BİRİNCİ KISIM
Genel esaslar
BİRİNCİ BÖLÜM
Kuruluş
Türk Milleti adına yargı yetkisini kullanacak askerî mahkemeler; tümen, kolordu, ordu (Deniz ve Havada eşiti) ve Kuvvet Komutanlıkları ile Genelkurmay Başkanlığı nezdinde Millî Savunma Bakanlığınca kurulur.
Kuvvet Komutanlıklarının yapacakları teklif veya Genelkurmay Başkanlığının, doğrudan doğruya göstereceği lüzum üzerine, diğer kıta komutanlıkları veya askerî kurum âmirlikleri nezdinde de Millî Savunma Bakanlığınca askerî mahkeme kurulabilir ve aynı yolla kaldırılabilir.
Bir garnizonda aynı Kuvvetten nezdinde askerî mahkeme kurulması gereken birden fazla kıta komutanlığı bulunursa Genelkurmay Başkanlığının uygun göreceği bir kıta komutanlığı nezdinde Millî Savunma Bakanlığınca yeteri kadar askerî mahkeme kurulması ile yetinilebilir.
Askerî Ceza Kanununun 55, 56, 57, 58 ve 59 uncu maddeleri ile 148 inci maddesinin (B) fıkrasında yazılı suçları işliyenlerin yargılanmaları Millî Savunma Bakanlığının önceden tesbit ve Resmî Gazete ile yayınlayacağı askerî mahkemelerde yapılır.
Mahkeme kuruluşu
Askeri mahkemeler iki askerî hâkim ve bir subay üyeden kurulur. Ancak Genelkurmay Başkanlığı nezdindeki askerî mahkeme, general ve amiralleri yargıladığı zaman üç askerî hâkim ile iki general veya amiralden kurulur.
Askerî mahkeme kurulunda bulunanların en kıdemlisi mahkeme başkanlığı görevini yapar.
Subay üyelerin nitelikleri
Askerî mahkemelerde bulunacak subay üyelerin, en az yüzbaşı rütbesinde muharip sınıftan bulunmaları sanığın astı ve yargılama süresince en yakın âmiri olmamaları ve taksirli suçlar hariç, bir cürüm ile hükümlü bulunmamaları şarttır.
Savaşta esir edilen subayların yargılanmalarında rütbeleri imkân nispetinde gözetilir.
Subay üyelerin seçimi
Subay üyeler ile yedekleri, nezdinde askerî mahkeme kurulan komutan veya askerî kurum âmiri tarafından her yılın Aralık ayında o mahkemenin yetkisine giren birlik ve kurum mensupları arasından bir yıl süre ile değiştirilmemek üzere seçilir.
Bunların görevlerini yapmalarına sürekli engeller çıktığında yerlerine başkaları seçilebilir.
Kanunda yazılı nitelikte subay üye bulunamaması
Kanunda yazılı nitelikte subay üye yoksa veya mevcut olanların görevlerini yapmalarına kanuni engeller bulunursa, nezdinde askerî mahkeme kurulan kıta komutanı veya askerî kurum âmiri uygun nitelikte subay üyenin seçimi için en yakın kıta komutanına veya askerî kurum âmirine başvurur. Buna rağmen uygun nitelikte subay üye bulunmazsa, en yüksek komuta makamından itibaren sıra ile aşağı derecelerdeki komuta mevkilerinde bulunan subaylar üye olarak görevlendirilirler.
Askeri savcılık
Her askerî mahkemede bir askerî savcı ile yeteri kadar askerî savcı, yardımcı olarak bulunur.
Aynı komutanlık nezdinde birden fazla askerî mahkeme kurulduğu takdirde bir savcılık teşkilâtı ile yetinilebilir.
Kalem kuruluşu
Askerî mahkemeler ile askerî savcılıklarda birer kalem teşkilâtı kurulur. Her kalem teşkilâtında birer başkâtip ile yeteri kadar kâtip bulunur. Ayrıca lüzum halinde er, erbaş ve astsubaylar veya sıkıyönetim ve savaş halinde subaylar kalemlerde görevlendirilebilirler.
Kalem teşkilâtının ve personelinin görev ve sorumlulukları bir yönetmelikle düzenlenir.
