Dosya olarak kaydet: PDF - WORD
Görüntüleme Ayarları:

A) ESASLAR

I - Tarifler

MADDE 1

Türk Silâhlı Kuvvetleri : Kara (Jandarma dâhil) Deniz ve Hava Kuvvetleri subay, askerî memur, astsubay, erbaş ve erler ile askeri öğrencilerden teşekkül eden ve seferde ihtiyatlarla ikmal edilen kadro ve kuruluşlarla teşkilâtı gösterilen silâhlı Devlet kuvvetidir.

MADDE 2

Askerlik, Türk vatanını, İstiklâl ve Cumhuriyetini korumak için harb sanatını öğrenmek ve yapmak mükellefiyetidir. Bu mükellefiyet özel kanunlarla vaz’olunur.

Asker : Askerlik mükellefiyeti altına giren şahıslarla (Erbaş ve erler) özel kanunlarla Silâhlı Kuvvetlere ıntısabeden ve resmî bir kıyafet taşıyan şahsa denir.

MADDE 3

Askerler ve rütbeler :

a) Askerler :

1. Er : İhtiyaçları Devlet tarafından deruhte ve temin olunan rütbesiz askerdir.

2. Erbaş : İhtiyaçları Devlet tarafından deruhte ve temin olunan onbaşı ve çavuş rütbelerini haiz askerdir.

Askerlik Kanununa göre mükellef bulunduklan hizmetler ifadan sonra hususi kanunlara tevfikan muayyen bir hizmet taahhüdü suretiyle Silâhlı Kuvvetlerde vazife gören uzman veya uzatmalı çavuş ve onbaşılar da erbaş sayılır.

3. Astsubay : Hususi kanununa göre Silâhlı Kuvvetlere katılan astsubay çavuştan astsubay kıdemli başçavuşa kadar rütbeyi haiz olan askerdir.

4. Askerî öğrenci : Subay, askeri memur veya astsubay yetiştirilmek üzere muhtelif okul ve üniversitelerde okuyan ve resmi bir kıyafet taşıyan öğrencilerdir.

5. Askeri memur : İdarî işlerde, fen ve sanat kollarında vazife gören ve kanuna göre subaylara muadil ve özel bir silsileye tabı bulunan askerdir.

6. Subay : Hususi kanuna göre Silâhlı Kuvvetlere ıntısabeden asteğmenden mareşala (Büyük âmirale) kadar rütbeyi haiz olan askerdir,

b) Rütbeler:

1. Erbaşlar :

a) Onbaşı

b) Çavuş

2. Astsubaylar:

a) Astsubay çavuş

b) Astsubay üstçavuş

c) Astsubay başçavuş

d) Astsubay kıdemli başçavuş

3. Askerî memurlar :

a) 8 inci sınıf (Asteğmen muadili)

b) 7 nci sınıf (Teğmen muadili)

c) 6 ncı sınıf (Üsteğmen muadili )

d) 5 inci sınıf (Yüzbaşı muadili)

e) 4 üncü sınıf (Kıdemli yüzbaşı muadili)

f) 3 üncü sınıf (Binbaşı muadili)

g) 2 nci sınıf (Yarbay muadili)

h) 1 inci sınıf (Albay muadili)

4. Subaylar ;
a) Asteğmen
b) Teğmen
c) Üsteğmen
d) Yüzbaşı
e) Binbaşı Üst Subaylar
f) Yarbay
g) Albay
h) Tuğgeneral (Tuğamiral) (Tümamiral) (Koramiral) (Oramiral) (Büyük âmiral) General veya Amiraller
i) Tümgeneral
j) Korgeneral
k) Orgeneral
l) Mareşal

MADDE 4

Muhtelif sınıfların rütbe isimlerinin başlarına sınıf veya meslek ismi konulur.

MADDE 5

Nizam: Tüzükler, kararnameler, yönetmelikler, talimnamelerin ve talimatların hükümleridir.

MADDE 6

Hizmet: Kanunlarla nizamlarda yapılması veyahut yapılmaması yazılmış olan hususlarla, âmir tarafından yazı veya sözle emredilen veya yasak edilen işlerdir.

MADDE 7

Vazife: Hizmetin icabettirdiği şeyi yapmak ve menettiği şeyi yapmamaktır.

MADDE 8

Emir: Hizmete ait bir talep veya yasağın sözle, yazı ile ve sair suretle ifadesidir.

MADDE 9

Âmir: Makam ve memuriyet itibariyle emretmek salâhiyetini haiz kimsedir. Bunun emri altındakilere maiyet denir.

