Dosya olarak kaydet: PDF - WORD
Görüntüleme Ayarları:

Birinci Bap

Teşkilât ve Muhtelif Hükümler

İcra daireleri ve memurları

MADDE 1

Her asliye mahkemesinin kaza dairesinde lüzumu kadar icra dairesi bulunur.

Her dairede Adliye Vekâletince tayin edilecek bir icra memur ile ihtiyaca göre muavin ve mahallerince tayin olunacak kâtip ve mübaşir ve sair müstahdemler bulunur.

Ayrıca icra memuru olmıyan yerlerde bu vazife mahkeme başkâtipleri tarafından görülür.

Adliye Vekâleti tensip edeceği sulh mahkemelerine bu mahkemelerin salâhiyetli oldukları işlerde icra salâhiyetini verebilir. Bu halde icra vazifesi mahkeme kâtibi tarafından ifa olunur.

Birden ziyade asliye mahkemesi olan şehirlerde Adliye Vekâleti icra dairelerini bir arada bulundurmağa ve aynı tetkik merciine bağlamağa salâhiyetlidir.

İflâs daireleri

MADDE 2

Her asliye mahkemesinin kaza dairesinde lüzumu kadar iflâs dairesi bulunur.

Birinci madde hükmü iflâs daireleri hakkında da caridir.

İcra ve İflâs dairelerinin birleştirilmesi

MADDE 3

İcra ve iflâs işleri bir dairede birleştirilebilir.

Tetkik mercii

MADDE 4

İcra ve iflâs dairelerinin muamelelerine karşı yapılan şikâyetlerle itirazların tetkik mercii: Mahkeme reisi veya kâkimi ve bulunan yerlerde müstakil icra hâkimlerile muavinleri yahut kanun mucibince bu vazife kendilerine verilmiş olan hâkimlerdir.

172 inci maddede yazılı itirazların tetkik mercii ticaret davasını gören mahkemedir.

İcra salâhiyetini haiz sulh mahkemelerinin muamelelerine karşı vukubulacak şikâyet ve itirazların tetkik mercii o mahkemenin hâkimidir.

Bu kanunda gösterilen haller müstesna olmak üzere tetkik merciinin vereceği kararlar kabili temyiz olmayıp kat’îdir.

Memur ve müstahdemlerin mes’uliyeti

MADDE 5

İcra ve iflâs memurları ve muavinleri ve icra ve iflâs dairelerinin kâtip ve mübaşir ve müstahdemleri, kusurlarından ileri gelen zarar ve ziyandan mes’uldürler. Bu zarar ve ziyan davasına mahkemede bakılır.

Devletin mes’uliyeti

MADDE 6

Mutazarrır sabit olan zarar ve ziyanını kusuru yapandan veya kefilinden ister. Bunlardan istifası mümkün olmazsa Devletten ister. Bu takdirde Hazinenin asıl mes’ullere ve kefillerine rücu hakkı mahfuzdur.

Devlet mes’uliyetine iştirak eylediği vazifedarlardan teminat istiyebilir.

Zarar ve ziyan davasının mururu zamanı

MADDE 7

Zarar ve ziyan davası, mutazarrır olan tarafın zararı öğrendiği günden bir sene ve her halde zarar ve ziyanı mucip fiilin vukuundan on sene geçmesile müruru zamana uğrar.

Şu kadar ki zarar ve ziyan cezayı mucip bir fiilin neticesi olupta ceza kanunları bu fiili daha uzun bir müddetle müruru zamana tâbi tutmakta ise hukuk davasında da ceza müruru zamanı cari olur.

Zabıtlar

MADDE 8

İcra ve iflâs daireleri yaptıkları muamelelerle, kendilerine vaki talepler ve beyanlar hakkında zabıt tutarlar.

Alâkası olan kimse bu zabıtları görebilir ve bunların suretini alabilir.

İcra ve iflâs dairelerinin zabıtları, hilafı sabit oluncaya kadar muteberdir.

