Dosya olarak kaydet: PDF - TIFF - WORD
Görüntüleme Ayarları:

MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi K1 tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :

Alacaklı tarafından, bonoya dayalı olarak başlatılan kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibine karşı, borçlunun; bireysel emeklilik hesaplarındaki fon paylarına haciz konulması yönündeki alacaklı talebinin, icra müdürlüğü tarafından kabul edilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle, süresi içerisinde icra mahkemesine başvurduğu; mahkemece, henüz müdürlükçe haciz ihbarnamesi işlemi dışında, davacının fon payında haczedilemez kısmına ilişkin bir kesinti uygulanmadığı, üzerinde başka hacizler bulunan hesaba sadece haciz şerhi işlendiği gerekçesiyle davanın reddine hükmedildiği anlaşılmaktadır.

4632 Sayılı Bireysel Emeklilik Tasarruf ve Yatırım Sistemi Kanunu'nun; 2/d) maddesinde "Katılımcı : Emeklilik sözleşmesine kendi ad ve hesabına taraf olan gerçek kişiyi, ........" 2/g) maddesinde Fon : Emeklilik yatırım fonunu,..." ifade eder.” denilmekle,

Aynı kanunun 17. maddesinde ise; “Fonun malvarlığı, şirketin bu Kanundan, 28.7.1981 tarihli ve 2499 sayılı Sermaye Piyasası Kanunundan, emeklilik sözleşmesinden, fon içtüzüğünden ve ilgili mevzuattan doğan yükümlülüklerini yerine getirmesi ve sorumluluğunu karşılaması dışında hiçbir amaçla kullanılamaz (Değişik son cümle: 13/6/2012-6327/25 md.). Fonun malvarlığı rehnedilemez, portföye ilişkin olarak yapılan işlemler haricinde teminat gösterilemez, üçüncü şahıslar tarafından haczettirilemez ve iflas masasına dahil edilemez.

(Ek fıkra: 3/6/2007-5684/41 md.) Bireysel emeklilik hesabındaki fon paylarından, katılımcının sistemde bulunduğu ay sayısı ile asgarî ücret tutarının çarpımına karşılık gelen birikim tutarı ve bu Kanunun 6 ncı maddesi kapsamında bireysel emeklilik sisteminden emekli olanlara yapılan yıllık gelir sigortası ödemelerinin aylık ödemeye isabet eden miktarının, nafaka borçları hariç olmak üzere, asgarî ücret tutarına kadar olan kısmı haczedilemez, rehnedilemez, iflas masasına dahil edilemez. Bu fıkradaki hükümlerin uygulanmasında, rehin, haciz veya iflas tarihinde geçerli brüt asgarî ücret tutarı esas alınır” düzenlemelerine yer verilmiştir.

01.01.2017 tarihinde yürürlüğe giren Bireysel Emeklilik Sistemi Yönetmeliği'nin 26.maddesinde; "Katılımcının sistemde bulunduğu ay sayısı ile haciz,rehin veya iflas tarihinde geçerli brüt asgari ücret tutarının çarpımına karşılık gelen birikim tutarının üzerindeki tutar, nafaka borcu alacaklılarının hakkı saklı kalmak kaydıyla haczedilebilir" hükmü yer almaktadır.

Somut olayda, borçlunun bireysel emeklilik fon hesabına haciz konulduğunun, icra müdürlüğü tarafından İMKB F1 Bankası A.Ş.’ne 03.04.2013 tarihinde gönderilen ve 10.04.2013 tarihinde tebliğ edilen haciz ihbarnamesi ile bildirildiği anlaşılmaktadır. Fakat burada ihbarnamenin muhatabı üçüncü kişi ‘emeklilik şirketi’ olup, anılan fon kayıtlarının tutulduğu ve saklandığı bir yer olan F1 Bankası değildir. Çünkü takip borçlusu katılımcı, F1 Bankası’ndan değil, emeklilik şirketinden alacaklıdır. Bu nedenle emeklilik şirketi yerine bankaya haciz ihbarnamesi gönderilmesi doğru değil ise de, icra memuru alacaklı talebi üzerine icra dosyasında borçlunun emeklilik şirketindeki alacağının haczine karar vererek bunu haciz tutanağına geçirmek ile borçlunun üçüncü kişi olan emeklilik şirketindeki alacağı haczedilmiş olur.

4632 sayılı Kanun'un 2. maddesinde yer alan tanımlara göre saklayıcı emeklilik yatırım portföyündeki varlıkların saklandığı kurulca öngörülen saklama kuruluşudur. F1bank da, 2003 yılından itibaren 4632 sayılı Kanun'un 17. maddesi ve Yönetmeliğin 28, 29 ve 30. maddelerine göre bireysel emeklilik şirketlerine saklayıcı sıfatı ile hizmet vermektedir. Bireysel emeklilik hesabındaki fon paylarının 4632 sayılı Kanun'un 17/2. maddesi uyarınca yukarıda belirtilen şekilde haczi mümkün olup, borçlunun, üçüncü kişi olan bireysel emeklililk şirketi nezdindeki birikim tutarları için söz konusu emeklilik şirketine İİK'nun 89. maddesinde yazılı haciz ihbarnamesi gönderilmesi haczi tamamlayan bir işlem değil, borçluya sigorta parasının ödenmesini önleyen bir muhafaza tedbiridir (Kuru, B; İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, Ankara 2013 s. 463).

İİK'nun 89. maddesi uyarınca çıkartılan haciz ihbarnamesinin bireysel emeklilik şirketi yerine 4632 sayılı Kanun'un 2. maddesi uyarınca emeklilik yatırım portföyündeki varlıkları saklama yükümlülüğü bulunan F1 Bankası'na gönderilmesi bir hukuki sonuç doğurmadığından iptali gerekir.

F1 Bankası A.Ş. tarafından verilen 15.04.2013 tarihli yazı cevabına göre şikayetçinin bireysel emeklilik sistemine giriş tarihi 12.02.2010 olmakla, 15.04.2013 haciz tarihinde 38 aydır anılan sistemde olduğu anlaşılmaktadır.

4632 sayılı Kanun'un 17/2. maddesi gereğince borçlunun, üçüncü kişi olan bireysel emeklilik şirketi nezdinde bulunan sigorta birikim tutarlarının kısmen haczi mümkün olup, icra tutanağı ile bu alacakların tamamına haczi konduğu anlaşıldığından, mahkemece yukarıda belirtilen kanun hükümleri çerçevesinde üçüncü kişide bulunan borçlunun alacağının haczedilebilir kısmının belirlenerek bu kısmın dışında kalan haczin iptaline karar vermesi gerekirken haczin geçerli olmadığından bahisle istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.

SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 28/09/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.