Nezdinde askerî mahkeme kurulan kıta komutanı ve askerî kurum âmiri
Nezdinde askerî mahkeme kurulan kıta komutanı veya askerî kurum âmiri bir suçun işlendiğini öğrendiklerinde, askerî savcıya soruşturma açtırır ve yapılmakta olan soruşturma hakkında askerî savcıdan her zaman bilgi istiyebilirler. Ancak başlamış olan soruşturmanın cereyanına karışamazlar.
Nezdinde askerî mahkeme kurulan kıta komutanı veya askerî kurum âmirlerinin refakatlerindeki adli müşavirler, bu yetkilerinin kullanılmasında bu komutan ve askerî kurum âmirlerinin yardımcısıdırlar ve kanun yollarına başvurmada adı geçen komutan ve askerî kurum âmirleri adına ilgili soruşturma ve dâva dosyalarını incelemeye yetkilidirler.
Kıta komutanının ve askerî kurum âmirinin kanuni ve şahsi engelleri yetkilerinin kullanılmasına imkân vermez ise bu yetkiler kanuni vekillerine geçer.
İKİNCİ BÖLÜM
Askerî mahkemelerin görevleri
Genel görev
Askerî mahkemeler kanunlarda aksi yazılı olmadıkça, asker kişilerin askerî olan suçları ile bunların asker kişiler aleyhine veya askerî mahallerde yahut askerlik hizmet ve görevleri ile ilgili olarak işledikleri suçlara ait dâvalara bakmakla görevlidirler.
Asker kişiler
Bu kanunun uygulanmasında aşağıda yazılı olanlar asker kişi sayılırlar:
A) Muvazzaf askerler :
Subaylar, (Askerî hâkim ve askerî savcı ile yardımcıları dâhil) askerî memurlar, askerî öğrenciler, astsubaylar, erbaşlar ve erler.
B) Yedek askerler (Askerî hizmette bulundukları sürece),
C) Millî Savunma Bakanlığı veya Türk Silâhlı Kuvvetleri kadro ve kuruluşlarında çalışan sivil personel,
D) Askerî iş yerlerinde çalışan ve İş Kanununa tabi bulunan işçiler,
E) Rızası ile Türk Silâhlı Kuvvetlerine katılanlar,
F) Askerî yargı organlarınca tutuklanmış veya hapsedilmiş veya askerî makamlarca muhafaza altına alınmış veya göz altı edilmiş kişiler.
Asker olmıyan kişilerin askerî mahkemelerde yargılanmaları
Askerî mahkemeler, asker olmıyan kişilerin aşağıda yazılı suçlarına ilişkin dâvalara bakarlar :
A) Askerî Ceza Kanununun 55, 56, 57, 58, 59, 63, 64, 81, 93, 94, 95, 100, 101, 102 nci maddeleri, ile 148 inci maddesinin (B) fıkrasında yazılı suçlar,
B) Askerî mahallerde veya 1110 sayılı kanunda yazılı birinci askerî yasak bölgeler içinde veya nöbet yerlerinde veyahut karakollarda askerlik ödevlerini yaptıkları sırada veya yaptıkları bu ödevlerden dolayı asker kişilere ve bu yerlerde görevlendirilen devriyelere ve inzibatlara fiilen taarruz edenler veya sövenler veya hakaret edenler veyahut askerlik görevlerine ilişkin işleri yapmaya veya yapmamaya zorlamak için haklarında şiddet ve tehdide başvuranlar,
C) Diğer kanunlar ile askerî mahkemelerde yargılanmaları öngörülenler.
Müşterek suçlar
Askerî mahkemelere ve adliye mahkemelerine tabi kişiler tarafından bir suçun müştereken işlenmesi halinde eğer suç Askerî Ceza Kanununda yazılı bir suç ise sanıkların yargılanmaları askerî mahkemelere; eğer suç Askerî Ceza Kanununda yazılı olmıyan bir suç ise adliye mahkemelerine aittir.
Askerî mahkemelere ve adliye mahkemelerine tabi iki suç işlenmesi halinde yargılama önceliği
Bir kişi hakkında askerî mahkemelerin görevli olduğu bir suç ile adliye mahkemelerine ait diğer bir suçtan dolayı aynı zamanda kovuşturmaya başlanmış olursa, sanık önce askerî suçtan dolayı askerî mahkemede sonra da adliye mahkemesine ait suçtan adliye mahkemesinde yargılanır.
