V.U.K. Muaddel 279 uncu maddesi H.
Vergi Usul Kanununun 279 uncu maddesi Resmî Gazetenin 1 Mart 1957 günlü ve 9548 sayılı nüshasında yayınlanmış bulunan 6935 sayılı kanunla değiştirilmiş, evvelce:
«Bina ve arazi:
Madde 279
Ticari sermayeye dâhil olsun veya olmasın bilûmum binalarla arazi, vergi değerleri ile değerlenir» şeklinde bulunan madde, zikredilen kanunla;
«Bina ve arazi:
Ticari sermayeye dâhil olsun veya olmasın;
1. Şehir ve kasabalardaki bilumum binalarla arazi, vergi alacağının doğduğu tarihteki durumlarına nazaran emsal bedelleri ile,
2. Köylerdeki bilûmum binalarla arazi, vergi değeri ile, değerlenir.
Lüzum görülen hallerde köylerdeki bina ve araziyi de emsal bedelleriyle değerlettirmeğe Maliye Vekâleti yetkilidir.
Emsal bedeli vergi değerinden aşağı olamaz» şekline çevrilmiştir.
Değeşikliğin şumulü:
Malûm olduğu üzere, bahis mevzuu 279 uncu madde, Vergi Usul Kanununun «Değerleme» başlığını taşıyan 3. kitabının 1. kısmının «Servetleri değerleme» adı altında kaleme alınmış olan 3. bölümüne taallûk etmektedir. Kanunun şumul sahası nazarda tutulduğu takdirde bu maddenin, dolayısiyle vâkı değişikliğin, doğrudan doğruya Veraset ve İntikal vergisinin tatbikatını istihdaf ettiği ve yalnız bu verginin tatbikatı sırasında ortaya çıkan değerlemeleri kavradığı anlaşılır.
Şu halde, yalnız Veraset ve İntikal Vergisi Kanununun tatbikatında ve yalnız bu verginin tatbikatı ile ilgili değerlendirmelerde uygu¬lanacak bir değişiklik muvacehesinde bulunulduğunun dikkatle nazarda tutulması lâzım gelir.
Değişikliğin şâmil olacağı sahayı bu şekilde çerçeveledikten sonra, şimdi, vâkı tadilâtın, bu çerçeve içersinde kalan değerlemelerden hangileriyle ilgili bulunduğunun; daha başka bir ifadeyle, Veraset ve İntikal Vergisi Kanununun tatbikatında tesadüf edilebilecek değerlemelerin kâffesinin yeni değişikliğin şümulüne girip girmediğinin; şayet, bahis mevzuu tadil zikredilen verginin tatbikatında rastlanan yalnız bir kısım değerlemeleri istihdaf ediyorsa, bu takdirde bunların hangi değerlemeler olduğunun tesbiti icabeder.
Şu cihet derhal tebarüz ettirilmelidir ki, değişiklik, Veraset ve İntikal Vergisinin tatbikatı sırasında tesadüf edilebilecek bilûmum değerlemeleri istihdaf etmemektedir. Vâki tadil yalnız gayrimenkullere taallûk etmektedir. Bu sahanın dışında kalan, yani bina ve araziden gayrı olan kıymetlerin takdiri gene eski, yani Vergi Usul Kanununun 274 ilâ 278 inci maddelerinde mevzu usul dairesinde cereyan edecektir.
Bina ve arazi tabirleri:
Yukarda verilen izahttan anlaşılacağı üzere, muaddel 279 uncu maddenin şümulüne giren kıymetler yalnız bina ve araziden ibarettir.
Bina ve arazi tabirlerinden ne anlaşılması icap ettiği Bina ve Arazi Vergileri Kanunlarındı ve bu kanunların tatbik tarzlarını gösteren nizamnamelerde gösterilmiştir.
İşte, muaddel 279 uncu maddenin şümulüne girecek gayrimenkullerin bu kanun ve nizamnamelerde verilmiş ve yapılmış olan tarif ve izahlar dairesinde tesbit edilmeleri ve aynı zamanda bina ile beraber nazara alınması gereken unsurların tâyini mevzuunda, Vergi Usul Kanununun 282 nci maddesindeki sarahatin gözönünde bulundurulması gerekir.
Bu cümleden olmak üzere, emsal bedelinin takdiri sırasında, binaların, içlerinde bulunan asansör ve kalorifer; fabrika, imalâthane ve değirmenlerin de, ihtiva ettikleri sabit istihsal tesisatı ile birlikte nazara alınmaları icap etmektedir.
Sabit istihsal tesisatı, bina vergisine ait nizamnamenin 23 üncü maddesinde açıklandığı üzere, istihsalde kullanılan ve binaya sabit bir şekilde yerleştirilmiş olan her türlü makineler ve tesislerdir.
Sahil tesis mahiyetinde telâkki edilemiyecek makinelerin, servete dâhil bir ticari sermayenin unsurlarını teşkil ettikleri ahvalde, şüphesiz 274 üncü maddeye göre ve bu maddedeki mevzu usul dairesinde, değerlendirilmeleri icap eder.
Emsal bedeli ve vergi değeri:
Bahis mevzuu olan 6935 sayılı kanunun neşrinden evvel, yukarda tarif ve izahlarına temas edilmiş olan kıymetler, malûm olduğu üzere, vergi kıymeti ile değerlendirilmekte idiler. Vergi Usul Kanununun 279 uncu maddesinde mezkûr kanunla yapılan tadilden sonra ise bu hususta bir tefrik yapılması icap etmektedir.
Fiihakika, işbu muaddel maddeye göre:
a) Şehir ve kasabalardaki bina ve arazinin emsal bedeli ile,
b) Köylerdeki bina ve araziden, aynı madde ile Maliye Vekâletine verilen yetkiye istinaden emsal bedelleri ile değerlendirilmelerine lüzum görülenler, keza emsal bedeli ile,
c) Köylerdeki diğer arazi ve binaların, yani, köyde bulunmakla beraber «b» fıkrasında bahis mevzuu edilen lüzumun dışında kalan gayrimenkullerin vergi kıymetleri üzerinden,
değerlendirilmeleri icap etmektedir.
Şu halde bina ve araziden hangilerinin emsal bedeli, hangilerinin vergi kıymeti üzerinden değerlendirilmeleri iktiza edeceği hususunun aşağıda yazılı iki unsura göre halledilmesi icap etmektedir: