Dosya olarak kaydet: PDF - TIFF - WORD
Görüntüleme Ayarları:

MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi

DAVA TÜRÜ :Boşanma

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı (koca) tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

Mahkemece, aynı zamanda Rus vatandaşı olan davalı (kadın) tarafından, Moskova (Ostankinsy) mahkemesinde davacı aleyhine açılmış derdest bir boşanma davasının mevcut olduğu kabul edilerek, yabancı mahkemedeki dava nazara alınarak “derdestlik sebebiyle” davanın reddine karar verilmiştir.

Derdestlik, önceden açılmış ve halen görülmekte olan bir davanın, yeniden aynı veya başka bir mahkemede açılması durumunda, ikinci davanın açıldığı mahkemede taraflarca ileri sürülen, mahkemenin de her aşamada re'sen (kendiliğinden) dikkate alabileceği ve bu davanın daha önceden de açılmış ve halen görülmekte olması sebebiyle, davanın usulden reddine karar verilmesini sağlamaya yönelmiş bir dava şartıdır (HMK. m. 114/1 -ı). Derdestliğin dava şartı sayılmasının amacı, aynı dava ile ilgili olarak mahkemelerin birbiriyle çelişen kararlar vermelerinin önüne geçmektir. Derdestlikten söz edilebilmesi için, iki davanın da, davacısının aynı kişi olması gerekir. İki kişinin ayrı ayrı açtığı dava sebebiyle, birinin davasını öteki dava bakımından derdest dava saymak mümkün değildir. Çünkü, davaların davacıları ve dayanılan olaylar farklıdır. İki davanın davacıları farklı olduğuna göre, kadının davasının bu dava bakımından derdest saymak usulen mümkün değildir. Bu bakımdan ortada derdest dava bulunmamaktadır.

Öte yandan, Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkındaki 5718 sayılı Kanunda, derdestlikle ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. Yabancı mahkemedeki bir davanın Türkiye'de görülmekte olan dava bakımından “derdest” sayılabilmesi için, davanın taraflarının, aralarında yabancılık unsuru taşıyan uyuşmazlığın, yabancı bir devletin mahkemesinde görülmesi konusunda anlaşmış olmaları gerekir. (5718 s. MÖHUK. m. 47/1) Oysa, boşanma davalarında, yetkili mahkeme, (dava yabancılık unsuru taşısa bile) kanunda gösterilmiş olup, davanın taraflarının aralarında, kanunda gösterilen dışında bir başka mahkemeyi anlaşmalarıyla yetkili kılmaları, başka bir ifade ile bu hususta "yetki sözleşmesi” yapmaları mümkün değildir. Yabancı mahkemede görülmekte olan bir boşanma davasının, Türkiye'de açılmış bir davada derdestliğe esas alınabilmesi, ancak davanın görüldüğü devletin ve Türkiye'nin taraf olduğu milletlerarası bir anlaşma ile mahkemelerin yetkisinin düzenlemiş olması halinde mümkün olabilir. Aksi halde, yabancı mahkemede görülmekte olan bir davayı Türkiye'deki davada derdestlikte nazara almak, yabancı mahkemenin yetkisini, ulusal sınırlar içinde kabul anlamına gelir ki, bu durum Devletin egemenlik haklarıyla bağdaşmaz. Bu bakımdan, yabancı mahkemedeki dava, “aynı dava” olsa bile, Türkiye'deki davada derdestliğe esas alınamaz. Öyleyse davanın esasının incelenmesi gerekirken, derdestlik sebebiyle yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.

2- Kabule göre de;

Derdestlik halinde davanın “dava şartı yokluğuna ” bağlı olarak usulden reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması da doğru bulunmamıştır.

SONUÇ: Temyiz edilen hükmğün yukarıda (1.) bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.20.11.2014 (Prş.)