Para ve değerli eşyanın tevdii

MADDE 9

İcra ve iflâs daireleri aldıkları paraları ve kıymetli evrak ve değerli şeyleri nihayet ertesi günü sağlam bir bankaya ve bulunmıyan yerlerde mahkeme veya icra sandıklarına bırakmağa mecburdurlar.

Ret kararı

MADDE 10

İcra ve iflâs işlerde meşgul memur ve müstahdemler:

1- Kendisinin,

2- Karısının, nişanlısının yahut kan ve sihri usul ve furuunun veya üçüncü derece dahil olmak üzere bu dereceye kadar olan kan ve sıhrî civar hısımlarının,

3- Kanunî mümessili veya vekili yahut müstahdemi bulunduğu bir şahsın.

Menfaati olan işleri göremeyip derhal tetkik merciini haberdar etmeğe mecburdur. Tetkik mercii müracaatı varit görürse o işi diğer bir memura, bulunmayan yerlerde kâtiplerden birine verir.

Memnu işler

MADDE 11

Tetkik vazifesini gören hâkimler ve icra ve iflâs memur ve müstahdemleri, dairelerince takip edilmekte olan bir alacak veya satılmakta bulunan bir şey hakkında kiminle olursa olsun kendileri veya başkaları hesaplarına bir akit yapamazlar. Yaparlarsa hükümsüzdür.

İcra dairelerine ödeme

MADDE 12

İcra dairesi takipte bulunan alacaklı hesabına verilen paraları kabule mecburdur. Bununla borçlu borcundan kurtulur.

Teftiş, inzibati tedbirler

MADDE 13

Tetkik vazifesini gören hâkimler icra ve iflâs dairelerini murakabe ederler. Bu daireler Cümhuriyet müddei umumilerinin daimî murakabesi altında olup en az senede bir defa teftiş olunur.

Görülecek hata veya kusurlardan dolayı icra ve iflâs memur ve muavinleri hakkında Adliye Vekâletince aşağıdaki inzibatî cezalardan her hangi biri tatbik olunur:

1 - Tevbih,

2 - Dörtte üçünü geçmemek üzere aylıktan kesme,

3 - Altı ayı geçmemek üzere işten el çektirme,

4 - Azil.

Bunlardan tevbih ve aylıktan kesme cezalarına tetkik mercii vazifesini gören hâkim dahi karar verebilir. Bu karar aleyhine Adliye Vekâleti memurin inzibat komisyonunda itiraz olunabilir.

Ancak hâkim sınıfından tayin olunan icra ve iflâs memurları hakkında kâkimler kanunu hükümleri caridir.

İnzibatî cezalar adlî takiplere mâni değildir.

Nizamname ve temyiz içtihatları

MADDE 14

İcra Vekilleri Heyeti bu kanuna dair nizamnameler çıkarır.

İcra ve İflâs işlerine ait temyiz içtihatları, muntazaman neşir ve tamim edilir.

Harçlar

MADDE 15

İcra ve iflâs harçlarını kanun tayin eder.

Kanunda hilafı yazılı değilse, bütün harç ve masraflar borçluya ait olup neticede ayrıca hüküm ve takibe hacet kalmaksızın tahsil olunur.

Şikâyet ve şartları

MADDE 16

Kanunun hallini mahkemeye bıraktığı hususlar müstesna olmak üzere icra ve iflâs dairelerinin yaptığı muameleler hakkında kanuna muhalif olmasından veya hâdiseye uygun bulunmamasından dolayı tetkik merciine şikâyet olunabilir. Şikâyet bu muamelelerin öğrenildiği tarihten beş gün içinde yapılır.

Bir hakkın yerine getirilmemesinden veya sebepsiz sürüncemede bırakılmasından dolayı her zaman şikâyet olunabilir.

Şikâyet üzerine yapılacak muameleler

MADDE 17

Şikâyet tetkik merciince, kabul edilirse şikâyet olunan muamele ya bozulur, yahut düzeltilir.