MADDE 10

Üst tâbiri, rütbe veya kıdem büyüklüğünü gösterir.

Ast, üstün rütbece veya kıdemce aşağısında bulunan kimsedir.

MADDE 11

Makam: Her âmirin Silâhlı Kuvvetlerde temsil ettiği mevkidir.

MADDE 12

a) Kıta: Görevin yapılması için taktik ve idari birlikleri kapsıyan ve bir kumanda altında toplanan teşkillere kıta denir.

Taktik birlik: Belli bir kuruluş ve kadrosu olup asli görevi muharebe hareketleri olan bir teşkildir. Taktik birlikler içerisinde bazı idari unsurlar da bulunabilir.

İdari birlik: Belli bir kuruluş ve kadrosu olup aslî görevi hizmet hareketleri öten bir teşkildir.

b) Karargâh: Kumandan veya âmirlerin kıta veya kurumlara sevk ve idarelerinde yardımcı olan bir toplumdur. Karargâhlar bir kuruluş ve kadro ile tesbit edilir.

c) Askerî kurum: Kıta ve karargâh anlamı dışında kalan askerî hastane, okul, ordu evi, dikim evi, fabrika, askerlik şubesi, ikmal merkezi ve depo gibi askeri tesis ve teşkillerdir.

II - Disiplin

MADDE 13

Disiplin: Kanunlara, nizamlara ve âmirlere mutlak bir itaat ve astının ve üstünün hukukuna riayet demektir.

Askerliğin temeli disiplindir.

Disiplinin muhafazası ve idamesi için hususi kanunlarla cezai ve hususi kanun ve nizamlarla idari tedbirler alınır.

III - Astın vazifeleri

MADDE 14

Ast; âmir ve üstüne umumi âdap ve askeri usullere uygun tam bir hürmet göstermeye, âmirlerine mutlak surette itaate ve kanun ve nizamlarda gösterilen hallerde de üstlerine mutlak itaate mecburdur.

Ast muayyen olan vâzifeleri, aldığı emri vaktinde yapar ve değiştiremez, haddini aşamaz, icradan doğacak mesuliyetler emri verene attir.

İtaat hissini tehdit eden her türlü tezahürler sözler, yazılar ve fiil ve hareketler cezai müeyyidelerle men olunur.

IV - Âmirin vazifeleri

MADDE 15

Amir; emirlerini maiyetindeki her şahsa verebilir. Vazifelerin zamanında ve tam olarak yakılıp yapılmadığı takip ve yapılmasını temin eder.

MADDE 16

Amir; maiyetine hizmetle münasebeti olmıyan emir veremez. Astından hususi bir menfaat temin edecek bir talepte bulunamaz Hediyesini kabul edemez ve borç alamaz.

MADDE 17

Amir; maiyetine hürmet ve itimat hisleri verir. Maiyetin ahlâki, ruhi ve bedeni hallerini daima nezaret ve himayesi altında bulundurur. Amirin maiyetine karşı daima bitaraflık ve hakkaniyet muhafazası esastır.

MADDE 18

Amir; maiyetine disiplini bozan fiil ve hareketlerinden dolayı disiplin cezaları verir.

Disiplin cezalarının mahiyeti; ve verilmesi usulü hususi kanundaki hallere göre tâyin ve tesbit olunur.

V - Emir

MADDE 19

Emrin üniforma ile verilmesi lâzımdır. Üniformasız olan bir âmirin verdiği emirleri onu tanıyanlar yapmaya mecburdur.

MADDE 20

Emirler ast tarafından değiştirilemez. Ancak, ahval ve şerait emri yapılamıyacak bir hale koymuşsa veyahut emir verirken meçhul kalmış sebepler meydana çıkmışsa veya emrin yapılması büyük bir tehlikeyi ve ağır bir zararı da mücip olacaksa ve bütün bu haller karşısında, âmirden yeni bir emir alınmasına hal ve zaman da müsait değilse; ast mesuliyeti üzerine alarak emri yeni vaziyete uygun bir tarzda değiştirerek yapabilir ve ilk fırsatta emri yapılmıyan veya kısmen yapılan âmirlere de malûmat verilir.

MADDE 21

Emirler, kaidaten birbirine bağlı makamlar ve kumandanlar tarafından bir silsile takip edilerek verilir. Müstacel ve zaruri hallerde bu sıraya riayet edilmeden de emir verilebilir. Bu takdirde âmir atlanmış olan kademelere en kısa zamanda bilgi verir. Ve böyle bir emri alan astda kendi âmirini haberdar eder.