Askerî mahkemeler bu durumlarda yargılamayı ivedilikle sonuçlandırırlar ve diğer suçla ilişkin dâvaya bakan adliye mahkemesi de cezaların içtimama ait kuralları uygular.
Savaş halinde askerî mahkemenin görevi
Askerî mahkemeler savaş halinde aşağıda yazılı dâvalara bakarlar :
A) Asker kişilerin işledikleri suçlara ait bütün dâvalar,
B) Asker kişilerle müştereken suç işliyen sivil kişilere ait dâvalar,
C) Muharip Türk Silâhlı Kuvvetleri nezdinde bulunmalarına izin verilmiş olan yabancı askerlerin işledikleri suçlara ait bütün dâvalar, (Türkiye Cumhuriyeti Hükümetince özel bir andlaşma yapılmamış ise),
D) Savaşta esir edilenlerin işledikleri suçlara ait bütün dâvalar,
E) Adliye mahkemelerinin bulunmadığı savaş bölgelerinde işlenmiş suçlara ait bütün dâvalar,
F) Bir hizmet veya sözleşme ve yüklenme veya her hangi bir sebep ve suretle muharip Türk Silâhlı Kuvvetleri nezdinde bulunan veya Türk Silâhlı Kuvvetlerini takibeden kişiler ile Türk Silâhlı Kuvvetleri nezdinde bulunmasına izin verilmiş olan yabancı askerlerin yanlarında bulunan kişiler tarafından işlenen Askerî Ceza Kanununda yazılı askerî suçlara ait dâvalar,
G) Askerî Ceza Kanununun 75, 78, 80, 124, 125 ve 127 nci maddelerinde yazılı suçlara ait dâvalar,
H) İlân olunan harekât bölgesinde her sınıftan subay, askerî memur, astsubay, erbaş ve erlere karşı Askeri Ceza Kanununun 90 ve 91 inci maddelerinde yazılı suçları işliyenlere ait dâvalar.
General ve amirallerin yargılanması
General ve amirallerin askerî mahkemelere tabî suçlarından dolayı yargılanmaları Genelkurmay Başkanlığı nezdinde kurulan askerî mahkemede yapılır.
İstirdat ve tazminat dâvalarında yetki
Suçlardan doğan istirdat ve tazminat dâvalarına kamu dâvaları ile birlikte askerî mahkemelerde bakılır.
Askerî savcılar Hazineye ilişkin zararları tesbit ve iddianameye yazarak askerî mahkemelerde kovuşturmak ve dâva etmekle yükümlüdürler.
Ancak, askerî mahkemelerde kamu dâvasının kavuşturulmasına imkân kalmıyarak dâvanın adliye mahkemelerinde görülmesi gerektiği hallerde Devlet hakları özel kanuna göre kovuşturulur.
Askerî mahkemelerde yargılamayı gerektiren ilginin kesilmesi
Askerî mahkemelerde yargılamayı gerektiren ilginin kesilmesi daha önce işlenen suçlara ait dâvalara bu mahkemelerin bakmak görevini değiştirmez. Ancak işlenen askerî bir suç değilse veya askerî bir suça bağlı bulunmuyorsa soruşturmaya başlanmış olsa dahi askerî mahkemenin görevi sona erer.
Bağlı suçlar
Bir kimse birkaç suçtan sanık olur veya bir suçta ne sıfatla olursa olsun birkaç sanık bulunursa bağlılık var sayılır.
Görev kararı
Askerî mahkemeler dâvaya bakmaya görevli olup olmadıklarına yargılamanın her safhasında karar verebilirler.
Dâvaların geri bırakılması
Muvazzaf ve yedek er ve erbaşların ve yedek subay ve yedek askerî memurların askere girmeden veya silâh altına çağrılmadan önce yukarı haddi bir yıla kadar şahsî hürriyeti bağlayıcı cezayı gerektiren suçlara ait dâvalarda ilk ve son soruşturma işlemleri askerliklerini bitirmelerine kadar geri bırakılır.
Askerlikten tard ve ihracı gerektiren suçlardan sanık yedeksubay, yedek askerî memur ve yedek astsubaylar hakkında bu hüküm uygulanmaz.