Memurun sebepsiz yapmadığı veya geciktirdiği işlerin icrası emrolunur.

Muhakeme usulleri

MADDE 18

Tetkik merciine arzedilen hususlarda basit usulü muhakeme tatbik olunur. Şu kadar ki talep ve cevaplar istida ile olabileceği gibi ifade zaptettirmek suretile de olur.

Kanunda sarahat bulunmıyan hallerde tetkik mercii veya ticaret mahkemesi iki taraf arasında duruşma yapılmasına lüzum olup olmadığını takdir eder. Duruşma en kısa müddet içinde yapılarak karara raptolunur.

1- Müddetler

Başlaması ve bitmesi

MADDE 19

Gün olarak tayin olunan müddetlerde ilk gün hesaba katılmaz.

Ay veya sene olarak tayin olunan müddetler ayın veya senenin kaçıncı günü işlemeğe başlamış ise biteceği ay veya senenin aynı gününde ve müddetin biteceği ayın sonunda böyle bir gün yoksa ayın son gününde, sonuncu gün bir tatile tesadüf ederse tatili takip eden günde biter.

Müddet son günün akşamı tatil saatinde bitmiş sayılır.

Müddetlerin değiştirilmemesi

MADDE 20

Bu kanunun tayin eylediği müddetleri değiştiren bütün mukaveleler hükümsüzdür. Ancak her hangi bir müddetin geçmesinden istifade hakkı olan borçlu bu hakkından vazgeçebilir. Bu vazgeçme üçüncü şahıslara tesir etmez.

İcra tebliğleri

MADDE 21

İcra dairelerince yapılacak tebliğler yazı ile olur.

İcranın durdurulması

MADDE 22

Şikâyet, tetkik merciince karar verilmedikçe icrayı durdurmaz.

Kanundaki ıstılahlar

MADDE 23

Bu kanundaki manasına göre:

(İpotek) tabiri ipotekleri, ipotekli borç senetlerini, irat senetlerini, eski hukuk hühümlerine göre yapılmış gayri menkul rehinlerini, gayri menkul mükellefiyetlerini, bazı gayri menkuller üzerindeki hususî imtiyazları ve gayri menkul teferruatı üzerine terhin muamelelerini;

(Menkul rehni) tabiri teslimi meşrut rehinleri, hayvan rehinlerini, hapis hakkını, alacak ve sair hakların terhinini;

Sadece (rehin) tabiri menkul ve gayri menkul rehinlerini ihtiva eder.

(Gayri menkul) tabiri gemilere de şamildir.

İkinci Bap

İlâmların İcrası

I - Para ve Teminattan başka Borçlar Hakkında İlâmların İcrası

Menkul teslimi

MADDE 24

Bir menkulün teslimine dair olan ilâm icra dairesine verilince icra memuru bir icra emri tebliği suretile borçluya beş gün içinde o şeyin teslimini emreder.

İcra emrinde: alacaklı ve borçlunun ve varsa mümessillerinin isim ve şöhret ve ikametgâhları, hükmü veren mahkemenin ismi ve hükmolunan şeyin neden ibaret olduğu ve olbaptaki ilâmın tarih ve numarası ve tetkik merciinden veya temyiz yahut iadei muhakeme yolile ait olduğu mahkemeden icranın geri bırakılması hakkında bir karar getirilmedikçe cebrî icraya devam olunacağı yazılır.

Borçlu, bu emri hiç tutmaz veya eksik bırakır ve hükmolunan menkul veya misli yedinde bulunursa elinden zorla alınıp alacaklıya verilir.

Yedinde bulunmazsa ilâmda yazılı değeri alınır. Vermezse ayrıca icra emri tebliğine hacet kalmaksızın haciz yolile tahsil olunur. Değeri ilâmda yazılı olmayıpta ihtilaflı bulunursa icra memuru tarafından takdir olunur.