MADDE 22

Bir âmirin verdiği emir yapılırken daha büyük bir âmirden evvelki emre muhalif ikinci bir emir daha alınacak olursa, ikinci emri veren âmire evvelki emir bildirilir. Eğer ikinci âmir kendi emrinin yapılmasında ısrar ederse bu âmirin emri yapılır. Ve birinci âmire malûmat verilir. Eğer daha büyük âmire birinci âmirin emrini bildirmeye hal ve zaman müsait değilse vaziyete uygun olan emir kendi mesuliyeti dahilinde yapılır ve âmirlere bildirilir.

MADDE 23

Fesat ve isyan halinde bulunan bir kıta, karargâh veya askeri kurumda intizamı temin etmek, yağmacılığın önünü almak ve kaçak askerleri çevirmek için bu halleri gören her üst emir ve kumanda işini üzerine almak vazifesi ile mükelleftir.

MADDE 24

Disipline aykırı gördüğü her hale müdahaleye ve emir vermeye her üst görevlidir.

B) PERSONEL İŞLERİ

Müracaatlar

MADDE 25

Her asker resmi ve şahsi işlerinden dolayı müracaatini söz veya yaz ile en yakın âmirinden başlıyarak silsile yoliyle yapar.

Müracaatlar takip ve tahkik ve bir karara bağlanarak neticesi müracaat sahibine mümkün olan en kısa zamanda mutlaka bildirilir. Ancak; bu müddet hiçbir halde bir ayı geçemez.

Birden fazla kimselerin toplu olarak söz veya yazı ile müracaatleri yasaktır.

II - Şikâyetler

MADDE 26

Her asker, gerek hizmete ve gerek zati işler ne ait kanun ve nizamların kendisine vermiş olduğu hak ve salahiyetler her hangi bir surette haksız olarak ihmâl edilirse veya ihlâl edildiğini zannederse şikâyet etmek hakkını haizdir.

MADDE 27

Şikâyet söz veya yazı ile en yakın âmire yapılır. Eğer bu âmirden şikâyet olunacaksa bir derece üstündeki âmire yapılır ve bunun gibi her şikâyet edilen âmir geçilir. Sözle yapılan şikâyetler bir zabıtla tesbit olunur.

MADDE 28

Toplu olarak şikâyet yasaktır. Bir veya aynı hâdise birden fazla şahısların şikâyetlerine sebep veya mevzu olursa bunların her biri ayrı ayrı ve yalnız başına şikâyet hakkını kullanabilirler.

MADDE 29

Şikâyet reddedildiği takdirde, şikâyetçiye bu yüzden ceza verilmez. Ancak şikâyet ederken şikâyetçi bir suç işlemiş veya bir disiplin tecavüzünde bulunmuşsa ayrıca mesul olur.

MADDE 30

Şikâyetler ve itirazlar mutlaka tahkik olunarak bir karara bağlanır ve neticesi şikâyet edene ve lüzum görülürse şikâyet olunana mümkün olan en kısa zamanda bildirilir. Ancak bu müddet hiçbir halde bir ayı geçemez.

Adli tahkikata mevzu olan şikayet ve itirazlar hakkında Ceza ve Usul kanunlarındaki hükümler mahfuzdur.

MADDE 31

Bir şikayet üzerine karar vermek selahiyeti, şikayetin müstenit olduğu vaka hakkında şikayet olunana disiplin cezası vermek salahiyetini haiz olan ilk disiplin amirine verilmiştir.

O amirin vereceği karar aleyhine gerek şikayet eden ve gerekse şikayet olunan, mertebeler silsilesi yolu ile daha yüksek amirlere itiraz edebilir.

III - Mükâfat ve ceza

MADDE 32

Disiplinin muhafazası ve hizmete mütaallik hususlarda tekamülü teşvik ve temin için mükafat ve ceza tedbirlerine müracat olunur.

Mükafat ve cezaya ait tedbirler kanun ve nizamlara göre alınır.

IV - İzin

MADDE 33

a) Askerlerin izin işleri hususi kanunlara ve nizamlara göre tanzim olunur. Vazifenin bulunmayı icap ettirdiği yerden izinsiz hiçbir asker gündüz ve gece ayrılamaz.

Nöbetçi ve vazifeli olmıyan veya kendisine ayrıca hususi bir vazife verilmiyen subay, askeri memur ve astsubaylar günlük mesai veya eğitimin bitiminde vazife mahallinden ayrılabilirler.

b) Kıta, karargah ve kurumlarda günlük çalışma saatleri mevsim, iklim, ahval ve hizmetin özelliklerine göre bir talimatla tesbit edilir.