Yedek asker kişiler askerî hizmet esnasında sadece Türk Ceza Kanununa veya diğer ceza kanunlarına aykırı eylemlerinden dolayı askerliklerini bitirmelerinden sonra adliye mahkemelerine verilebilirler.
Savaş halinde, silâh altında bulunan veya silâh altına çağrılan bütün asker kişiler aleyhine adliye mahkemelerinde kovuşturma yapılacak suçlardan ağır hapis ve aşağı haddi beş sene ve daha ziyade hapis cezasını gerektirenler müstesna olmak üzere, sanık bulundukları diğer suçlara ait dâvalarda ilk ve son soruşturma işlemleri barışa veya askerliklerinin bitimine kadar geri bırakılır.
Savaş halinde bütün asker kişilerin askerî mahkemeye tabi suçları için yapılacak soruşturmada yazılı suçlar hariç olmak üzere hazırlık soruşturması ve duruşma işlemleri barışa veya askerliklerinin bitimine kadar geri bırakılır. Ancak nezdinde askerî mahkeme kurulan kıta komutanı veya askerî kurum âmiri askerî menfaat ve zorunluklar karşısında geri bırakma hükümlerinin uygulanmasını askerî savcıdan istiyebilir.
A) Ağır hapis ve aşağı haddi beş sene ve daha ziyade hapis cezasını gerektiren suçlar,
B) Askerî Ceza Kanununun 3 üncü babının birinci, üçüncü (63/1, 76, 77 nci maddeleri hariç), dördüncü, beşinci (82, 83, 84, 95 inci maddeleri hariç), yedinci fasıllarında yazılı suçlar,
C) Askerî Ceza Kanununun 130, 131, 137 ve 152 nci maddelerinde yazılı suçlar.
Geri bırakma süresi içinde zamanaşımı işlemez.
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
Askeri mahkemelerin yetkisi
Genel olarak yetki
Askerî mahkemelerin yetkisi, nezdinde askerî mahkeme kurulan kıta komutanı veya askerî kurum âmirinin kadro ve kuruluş itibariyle emirleri altında bulunan kişiler ile adlî bakımdan kendisine bağlanmış birlik veya askerî kurum mensupları hakkında caridir.
Özel yetki
Bir askerî mahkemenin yetkisine tabi olup da kadro ve kuruluş itibariyle hangi askerî mahkemenin yetkisine girdikleri belli olmıyan kişiler, bölgesinde bulundukları veya suçu işledikleri yerdeki askerî birlik veya kurumun bağlı bulunduğu askerî mahkemenin yetkisine tabidirler.
Yetkili askerî mahkemeler birden fazla olduğu takdirde sanığı yakalıyan veya soruşturma yapılmasını daha önce istiyen kıta komutanı veya askerî kurum âmirinin nezdinde kurulan askerî mahkeme yetkilidir.
Geçici görevlendirmede yetki
Bir askerî birlik veya askerî kurumda geçici olarak görevlendirilen asker kişiler bu görevlerinin devamı süresince o askerî birliğin veya askerî kurumun bağlı bulunduğu askerî mahkemenin yetkisine tabi olurlar.
Yabancı memleketlerde işlenen suçlarda yetki
Asker kişiler tarafından yabancı memleketlerde Türk askerî kıtalarında veya diğer resmî görevler esnasında veya esir karargâhlarında işlenen ve Türkiye'de askerî mahkemede kovuşturulması gereken suçlarda yetki, bundan önceki maddelere göre tâyin edilir. Bununla beraber soruşturmayı istiyen komutan veya askerî kurum âmiri ile askerî savcının veyahut sanığın istemi üzerine Askeri Yargıtay suçun işlendiği yere daha yakın olan bir askerî mahkemeye yetki verebilir.
Savaş hükümlerinin uygulanacağı bölgelerde yetki
Savaş hükümlerinin uygulanacağı ilân edilen bölgelerdeki bütün asker kişiler o bölge komutanının nezdindeki askerî mahkemeye tabi olurlar.
Yetki genişletilmesi ve daraltılması
Askerî mahkemelerin yetkileri, Kuvvet Komutanlıklarının gösterecekleri ihtiyaç üzerine veya doğrudan doğruya Genelkurmay Başkanlığının göstereceği lüzuma göre Millî Savunma Bakanlığınca genişletilip daraltılabilir.
