Dosya olarak kaydet: PDF - TIFF - WORD
Görüntüleme Ayarları:

Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar taraf vekilleri ve davalı K2 tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi K1’un raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;

-KARAR-

Dava, yolsuz tescil hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

Davacı, mirasbırakan babaları K4’ın ölümünden bir gün sonra davalı K3'ın mirabırakana vekaleten 7 nolu bağımsız bölümü diğer davalı K2’ye satış göstermek suretiyle muvazaalı olarak devrettiğini ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile mirasçılar adına tesciline karar verilmesini istemiştir.

Davalı K3, tapu kayıt malikinin diğer davalı K2 olması nedeniyle kendisine husumet yöneltilemeyeceğini, taşınmazın mirasbırakanın borcu nedeniyle satıldığını, mirasbırakanın bu satış işlemi için bizzat tapu dairesine başvurduğunu fakat işlemlerin uzadığını, rahatsızlığı ilerlediği için kendisine vekaletname verdiğini, mirasbırakanın iradesine uygun olarak satış işlemini yaptığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

Davalı K2, mirasbırakan K4'ın kendisinden 20.000 TL borç aldığını, aldığı bu borcu üzerine 20.000 TL mirasbırakana nakit ödemek suretiyle taşınmazı satın aldığını, mirasbırakanın 03.12.2013 tarihinde satış işlemleri için tapu dairesine bizzat başvurduğunu, işlemlerin uzaması nedeniyle bu satış işlemi için kızına vekaletname verdiğini, vekaletname gereğince yapılan satış işleminin yapıldığını, tapuda devir işlemlerinin yapıldığı gün K4'ın öldüğünü bilmediğini, iyi niyetli olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.

Mahkemece, K4’ın 12.12.2013 tarihinde öldüğü, ölüm ile vekalet sözleşmesinin sona erdiği, vekaleten yapılan satış işleminin geçersiz olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

Dosya içeriği ve toplanan delillerden; mirasbırakan K4’ın İzmir ili sınırlarında bulunan taşınmazlarının satışı hususunda davalı kızı K3’a 06.12.2013 tarihli vekaletname verdiği, mirasbırakanın 12.12.2013 tarihinde öldüğü, çekişme konusu 7 nolu bağımsız bölümün, anılan vekaletname kullanılarak 13.12.2013 tarihinde davalı K2’ye satış yoluyla temlik edildiği, mirasbırakanın ölümüyle geriye mirasçıları olarak ilk eşinden olma davacı oğlu K7 ile ikinci eşi K5 ve K5’den olma çocukları K6 ve davalı K3’in kaldığı anlaşılmaktadır.

Bilindiği üzere, 6098 sayılı TBK'nun 513. maddesi; “sözleşmeden veya işin niteliğinden aksi anlaşılmadıkça sözleşme, vekilin veya vekâlet verenin ölümü, ehliyetini kaybetmesi ya da iflası ile kendiliğinden sona ermiş olur. Bu hüküm, taraflardan birinin tüzel kişi olması durumanda, bu tüzel kişiliğin sona ermesinde de uygulanır. Vekâletin sona ermesi vekâlet verenin menfaatlerini tehlikeye düşürüyorsa, vekâlet veren veya mirasçısı ya da temsilcisi, işleri kendi başına görebilecek duruma gelinceye kadar, vekil veya mirasçısı ya da temsilcisi, vekâleti ifaya devam etmekle yükümlüdür” hükmünü amirdir.

Yukarıda da açıklandığı gibi, yalnız ölümden önce başlamış olmasına rağmen bitirilmemiş ve zorunlu olarak ölümden sonra da yapılması gereken işler meyanında vekalet görevinin devam edebileceği, ayrıca ölümden sonra da vekalet görevinin yerine getirilmesi için açıkça olur verilen işlerde vekalet görevinin devam edebileceği kuşkusuzdur.

Somut olayda, dava konusu 7 nolu bağımsız bölümün satış işlemleri için davalı K2 tarafından 03.12.2013 tarihinde internet üzerinden başvurularak, 05.12.2013 tarihine randevu verildiği, yine eksiğin tamamlanması yoluyla mirasbırakan K4’ın tapu dairesine yaptığı başvuru istem belgelerinin getirtilmesi üzerine, Tapu Müdürlüğünce gönderilen başvuru istem belgesinde K4 adına davalı K3 tarafından 06.12.2013 tarihinde tapu dairesine başvurulduğu ve işlemin 13.12.2013 tarihinde tamamlandığı, mirasbırakanın rahatsızlığı nedeni ile 09.12.2013 tarihinde X1 Üniversitesi Tıp Fakültesi Onkoloji servisine yatışının yapıldığı görülmektedir.

Hâl böyle olunca; satış işlemine mirasbırakanın ölümünden önce başlanıldığı, rahatsızlığı nedeni ile işlemin yetişmeyerek mirasbırakanın ölümünden bir gün sonra 13.12.2013 tarihinde satış işleminin tamamlandığı, yapılan işlemin mirasbırakanın iradesine uygun olduğu gözetilerek davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere hüküm tesisi isabetsizdir.

Davalı K2’nin yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacı ve davalı K3’ın sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 24/09/2018tarihinde oybirliğiyle karar verildi.