Hükmolunan menkulün değer bahası borsa veya ticaret odalarından, olmayan yerlerde icra memuru tarafından intihap olunacak ehli vukuftan sorulup alınacak cevaba göre tayin edilir.

Alâkadarların bu hususta tetkik merciine şikâyete hakları vardır.

Çocuk teslimi

MADDE 25

Çocuk teslimine dair olan ilâm icra dairesine verilince icra memuru 24 üncü maddede yazılı şekilde bir icra emri tebliği suretile borçluya beş gün içinde çocuğun teslimini emreder. Borçlu bu emri tutmazsa çocuk nerede bulunursa bulunsun ilâm hükmü zorla icra olunur.

Çocuk teslim edildikten sonra diğer taraf haklı bir sebep olmaksızın çocuğu tekrar alırsa ayrıca hükme hacet kalmadan zorla elinden alınıp öbür tarafa teslim olunur.

Gayri menkul tahliye ve teslimi

1- Borçlunun elinde ise

MADDE 26

Bir gayri menkul veya bir geminin tahliye ve teslimine dair olan ilâm icra dairesine verilince icra memuru 24 üncü maddede yazılı şekilde bir icra emri tebliği suretile borçluya beş gün içinde hükmolunan şeyin teslimini emreder.

Borçlu gayri menkulü veya gemiyi işgal etmekte iken bu emri tutmazsa ilâmın hükmü zorla icra olunur.

Alacaklıya teslim olunan gayri menkule veya gemiye haklı bir sebep olmaksızın tekrar giren borçlu ayrıca hükme hacet kalmadan zorla çıkarılır.

Bunların içinde bulunupta ilâmda dahil olmayan eşya çıkarılarak borçluya teslim ve hazır değilse vekiline veya ailesi halkından veyahut müstahdemlerinden reşit bir kimseye tevdi olunur. Bunlardan da kimse bulunmazsa mezkûr eşya masrafı ilerde borçluya ödetilmek üzere peşin olarak alacaklıdan alınıp emin bir yerde veya alacaklının yedinde hıfzettirilir ve icra dairesince hemen yapılacak tebligat üzerine borçlu eşyanın bulunduğu mahalde ise beş ve değilse otuz gün içinde eşyayı almaktan veya masrafı ödemekten imtina eder yahut lüzum görülürse icra memuru tetkik merciinin kararile bunları satıp tutarından masrafı ifa eder. Fazla kalırsa borçlu namına sağlam bir bankaya yatırılır.

2 - Gayri menkul üçüncü şahıs elinde ise

MADDE 27

Gayrı menkul, üçüncü bir şahıs tarafından davadan sonra ve hükümden evvel tapuya tescil edilmiş bir akte müsteniden işgal edilmekte ise alacaklı borçlunun o şahsa karşı malik olduğu hakları haiz olur. Bu şıkkı ihtiyar etmezse borçlusuna karşı tazminat davası açabilir. Şu kadar ki suiniyet sahibi üçüncü şahıslara karşı umumî hükümler mahfuzdur.

Gayri menkul davalarında hükümlerin tapu idarelerine tebliği

MADDE 28

Gayri menkul davalarında davacının lehine hüküm sadır olduğu takdirde mahkeme davacının talebine hacet kalmaksızın hükmün tefhimi ile beraber hulâsasını tapu dairesine bildirir. Tapu dairesi bu ciheti hükmolunan gayri menkulün kaydına şerh verir. Bu şerh tasarruf hakkının her hangi bir şekilde kullanılmasına mâni olmaz.

Gayri menkul davası ileride davacının aleyhine katileşirse mahkeme derhal bu hükmün hulâsasını da tapu dairesine bildirir.

3- Gayri menkul hakkındaki hükümden sonra yedin tebeddülü

MADDE 29

Hükmüm tapu dairesine bildirilmesinden sonraki tebeddüllerin icra muamelelerine tesiri olmaz. Hükümde gösterilen yer kimin yedinde ise ondan alınıp alacaklıya teslim olunur.