Birden fazla suçlarda yetki
Bir kimse birden çok askerî mahkemenin yetkisine giren birden fazla suçtan sanık olursa bunlar birleştirilerek en ağır cezalı suç için yetkili olan askerî mahkemede bakılabilir.
Suçların cezaları eşit olursa sanığın son suçu işlediği zaman bağlı bulunduğu askerî mahkeme yetkilidir.
Birden fazla mahkemeye tabi sanıklar hakkında yetki
Bir suçta birkaç sanık bulunur ve bunlar birden fazla askerî mahkeme yetkisine tabi olursa ilgili askerî savcılar hepsi hakkında soruşturmanın hangi askerî savcılık tarafından yapılacağını kararlaştırırlar. Uzlaşamazlar ise, soruşturmayı yapacak savcılığı Millî Savunma Bakanlığı tâyin eder.
Birleştirilerek yapılan soruşturma sonunda sanıkların hepsi hakkında dâva, soruşturmayı yapan askerî savcının nezdinde bulunduğu askerî mahkemede açılabilir.
Sanıklardan biri hakkında evvelden dâva açılmış ise askerî savcılardan birinin istemi üzerine Askerî Yargıtay tarafından bütün sanıkların dâvasına bakacak askerî mahkeme tâyin olunur.
Davanın nakli
Soruşturmanın mahallinde yapılması Türk Silâhlı Kuvvetlerinin emniyeti veya askerî disiplinin korunması bakımından mahzurlu olursa nezdinde askerî mahkeme kurulan komutan veya askerî kurum âmirinin teklifine binaen veya doğrudan doğruya Millî Savunma Bakanlığınca yapılacak talep üzerine Askerî Yargıtay dâvanın başka bir yerde bulunan askerî mahkemeye nakline karar verebilir.
Duruşmanın mahallinde yapılması Türk Silâhlı Kuvvetlerinin emniyeti veya askerî disiplinin korunması bakımından mahzurlu görülürse, askerî savcının talebetmesi şartiyle askerî mahkemenin vereceği karar üzerine Askerî Yargıtayca dâvanın başka bir yerde bulunan askerî mahkemeye nakline karar verilebilir.
Askerî mahkeme hukukî veya fiilî sebeplerden dolayı yargı görevini yapamıyacak halde bulunursa nezdinde askerî mahkeme kurulan komutan veya askerî kurum âmirinin veya tarafların talebi üzerine Askeri Yargıtay dâvanın başka bîr yerde bulunan askerî mahkemeye nakline karar verir.
Olumlu yetki uyuşmazlığı
Askerî mahkemeler arasında çıkan olumlu yetki uyuşmazlıklarım Askerî Yargıtay çözümler.
Olumsuz yetki uyuşmazlığı
Birkaç askerî mahkeme arasında yetki hususunda olumsuz uyuşmazlık çıkar ve yetkisizlik kararları aleyhine kanun yollarına başvurma imkânı kalmamış bulunursa Askerî Yargıtay yetkili mahkemeyi tâyin eder.
Yetkisizlik iddiası
Sınıf ve rütbe yönünden olmıyan yetkisizlik iddiasının duruşmasının başlangıcında iddianamenin okunmasından önce askerî mahkemeye bildirilmesi gerekir.
Yetkisizlik iddiası üzerine askerî mahkeme bu iddiayı, iddianamenin okunmasından önce karara bağlar.
Yetkisi olmıyan askerî mahkemenin ve askerî savcının yaptığı soruşturma
Yetkisi olmıyan askerî mahkeme ve askerî savcı tarafından yapılan soruşturma işleri, sadece yetkisizlikten dolayı hükümsüz sayılmaz.
Askerî savcının yetkisi ve yetki uyuşmazlıklar
Askerî savcının yetkisi, nezdinde bulunduğu askerî mahkemenin yetkisi ile amirlidir.
Askerî savcılar arasında çıkacak yetki uyuşmazlıkları aralarında halledilir. Uyuşamazlarsa Millî Savunma Bakanlığına başvurulur.
Millî Savunma Bakanının gözetim yetkisi
Askerî mahkemelerin idari işleri ile askerî savcılıkların bütün işlemleri Milli Savunma Bakanının gözetimine tabidir.
Bu görev Bakanlık Askerî Adalet işleri Başkanlığı aracılığı ile yürütülür.