Kıtalarda umumi mesai ve hizmet zamanı kalk borusunda başlar. Gece yoklamasından sonra biter. Karargah ve kurumlarda günlük vazife müddeti en az 6 saattır.

V - Kıyafet

MADDE 34

a) Silahlı Kuvvetler mensupları üniforma giyerler. Hizmet esnasında üniformayı giymek mecburidir. Hususi vazifeler sebebiyle hizmet esnasında sivil elbise giymek amirin müsaadesine bağlıdır. Her asker üniformasının şeref ve haysiyetini korumaya mecburdur.

Barlar, genelevler, meyhaneler ile bunlara benzer yerlere askerler üniforma ile giremezler.

b) Subay, askeri memur ve astsubaylar vazife dışında sivil elbise giyebilirler. Sivil elbise ile vazife yerine giriş ve çıkışlar talimatnamede düzenlenir.

c) Subay ve askerî memurlarla astsubaylar (Astsubay çavuş hariç) hizmet dışında da resmî veya sivil elbise ile zatî tabancalarını görünmiyecek bir şekilde taşıyabilirler.

d) Üniformanın şekilleri hususi Kıyafet Kararnameleri ile tâyin ve tesbit olunur.

Kıyafet mefhumu içinde olan el, yüz, saç ve bıyık tuvaletlerinde sadelik esastır.

e) Silahlı Kuvvetler mensupları sekil ve kullanma tarzı tallmatnamede gösteren hüviyet kartlarını resmî ve sivil olarak her zaman üzerlerinde bulundurmaya mecburdurlar.

C) UMUMÎ VAZİFELER

MADDE 35

Silâhlı Kuvvetlerin vazifesi; Türk yurdunu ve Anayasa ile tâyin edilmiş olan Türkiye Cumhuriyetini kollamak ve korumaktır.

MADDE 36

Silâhlı Kuvvetler harb sanatını öğrenmek ve öğretmekle vazifelidir. Bu vazifenin ifası için lâzım gelen tesisler ve teşkiller kurulur ve tedbirler alınır.

MADDE 37

Silâhlı Kuvvetlere katılan her asker andiçer. And sureti aşağıdadır :

«Barışta ve savaşta karada, denizde ve havada her zaman ve her yerde milletime ve cumhuriyetime doğruluk ve muhabbetle hizmet ve kanunlara ve nizamlara ve âmirlerime itaat edeceğime ve askerliğin namusunu Türk Sancağının şanını canımdan azız bilip icabında vatan, cumhuriyet ve vazife uğrunda seve seve hayatımı feda eyliyeceğıme namusum üzerine andiçerim.»

MADDE 38

Sancak, Silâhlı Kuvvetlerin şeref timsalidir. Sancağın muhafazası Silâhlı Kuvvetlerin mukaddes vazifesidir.

Sancak hiçbir sebep ve bahane ile terk edilemez. Her alaya (Deniz ve Hava Kuvvetlerinde eşidi birliklere) talimatnamesine göre bir sancak verilir.

MADDE 39

Silahlı Kuvvetlerde askeri eğitim ile beraber ahlak ve maneviyatın yükseltilmesine ve milli duyguların kuvvetlendirilmesine bilhassa itina olunur.

Cumhuriyete sadakat, vatanını sevmek, iyi ahlâklı olmak, üste itaat, hizmetin yapılmasında sebat ve gayret, cesaret ve atılganlık, icabında hayatını hiçe saymak, bütün silâh arkadaşları ile iyi geçinmek, birbirlerine yardım, intizam severlik, yapılması men edilen şeylerden kaçınmak, sıhhatini korumak, sır saklamak her askerin esas vazifesidir.

MADDE 40

Askerin bakımı, sağlığı yedirilmesi, giydirilmesi, barındırılması ve moralinin yüksek tutulması dikkat ve itina ile sağlanacak en mühim vazifelerindendir.

MADDE 41

Erbaş ve erlere askerliğe ait bilgilerden başka okuyup yazmak, yurt ve hayata ait genel kültür bilgileri de öğretilir.

MADDE 42

Her asker vazife ve hizmet icabı kullanmak veya muhafaza etmek için kendisine tevdi edilen her çeşit Devlet malının bakım koruma ve muhafazasından sorumludur.

MADDE 43

Türk Silahları Kuvvetleri her türlü siyasi tesir ve düşüncelerin dışında ve üstündedir. Bundan ötürü Silâhlı Kuvvetler mensuplarının siyasi parti veya derneklere girmeleri bunların siyasi faaliyetleri ile münasebette bulunmaları, her türlü siyasi gösteri, toplantı işlerine karışmaları ve bu maksatla nutuk ve beyanat vermeleri ve yazı yazmaları yasaktır.

