Dosya olarak kaydet: PDF - TIFF - WORD
Görüntüleme Ayarları:

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki iflas davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

- K A R A R -

Davacı vekili, müvekkilinin alacaklarının tahsili için başlatılan ilamlı icra takibine rağmen davalının ödeme yapmadığını ileri sürerek, İİK'nın 177. maddesi uyarınca davalı şirketin iflasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.

Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; iflas takibine konu alacak davacı lehine hükmedilen vekalet ücreti ve yargılama giderinden ibaret olup, hükmedilen vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin ise davacı tarafından davalı aleyhine açılan menfi tespit davası sonucu hükmedilen alacak olduğu, iflas takibine konu edilen alacaklara ilişkin hükmün temyiz edilerek bozulmakla ortadan kalktığı, 2015/3 yeni esas sayılı dosyasında yeniden kurulan hükmün de taraflarca temyiz edilerek henüz kesinleşmediği, iflas takibine konu alacağın dayandığı mahkeme ilamının bozulmakla ortadan kalktığı gibi menfi tespit davası sonucu hükmedilen alacak kalemlerinin de karar kesinleşmeden icraya konulamayacağı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.

Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.

Kararların takibe konulması için kesinleşmesine gerek yoktur. Bu nedenle kesinleşmeyen kararın iflas takibine konulması mümkündür. İflas takibine konu edilen kararın bozulması halinde takip hükmünü yitirmez. Bu durumda mahkemece iflas takibine konu kararın verildiği dosyanın sonucunun işbu dava için bekletici mesele yapılıp sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, takibe dayanak ilamın bozulması gerekçe gösterilerek davanın reddine karar verilmesi doğru olmamıştır.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 09.03.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.