Dosya olarak kaydet: PDF - TIFF - WORD
Görüntüleme Ayarları:

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR

Asıl davada, davacı, kurum müfettişi tarafından yürütülen soruşturmada kurumun 6183 sayılı yasa uyarınca yaptığı takiplerde yakalanan araçların konulduğu otoparkı işleten davalı şirketin fazladan yediemin ücreti tahsil ettiğinin tespit edildiğini, özel depo ve garajlar hakkında da ...bakanlığı'na ait depo ve garajlarda uygulanan ücretlerin geçerli olacağını ve aynı ücret tarifesinin uygulanması gerektiğini, fazladan tahsil edilen yediemin ücretlerinin geri alınması amacıyla davalı aleyhine başlattığı icra takibine haksız itiraz edildiğini ileri sürerek, itirazın iptali ile % 20 icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir.

Davalı, davanın reddini dilemiş; birleşen davası ile yediemin otopark işyeri olduğunu, birleşen dosya davalısının (davacı) bir kısım araçların yediemin otopark ücretlerini ödemediğini, borçlarını ödemeyen birleşen dosya davalısının (davacı) aleyhine icra takibi başlattıklarını, haksız itiraz edildiğini ileri sürerek, itirazın iptali ile % 40 icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir.

Birleşen dosya davalısı (davacı), birleşen davanın reddini dilemiştir.

Mahkemece, asıl dava yönünden davanın reddine, birleşen 2013/116 Esas sayılı dava yönünden davanın kısmen kabulüne, davalının Eskişehir 6. İcra Müdürlüğünün 2012/14338 Esas takip sayılı icra takibine yaptığı itirazın 8.137,50 TL asıl alacak ve 25,75 TL işlemiş faizi olmak üzere 8.163,25 TL yönünden iptaline, takibin bu miktar üzerinden devamına, inkar tazminatının şartları bulunmadığından reddine, karar verilmiş; hüküm, asıl dosya davacısı(birleşen dosya davalısı) tarafından temyiz edilmiştir.

Dosya kapsamı incelendiğinde, taraflar arasında yazılı bir sözleşme olmadığı, asıl dosya davalısının (birleşen dosya davacısı) kendi uyguladığı tarifeye göre ücret belirlediği ve tahsil ettiği anlaşılmıştır. Uyuşmazlık, yediemin ücreti belirlenirken ...Bakanlığı'nın yediemin otopark ücretlerine ilişkin tarifesinin bu davada uygulanıp uygulanamayacağına ilişkindir.

Bilindiği üzere, ...Bakanlığı hacizli malların korunması için uygun göreceği yerlerde depo ve garaj açabileceği gibi, ...Bakanlığı Güçlendirme Vakfına da açtırabilir veya işletme hakkını verebilir. Alınacak depo ve garaj ücretleri ...Bakanlığınca belirlenir. Bu yerlerin çalışma esas ve usulleri yönetmelikte gösterilir. (İİK.88/IV md.) ...Bakanlığı veya ...Teşkilatını Güçlendirme Vakfınca mahcuz malların muhafazası için depo ve garajlar açılıncaya kadar, özel depo ve garajlarda, ...Bakanlığınca çıkartılan ilgili Yönetmelik ve ücret tarifelerinin uygulanmasına devam olunur. (4949 sayılı Kanunun 105. Maddesi ile 17.7.2003 tarihinde 2004 sayılı İcra İflas Kanununa eklenen geçici 4. Madde) ...Bakanlığına ait depo ve garajlarda muhafaza edilen mahcuz mallar için alınacak ücret tarifesi, her yıl Bakanlıkça belirlenerek Resmi Gazetede yayınlanmaktadır.

Her ne kadar, ...Bakanlığınca açılıp işletilen yediemin depoları hakkında uygulanmakta olan ücret tarifeleri sadece Bakanlıkça işletilen yediemin depoları için geçerli ise de, özel yediemin depolarına ilişkin ücret uyuşmazlıklarında da bu tarifedeki kurallardan yararlanılarak sonuca ulaşılmasının hakkaniyete daha uygun düşeceği, Yargıtay İçtihatlarıyla kabul edilmiştir.

Bu açıklamalardan sonra somut olaya bakılacak olursa; asıl dosya davalısının (birleşen dosya davacısı) kendi uyguladığı tarifeye göre ücretlendirme yaptığı ve mahkemenin de bu görüşü benimsemek suretiyle asıl ve birleşen davayı hükme bağladığı anlaşılmaktadır. O halde mahkemece, açıklanan hususlar gözönünde bulundurularak hüküm kurulması gerekirken, aksi düşüncelerle yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, temyiz olunan hükmün asıl dosya davacısı (birleşen dosya davalısı) yararına BOZULMASINA, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 14/04/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.