Şu kadar ki; o yerde bulunan üçüncü şahıs yedini veya mülkiyetini borçludan telâkki etmeyip doğrudan doğruya işgal ettiğine dair tapu kaydi gösterirse mahkemeye müracaatla dava açması için kendisine yedi gün mühlet verilir. Bu müddet içinde dava açılırsa icra geri bırakılır.

Bir şeyin yapılmasına dair olan ilâmlar

MADDE 30

Bir işin yapılmasına mütedair ilâm icra dairesine verilince icra memuru 24 üncü maddede yazılı şekilde bir icra emri tebliği suretile borçluya ilâmda gösterilen müddet içinde ve eğer müddet tayin edilmemişse işin mahiyetine göre başlama ve bitirme zamanlarını tayin ederek işi yapmağı emreder.

Borçlu muayyen müddetlerde işe başlamaz veya bitirmez ve iş diğer bir kimse tarafından yapılabilecek şeylerden olur ve alacaklı da isterse yapılması için lâzımgelen masraf icra memuru tarafından ehli vukufa takdir ettirilir. Bu masrafın ilerde hükme hacet kalmaksızın borçludan tahsil olunup kendisine verilmek üzere ifasına alacaklı muvafakat ederse alınıp hükmolunan iş yaptırılır. Muvafakat etmezse ayrıca hükme hacet kalmadan borçlunun kâfi miktarda malı haciz ile paraya çevrilerek o iş yaptırılır.

İlâm, bir işin yapılmamasına mütedair olduğu takdirde icra dairesi tarafından ilâmın hükmü borçluya aynı müddetli bir emirle tebliğ olunur. Bu emirde ilâm hükmüne muhalefetin 343 üncü maddedeki cezayı müstelzim olduğu yazılır.

İrtifak haklarına mütedair ilâmlar

MADDE 31

Bir irtifak hakkının kaldırılmasına yahut öyle bir hakkın tahmiline mütedair ilâm icra dairesine verilince icra memuru 24 üncü maddede yazılı şekilde beş günlük bir icra emri gönderir. Borçlu muhalefet ederse ilâmın hükmü zorla icra olunur.

II - Para Ve Teminat Verilmesi Hakkındaki İlâmların İcrası

İcra emri ve münderecatı

MADDE 32

Para borcuna veya teminat verilmesine dair olan ilâm icra dairesine verilince icra memuru borçluya bir icra emri tebliğ eder. Bu emirde 24 üncü maddede yazılanlardan başka hükmolunan şeyin cinsi ve miktarı gösterilir ve nihayet beş gün içinde ödenmesi ve bu müddet içinde borç ödenmez veya hükmolunan teminat verilmezse tetkik merciinden veya temyiz yahut iadei muhakeme yolile ait olduğu mahkemeden icranın geri bırakılmasına dair bir karar getirilmedikçe cebrî icra yapılacağı ve bu müddet içinde 74 üncü madde mucibince mal beyanında bulunması ve bulunmazsa hapis ile tazyik olunacağı ve hakikate muhalif beyanda bulunursa hapis ile cezalandırılacağı ihtar edilir.

Bir şahıs hakkında para borcuna dair birden ziyade ilâmın icrası aynı günde istenmişse icra dairesi bunların icra emirlerini aynı zamanda tebliğ eder.

İcranın geri bırakılması

MADDE 33

Tetkik mercii, borçlunun istidası üzerine borcun itfa veya imhal edildiği, resmî yahut ikrar edilmiş bir vesika ile anlaşıldığı veya ilâm müruru zamana uğradığı takdirde icranın geri bırakılmasını emreder. Bu hallerin haricinde tetkik merciince icra geri bırakılamaz.

Geri bırakılma talebinin kabul veya reddine mütedair olan kararlar on gün içinde temyiz olunabilr.

