Dosya olarak kaydet: PDF - TIFF - WORD
Görüntüleme Ayarları:

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR

Davacı, 07.08.2014 tarihinde 14.250,00 TL bedel ödeyerek davalıdan araç satın aldığını, satış esnasında aracın herhangi bir kusuru olmadığı bildirilmiş olmasına rağmen 28.08.2014 tarihinde muayene işlemlerinin yapılması esnasında aracın kilometre saati ile oynanmış olduğunun anlaşıldığını, satış esnasında bu durumun davalı tarafından kendisine bildirilmediğini ileri sürerek, araç satış sözleşmesinin iptaline, aracın iadesine, satış bedeli olarak ödenen 14.250,00 TL ile yapılan masrafların davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.

Davalı, davanın reddini dilemiştir.

Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 4.000,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.

Dava, satın alınan aracın ayıplı olduğundan bahisle sözleşmenin iptali ile satış bedeli olarak ödenen bedelin ve yapılan masrafların tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, hükme esas alınan bilirkişi raporunda, aracın satış ilanındaki kilometresinin 148.000 km olduğu, aracın 27.08.2012 tarihli muayenesinde kilometresinin 287.605, 28.08.2014 tarihli muayenesinde ise kilometresinin 148.335 olduğu, kilometresi düşürülen araçtaki bu durumun tespitinin ancak teknik inceleme ile anlaşılabileceği, aracın emsallerinin 2019 yılı itibarıyle 22.000,00 TL, kilometresinin düşürülmüş halinin ise 18.000,00 TL olduğu olduğu yönünde görüş bildirilmiş ve mahkemece davaya konu aracın gizli ayıplı olduğu kabul edilerek 4.000,00 TL değer kaybına hükmedilmiştir. Ayıp nedeniyle satış bedelinden indirilecek miktarın tespitinde, doktrinde, "mutlak metod", "nisbi metod" ve "tazminat metodu" adıyla bilinen değişik görüşler mevcutsa da,gerek Dairemiz gerekse Yargıtay tarafından öteden beri uygulanan "nispi metod" olarak adlandırılan hesaplama yöntemi benimsenmektedir. Bu metoda göre; satış tarihi itibariyle satılanın, ayıpsız ve ayıplı değerleri arasındaki oranın, satış bedeline yansıma miktarı belirlenmektedir. Başka bir ifade ile satılanın, tarafların kararlaştırdıkları satış bedeli gözetilmeksizin, satış tarihi itibariyle gerçek ayıpsız rayiç değeri ile, ayıplı haldeki rayiç değeri ayrı ayrı belirlenerek, bu iki değerin birbirine bölünmesi suretiyle elde edilecek oran, satış bedeline uygulanmaktadır. Somut olayda bu hususlar gözetilmeksizin hazırlanan bilirkişi raporu hükme esas alınarak hüküm kurulmuş olması bozmayı gerektirir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, peşin alınan 69,40 TL harcın davalının iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 28/11/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.