümleri, netice vermiş ve muhkem kaziye halini almış hadiseler haricinde, makable şamil olup esasa mütedair kanun hükümleri ancak kanunun mer'iyetinden sonraki hadiseler hakkında cari ve muteberdir. Zamanaşımı ise usûli hükümlerden mahdut olmadığından, zamanaşımı bakımından evvelki kanunla sonradan mer'iyete giren kanunda ayrı esaslar kabul edildiği takdirde, her hadiseye vuku bulacağı zamanda mer'i olan kanun hükümlerinin tatbiki icabetmektedir.
Bu itibarla :
a) 7338 sayılı Kanunun düzeltmeler bakımından mukabiline şümulü kabul edilmiş bulunan 1/3/1957 tarihinden evvel vuku bulan hadiselerde, mezkûr kanunun neşredildiği 15/6/1959 tarihinde henüz tarh zamanaşımı dolmamış olan hadiselerle birlikte, tarh zamanaşımı mebdei olan vergi alacağının doğuşu ile ilgili olarak, doğrudan doğruya mülga 797 sayılı Kanun hükümleri ile Vergi Usul Kanununun 19 uncu maddesi hükmüne;
b) 1/3/1957 tarihinden sonra vuku bulan hadiselerde ise 7338 sayılı Kanunun 20 nci maddesine;
İstinat edilerek Vergi Usul Kanununun 104 üncü maddesiyle tayin olunan tarh zamanaşımı süresinin hesaplanması lâzım gelir.
Şukadar ki; 7338 sayılı Kanunun 15 nci maddesiyle Veraset ve İntikal Vergisinde kaçakçılık cezasının tatbik olunmayacağı tasrih edilmiş bulunduğundan, 1/3/1957 tarihinden sonrasına ait vukuat ile ilgili olarak mezkûr kanunun 20 nci maddesinde zikredilen şekilde; tespit edilen matrahlar üzerinden gerekli vergi ve kusur cezasının üç, usulsüzlük cezalarının ise iki yıl içinde tarh ve tebliğ edilmesi gerekmektedir.