III. Müşterek Hükümler

İcranın nereden isteneceği

MADDE 34

İlâmların icrası her icra dairesinden talep olunabilir. Alacaklı ikametgâhını değiştirirse takibin yeni ikametgâhı icra dairesine havalesini istiyebilir.

Takibin başlanması

MADDE 35

Takip, ilâmın icra dairesine tevdii ile başlar. İstiyen alacaklıya kayıt numarasını mübeyyin bedava ve pulsuz bir ilmühaber verilir.

Zammı lâzımgelen müddetler ve mühletler

MADDE 36

İcra emirlerinde yazılı müddetlere kanunen zammı lâzımgelen müddetler mahfuz olduğu gibi ilâmı temyiz eden borçlu temyiz davasında haksız çıktığı takdirde hükmolunan şeyi eda ve teslim edeceğine dair kavî kefalet göstermiş yahut hükmolunan para ve eşyayı resmî bir mevkie depozito etmiş veya hasmı tarafından mal ve mülkleri haczedilmiş olduğunu ispat ederse icranın geri bırakılması için Temyiz Mahkemesinden karar alınmak üzere icra memuru tarafından kendisine münasip bir mühlet verilir.

Borçlu Devlet veya muzahereti adliyeye nail bir kimse ise yukarıdaki fıkrada yazılı teminatın bulunduğunu ispata hacet kalmaksızın kendisine bu mühlet verilir.

Ücreti alâkadar tarafından verilirse Temyiz Mahkemesi icranın geri bırakılması hakkındaki kararı icra dairesine telgrafla bildirir.

Nafaka hükümlerinde böyle bir mühlet verilemez.

Haciz veya iflâs istemek salâhiyeti

MADDE 37

İcra emrinde yazılı müddet geçtiği halde borcunu ödemiyenlerin malları haczolunur yahut borçlu iflâsa tâbi eşhastan olupta alacaklı isterse salâhiyetli ticaret mahkemesince iflâsına karar verilir.

İlâm mahiyetini haiz vesikalar

MADDE 38

Mahkeme huzurunda yapılan sulhlar, kabuller ve para borcu ikrarını havi resen tanzim edilen noter senetleri ve temyiz kefaletnamelerile icra dairesindeki kefaletler ilâm hükmündedir.

Müruru zaman

MADDE 39

İlâma müstenit takip, son muamele üzerinden on sene geçmekle müruru zamana uğrar.

Noter senedine müstenit takip, senedin mahiyetine göre borçlar veya ticaret kanunlarında muayyen olan müruru zamanlara tâbidir.

İcranın iadesi

MADDE 40

Bir ilâmın nakzı icra muamelelerini olduğu yerde durdurur.

Bir ilâm hükmü icra edildikten sonra nakzedilipte aleyhinde icra yapılmış olan kimsenin hiç veya o kadar borcu olmadığı katî bir ilâmla tahakkuk ederse ayrıca hükme hacet kalmaksızın icra tamamen veya kısmen eski haline iade olunur.

Ancak üçüncü şahısların hüsnü niyetle kazandıkları haklara halel gelmez.

Umumi hükümler

MADDE 41

Kanunun bu ikinci babında yazılı hükümlere mugayir olmıyan diğer hükümleri ilâma müstenit takiplerde de cereyan eder.

Üçüncü Bap

İlâmsız takip

I. Takibin Muhtelif Tarzları

Para borcu ve teminat için takip

MADDE 42

Bir paranın ödenmesine veya bir teminatın verilmesine dair olan cebrî icralar takip talebile başlar ve haciz yolile veya rehnin paraya çevrilmesi yahut iflâs suretile cereyan eder.

İflâsa tâbi şahıslar hakkında takip

MADDE 43

Ticaret kanunu hükmünce iflâsa tâbi tutulmaları lâzımgelen hakikî veya hükmî şahıslar hakkında alacaklı adi iflâs yolile veya poliçe ve emre muharrer senetlerle çeklere mahsus yolda iflâs istiyebileceği gibi haciz yolile de takip yapabilir.

