Dosya olarak kaydet: PDF - TIFF - WORD
Görüntüleme Ayarları:

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı dava dilekçesinin görev yönünden reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:

KARAR

Davacı vekili, müvekkiline ait davalıya kasko sigortalı aracının karıştığı kazada hasarlandığını, aracının kasko sigorta poliçesini düzenleyen davalı sigorta şirketinin hasardan sorumlu olduğunu ileri sürerek hasar bedelinin davalıdan tahsilini talep etmiştir.

Mahkemece, 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 1401 maddesinden itibaren sigorta ile ilgili düzenlemenin bulunduğu, yine 1453. maddeden itibaren mal sigortalarına ilişkin düzenlemelerin bulunduğu, 1459 maddesi ve devamında da tazminat ilkelerinin düzenlendiği, Sigorta Hukukunun ayrıntılı şekilde Ticaret Kanunu'nda düzenlendiği, dava konusu olayın kaza sigortasından dolayı olduğu, Tüketici Kanunu 3. maddesinin (1) bendindeki sigorta sözleşmesi kapsamına girmediği ve Asliye Ticaret Mahkemelerinin bakması gerektiği ve Ticaret Mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Dava, kasko sigorta poliçesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.

28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı "Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un (TKHK) 2. Maddesinde Kanun'un kapsamı "bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar" şeklinde açıklanmıştır. Kanun'un "tanımlar" başlıklı 3. maddesinin (1) bendinde ise tüketici işlemi, "Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder" biçiminde tanımlanmıştır.

6502 sayılı TKHK’nın 73. maddesi uyarınca tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğacak uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemesi görevli kılınmıştır. Bunun yanında Kanun'un 83. maddesinde de taraflardan birinin tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanun'un görev ve yetkiye ilişki hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceği belirtilmiştir.

Davacı ile davalı sigorta şirketi arasında kurulan kasko sigorta poliçesine ilişkin sözleşmenin 6502 sayılı TKHK'nın 3. maddesi anlamında bir tüketici işlemi olduğu, davacının somut olayda aracını kiraya vermiş olsa dahi TTK'nun 11. ve 12. maddeleri anlamında ticari işletme yürütmediği ve tacir olmadığı, görevli mahkemenin Tüketici Mahkemesi olduğu, mahkemece tarafların iddia ve savunmalarına göre davanın esasına girilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken Ticaret Mahkemesi'nin görevli olduğu gerekçesi ile davanın görevsizlik nedeni ile usulden reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 28/12/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.