Silâhlı Kuvvetler mensupları Millî Savunma Bakanlığınca adları yayımlanan ve siyasi olmıyan cemiyetler ile spor kulüplerinin faal olmıyan üyeliklerine girebilirler. Girenler durumlarını en kısa zamanda Millî Savunma Bakanlığına bildirmeye mecburdurlar.

Silâhlı Kuvvetler mensuplarının kendi kıta, karargâh ve kurumlan içinde amatör askerî spor kulüpleri kurmaları ve bu kulüplerde faaliyette bulunmaları caizdir.

Bu kulüplerin kurulmaları, faaliyet ve murakabeleri Millî Savunma Bakanlığınca hazırlanacak hususi talimat hükümlerine göre olur.

MADDE 44

Askerler her zaman ve her yerde birbirlerini selâmlamaya mecburdurlar. Bunun tatbik tarzı talimatnamede gösterilmiştir.

D) GARNİZON KUMANDANLIĞI

MADDE 45

Garnizon, içinde ve civarında yerleşmiş kıta, karargâh veya askerî kurum bulunan meskûn yerlere denir.

Garnizonların hudutları, talimatnamede belirtilecek esaslar dahilinde tesbit olunur.

MADDE 46

Garnizonlarda garnizon kumandanlığı görevi, garnizonda mevcut kıta, karargâh ve kurumların kumandan ve âmirlerinin rütbe kıdem ve sınıfları gözönüne alınarak aşağıdaki esaslar dahilinde tesbit olunur.

a) Tümen ve daha büyük (Deniz ve havada eşidi) kıtalar ile askerî kurumların bir arada bulundukları büyük garnizonlarda en büyük kıta kumandanı garnizon kumandanıdır.

b) Tümenden daha küçük kıtalarla askerî kurumların (Deniz ve havada eşidi) bir arada bulundukları garnizonlarda rütbe ve kıdemce büyük olan kıta kumandanı garnizon kumandanıdır. Ancak bulunan kıta taburdan (Deniz ve havada eşidi) küçük ise rütbe, kıdem ve sınıf gözönünde bulundurularak ileride olan subay garnizon kumandanıdır.

c) Jandarma kıta kumandanları ile kurum âmillerine de garnizon kumandanlığı vazifesi verilir. (a) ve (b) fıkralarının tatbikatında seyyar jandarma ve hudut birlikleri kıta ve vilâyet ve kaza jandarma kumandanlıkları, jandarma subay, astsubay ve er okulları ve diğer jandarma teşkilleri kurum sayılır.

MADDE 47

Garnizon kumandanı garnizona dâhil bütün kıta ve askerî kuramların disiplin âmiridir.

Garnizon kumandanlığına ait hizmetler ile sivil makamlarla münasebetleri talimatname ile tesbit edilir.

MADDE 48

Büyük garnizonlarda (Tümen ve eşidi askerî kurumlar ile daha büyük kıta ve kurumların bulunduğu yerlerde) garnizon kumandanları, oradaki kıta kumandanları rütbece kendisinden sonra gelen birine garnizon kumandanlığını devredebilir.

MADDE 49

Garnizon kumandanları garnizona ait her türlü hususatta mıntıkasında bulundukları tümen, kolordu ve ordu (Deniz ve Havada eşidi) kumandanlıklarına bağlıdırlar.

MADDE 50

Yukardaki maddelerde belirtilen hükümler dışında veya istisnai haller karşısında garnizon kumandanlığı görevinin hangi kıta kumandanı veya kurum âmiri tarafından yapılacağı Genelkurmay Başkanlığınca düzenlenir.

E) KIŞLALARDA, KONAK VE ORDUGAHLARDA KUMANDANLIK

MADDE 51

Kışla: Askerin barındırıldığı ve hizmet gördüğü tek bir bina veya toplu halde bulunan muhtelif binalar ile bunların müştemilâtından olan diğer binalar ve arazidir.

Karargâh ve askeri kurumlar ile Deniz Kuvvetleri teşkilâtında bulunan gemiler gibi askeri tesisler de kışla olarak mütalâa edilir.

Konak: Askerlerin hazar ve seferde muvakkat bir zaman için meskûn yerlerde yerleşmesidir.

Ordugâh: Askerlerin muvakkat bir zaman için açıkta çadır veya baraka ve zeminliklerde yerleştirildiği sahaya denir.