Bu yollardan birini ihtiyar eden alacaklı, bir defaya mahsus olmak üzere o yolu bırakıp diğerine yeni baştan müracaat edebilir.

Ticaretlerini terkedenler

MADDE 44

İflâsa tâbi olupta ticaretlerini terkeylediklerini kanun dairesinde ilân eden şahıslar hakkında ilân tarihinden itibaren bir sene içinde iflâs yolile takip yapılabilir.

Rehin ve ipotekle temin edilmiş alacaklar

MADDE 45

Rehinle temin edilmiş bir alacağın borçlusu iflâsa tâbi şahıslardan olsa bile alacaklı yalnız rehinin paraya çevrilmesi yolile takip yapabilir. Ancak rehinin tutarı borcu ödemeğe yetmezse alacaklı kalan alacağını iflâs veya haciz yolile takip edebilir.

Poliçe ve emre muharrer senetlerle çekler hakkındaki 167 nci madde hükmü mahfuzdur.

İpotekle temin edilmiş faiz ve senelik taksit alacaklarında, alacaklının intihabına ve borçlunun sıfatına göre, rehinin paraya çevrilmesi veya haciz yahut iflâs yollarına müracaat olunabilir.

Haciz Yolile Takip

1- Umumiyetle

MADDE 46

Takip diğer bütün hallerde haciz yolile yapılır. Borçlu tüccar sıfatını yeni iktisap etmişse bundan evvel aleyhinde talep edilmiş hacizler iflâsına hükmolunmadıkça eskisi gibi icra olunur.

2-Hukuku âmme borçları

MADDE 47

Para cezasile diğer hukuku âmme borçlarının takibi hakkındaki kanunlar hükmü mahfuzdur. Şukadar ki, Devletin bir akitten veya haksız bir fiilden doğan alacakları hakkında bu kanunun hükümleri cereyan eder.

Zabıt ve müsadere edilen eşyanın paraya çevrilmesi

MADDE 48

Devletin cezaî ve malî kanunları mucibince zabıt ve müsadere edilmiş olan şeylerin paraya çevrilmesi o kanunların hükümlerine göre yapılır.

Rehin mukabilinde ödünç verenler

MADDE 49

Rehin mukabilinde yapılan ödünç verme işlerinde Kanunu Medenî ile ziraat ve emlâk ve eytam bankalarının hususî kanunlarında paraya çevirmeğe müteallik olarak mevcut olan hükümler mahfuzdur.

II Salâhiyet

Salâhiyet ve itirazları

MADDE 50

Para veya teminat borcu için takip hususunda Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun salâhiyete dair hükümleri kıyas yolile tatbik olunur. Şukadar ki, takibe esas olan aktin yapıldığı icra dairesi de takibe salahiyetlidir.

Salâhiyet itirazı esas hakkındaki itirazla birlikte yapılır. Tetkik mercii tarafından önce salâhiyet meselesi tetkik ve kat'î surette karara raptolunur.

Karar, salâhiyetsizliğe dair ise on gün içinde temyiz olunabilir.

İki tetkik mercii arasında salâhiyet noktasından ihtilâf çıkarsa Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 25 inci maddesi hükmü tatbik olunur.

III. Tatiller ve Talikler

Tatiller

1- Umum borçlular hakkında

MADDE 51

Gece iş görülen yerlerde hasılat haczinden başka güneş battıktan doğuncaya kadar ve haciz veya muhafaza tedbirleri ile tebligat işleri müstesna olmak üzere tatil günlerinde hiç bir takip muamelesi yapılamaz. Bir borçlu hakkında kanunda tayin edilmiş sebeplerden dolayı icra talik edilmiş veya konkordato için mühlet verilmiş ise o borçluya karşı da takip muamelesi yapılamaz. Borçlunun mal kaçırdığı anlaşılırsa gece dahi haciz yapılması caizdir.