Bakanlık Askeri Adalet İşleri Başkanlığının görev ve yetkileri bir yönetmelik ile düzenlenir.
Teftiş kurulu
Askerî mahkeme kalemleri ile askerî savcılıkları ve kalemlerini, adlî müşavirlik hizmetlerini ve askerî ceza ve tutuk evlerini Millî Savunma Bakanı adına teftiş ve murakabe etmek ve kanunun belirttiği hallerde soruşturma yapmak üzere müfettiş sıfat ve yetkisini taşıyan bir başkanın yönetimi altında lüzumu kadar müfettişten kurulu bir Askerî Adalet Teftiş Kurulu kurulur. Bu kurulun kuruluşu, görev, yetki ve hizmetlerini ne şekilde yürüteceği bir tüzük ile düzenlenir.
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
Hâkimlerin dâvaya bakamaması ve reddi
Hâkimin dâvaya bakamayacağı haller
Hâkim aşağıda yazılı olan hallerde hâkimlik görevini yapamaz:
A) Suçtan kendisi zarar görmüş ise,
B) Sonradan kalksa bile sanık veya suçtan zarar gören ile aralarında evlilik veya vesayet bağlılığı bulunmuş veya bulunuyorsa,
C) Sanık veya suçtan zarar gören ile aralarında kan veya sihri usul veya fûru hısımlığı yahut evlât edinme ilişiği veya üçüncü dereceye kadar (Bu derece dâhil) kan veya evlilik kalmasa bile ikinci dereceye kadar (Bu derece dâhil) sihri civar hısımlığı varsa,
D) Aynı dâvada askerî savcı olmuş, suçtan zarar görenin veya sanığın müdafiiliğini yapmış veya nezdinde askerî mahkeme kurulan kıta komutanı veya askerî kurum âmiri sıfatı ile istemde bulunmuş veya âmir sıfatı ile vâka hakkında rapor vermiş ise,
E) Aynı dâvada tanık veya bilirkişi sıfatı ile dinlenmiş bulunuyorsa.
Karara katılamayan hâkim
Aleyhine kanun yollarından bîrine başvurulmuş olan bir hükme katılan hâkim, yüksek mahkemece bu hükme dair verilecek karara katılamaz.
Hâkimin red sebepleri
Hâkimin görevini yapmaktan yasaklı olduğu hallerde reddi istenebileceği gibi tarafsızlığını şüpheye düşürecek diğer sebeplerden dolayı da reddi istenebilir.
Sanık, askerî savcı (Askeri Yargıtay’da Başsavcı), şahsi dâvacı ve dâvaya katılan, hâkimi red isteminde bulunabilirler. Bunlardan her hangi biri tarafından istemde bulunulursa hükme katılacak hâkimlerin isimleri kendilerine bildirilir.
Tarafsızlığını şüpheye düşürecek sebeplerden dolayı hâkimi red isteminin zamanı
Tarafsızlığını şüpheye düşürecek sebeplerden dolayı bir hâkimin reddi istemi, mahkemelerde iddianamenin ve Askerî Yargıtay’da sözcü üye tarafından raporun okunmasına kadar ileri sürebilir. Yeni çıkan sebeplerden dolayı duruşma bitinceye, Askerî Yargıtay’da inceleme sona erinceye kadar hâkimin reddi istenebilir.
Hâkimin reddi isteminin usulü
Hâkimin reddi asker kişiler tarafından, hâkimin mensup olduğu askerî mahkemeye verilecek bir dilekçe ile yahut bu hususta bir tutanak düzenlenmek üzere askerî savcıya veya askerî mahkeme kâtibine veyahut disiplin cezası vermiye yetkili en yakın âmire yapılacak bir beyan ile olur.
Diğer kişiler tarafından hâkimin mensup olduğu askerî mahkemeye bir dilekçe verilmek sureti ile veya ilgililerin tabi oldukları sulh hâkiminin veya bu görevi gören mahkemenin kâtibine, bir tutanak düzenlenmek üzere, yapılacak beyan ile olur.
Serbest bulunmıyan sanıklar bu husustaki beyanlarını askerî ceza ve tutukevi müdürüne veya gözetimine memur subaya veya ceza ve tutukevinin bulunduğu yer sulh hâkimine yaparlar. İlğililerce bu hususta bir tutanak düzenlenir.
