485 SAYILI KANUNUN BAZI HÜKÜMLERİ HAKKINDA :
4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanununun bazı madde ve fıkralarının değiştirilmesi ve bu kanuna bazı hükümler eklenmesi hakkındaki 26/6/1964 tarihli ve 485 sayılı kanun Resmi Gazete’nin 8/7/1964 tarihli ve 11748 sayılı nüshasında yayınlanmış ve yayınlandığı tarihte yürürlüğe girmiştir.
Yeni kanunla Vergi Usul Kanununda yapılan değişikliklerin ve bu kanuna eklenen hükümlerin bazıları madde numarası sırasiyle aşağıda açıklanmıştır.
1 - (Madde : 1) 5432 sayılı Vergi Usul Kanunu ile yeni bir müessese olarak vergi hukukumuza girmiş ve 213 sayılı Yeni Vergi Usul Kanununda aynen yer almış olan vergi mahremiyeti hükümleriyle, Vergi Kanunlarının tatbiki dolayısiyle edinilen ve gizli kalması gereken bilgilerin açıklanmaması bakımından mükelleflere ve diğer ilgililere teminat tanındığı malûmdur. Bu itibarla şimdiye kadar olduğu gibi, bundan böyle de mükellefin ve mükellefle ilgili kimselerin şahıslarına, muamele ve hesap durumlarına, İşlerine, işletmelerine, servetlerine veya mesleklerine mütaallik olmak üzere öğrenilen sırların veya gizli kalması lâzım gelen diğer hususların ifşa edilemiyeceği ve bunları öğrenenlerin kendi veya üçüncü şahıslar yararına kullanamayacakları tabiidir. Ancak bir çok memleketlerdeki uygulamalarda, mükelleflerin beyan ettikleri vergi miktarlarının açıklanmasının vergi güvenliğini sağladığı anlaşılmış olduğundan memleketimizde de bu amaçla uygulamaya yeni bir yön verilmesi için 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 5 inci maddesinin sonuna 485 sayılı Kanunun 1 inci maddesiyle «Ancak, vergi güvenliğini, sağlamak amaciyle Gelir Vergisi mükelleflerinin yıllık Gelir Vergisi, (Mahsuptan evvelki vergisi), sermaye şirketlerinin Kurumlar Vergisi beyannameleri üzerinden tarh olunan Gelir ve Kurumlar Vergileri ile mükelleflerin adları ve ünvanları, bağlı oldukları vergi dairelerince beyannamelerin verildiği yıl içinde dairenin münasip yerlerine asılacak cetvellerde açıklanmakla beraber ayrıca kitap halinde veya Resmi Gazete ile yayınlanır. Mükellefin bağlı bulunduğu teşekkül varsa, bu ilân orada da yapılır.
Beyanname vermiyenlerle zarar gösterenlerin bu durumları cetvellerde belirtilir.
Açıklanan bu bilgiler ele alınarak mükelleflerin haysiyet, şeref ve haklarına tecavüz edilemez. Aksine hareket edenler hakkında T. Ceza Kanununun 480, 481 ve 482 nci maddelerdeki cezalar üç misli olarak hükmolunur.» hükümleri eklenmiş bulunmaktadır.
5 inci madde ile sağlanan gizlilik ilkesine istisna teşkil eden bu yeni hükümler, halen alınmakta olan vergilerden yalnız gelir ve kurumlar vergilerinde bazı durumları kapsamakta olup, bu durumların açıklanması gerekmektedir. Buna göre :
a) Gelir Vergisi :
Gelir Vergisi Kanununun 2 nci maddesinin 1-7 numaralı bentlerinde sayılan gelir unsurlarından doğan ve mükellef tarafından yıllık gelir vergisi beyannamesiyle bildirilip vergi dairesince tahakkuk fişi esasında tarholunan gelir vergisinin, aynı kanun gereğince yapılması gerekli mahsuptan evvelki miktarı ilân edilecektir.
Bu yeni hükümlerde, mükelleflerin adlarının açıklanacağı belirtilmiş bulunduğuna göre, Gelir Vergisi Kanunu gereğince aile reisi beyanına müsteniden tarholunan gelir vergisinden, eşlerin ve çocukların adlarının hizasında herbirinin hissesine isabet eden miktarın ayrı ayrı gösterilmesi gerekmektedir.
b) Kurumlar Vergisi :
Sermaye şirketlerinin yani, Kurumlar Vergisi Kanununun 199 sayılı kanunla değişen 2 nci maddesinde belirtildiği üzere, Türk Ticaret Kanunu hükümlerine göre kurulmuş olan anonim, eshamlı komandit ve limited şirketlerle aynı mahiyetteki yabancı kurumlarca verilen kurumlar vergisi beyannameleri üzerinden vergi dairesince tahakkuk fişi esasında tarholunan kurumlar vergileri ilân olunacaktır.
Gelir Vergisi Kanunu gereğince yıllık beyanname vermesi gereken mükelleflerle sermaye şirketlerince beyannamenin verilmemesi veya verilen kurumlar ve yıllık gelir vergileri beyannamelerinde zarar gösterilmesi halinde bu durumlar da keza ilân edilecektir.
Gerek yeni hükümlerin açıklığından gerekse yukarıdaki açıklamalardan anlaşılacağı üzere :
I - Münferit ve muhtasar beyannamelere müsteniden tarh olunan gelir vergileri,
II - Sermaye şirketleri dışında kalan kurumlar vergisi mükelleflerince verilen kurum beyannamelerine dayanılarak tarh olunan kurumlar vergileri,
III - Gider, Veraset ve İntikal ve diğer vergi kanunları mucibince verilen beyannamelere müsteniden tarh olunan vergiler,
IV - Yıllık beyanname vermesi gereken gelir vergisi mükellefleri ile sermaye şirketleri ve yukarıda I, II, III üncü paragraflarda belirtilen mükellefler adlarına re’sen veya ikmalen tarh olunan vergiler,
V - Vergi dairelerince Vergi Usul Kanununa müsteniden kesilen vergi cezaları,