Red isteminin ispatı
Hâkimin reddini istiyen taraf sebebini ispat ile yükümlüdür. Yemin delil olmaz.
Askerî mahkeme reddi istenen hâkimden red sebebi hakkında açıklama isteyebilir. Hâkim de red sebepleri hakkında düşüncelerini bildirir.
Red istemi üzerine verilecek karar
Hâkimin reddi istemi hakkında mensup olduğu askerî mahkemece karar verilir. Ancak reddolunan hâkimin müzakereye katılamamasından askerî mahkeme kurulamaz ise yalnız bu hususta karar verilmesi için başka bir hâkimle yeni bir kurul kurulur. Bu yolla da mahkemenin kurulması mümkün olmazsa en yakın askerî mahkemeden bir hâkim istenir.
Reddolunan hâkim red isteminin haklı olduğunu kabul ederse red hakkında bir karar verilmez.
Bir hâkim, reddini gerektiren sebepleri bildirir yahut bazı haller bîr hâkimin dâvaya bakamıyacağı şüphesini doğurursa, bu hususta bir istem olmasa bile Askerî Yargıtay kendiliğinden de karar verebilir.
Hâkimin reddi istemine esas olan sebeplerin vârid olmamasından dolayı istemin reddine karar veren merci elli liradan bin liraya kadar hafif para cezasına da hükmeder. Red istemine esas olan sebebin aksi sabit olduğu hallerde hükmolunacak ceza ikiyüzelli liradan aşağı olamaz.
Hükmedilecek para cezaları hukuki ve cezai kovuşturmalara ve kamu dâvasının açılmasına engel değildir.
Red istemi üzerine verilecek kararlar ve kanun yolu
Hâkimin reddinin kabulüne dair olan kararlar kesindir. Reddin kabul edilmemesi ile ilgili kararlar ile red isteminin esassız veya red sebebinin aksi sabit olduğuna dair kararlar aleyhine ancak hükümle birlikte temyiz yoluna başvurulabilir.
Subay üye ve tutanak kâtiplerinin reddi
Bu bölümde yazılı hükümler askerî mahkemede bulunan subay üye ile tutanak kâtipleri hakkında da uygulanır.
Askeri savcıların reddi
Askerî savcılar reddedilemez. Ancak bu kanunun 37 ve 39 uncu maddelerinde yazılı sebeplerden biri bulunursa dâvadan çekilirler.
BEŞİNCİ BÖLÜM
Kararlar, tefhim ve tebliğ
Kararların nasıl verileceği
Duruşma esnasındaki kararlar, taraflar dinlendikten ve duruşma dışındaki kararlar askerî savcının yazılı veya sözlü mütalâası alındıktan sonra verilir.
Kararların tefhim ve tebliği
İlgili tarafın yüzüne karşı verilen kararlar kendilerine tefhim olunur. Bilhassa er ve erbaşlara anlıyacakları surette tefhim şarttır. İstem halinde kararın bir benzeri de verilir. Diğer kararlar tebliğ olunur.
Askerî savcıya verilmesi gereken kararlarla bunların yerine getirilmesi
Tebliğ veya yerine getirilecek kararlar askerî savcıya verilir.
Askerî savcı tebliğ ve yerine getirilme için gereken tedbirleri nezdinde askerî mahkeme kurulan kıta komutanı veya askerî kurum âmiri aracılığı ile ve ivedi hallerde doğrudan doğruya alır.
Askerî mahkemelerin iç işlemlerine veya yargılamanın inzibatına dair kararlar hakkında bu hüküm uygulanmaz.
Askerî Yargıtay’da tebliğ veya yerine getirilecek kararlar, Askerî Yargıtay Başsavcısına verilir. Başsavcı tebliğ veya yerine getirme için gerekli tedbirleri alır.
Gerekçe zorunluğu
Askerî mahkemelerce verilen her türlü kararlar gerekçeli olarak yazılır.
Tebliğ
Tebliğ, tebliği gereken evrakın onaylanmış bir benzerinin ilgiliye verilmesinden ibarettir. Onaylama askerî savcı veya askerî hâkim tarafından yapılır.
İlgili tutuk ise tebliğ edilen evrak istemi halinde kendisine okunup anlatılır.