Dosya olarak kaydet: PDF - TIFF - WORD
Görüntüleme Ayarları:

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla)

Taraflar arasındaki iflasın açılması davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

- K A R A R -

Davacı vekili, müvekkilinin davalı aleyhine açtığı tazminat davasında Diyarbakır 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2006/E., 2010/306 K. sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verildiğini, kararın Diyarbakır 6. İcra Müdürlüğü'nün 2010/1045 E. sayılı dosyası ile icraya konulduğunu, icra emrine karşı herhangi bir itirazda bulunulmadığı gibi borcun da ödenmediğini ileri sürerek, davalı kooperatifin iflasını talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili, davacının arsa sahibi olduğunu ve kooperatifin kurucu üyeleri ile muvazaalı işlemler yaparak kooperatifi zarara uğrattığını, iyiniyetli olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.

Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davacı tarafın davalı aleyhine açtığı tazminat davası sonunda verilen kararın kesinleştiği, hükmedilen tazminatın ilamlı icra yoluyla davalıdan talep edildiği, icra takibinin de kesinleştiği, davalının borcu ödemediği, İİK'nın 177/4. maddesi uyarınca ilamlı icra yoluyla talep edilen alacağın davalı tarafça ödenmediği gerekçesiyle, davalı kooperatifin iflasına karar verilmiştir.

Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.

Dava, doğrudan iflas istemine ilişkindir.

İİK'nın 177/4. bent 2. cümlesi, ''Türkiye'de yerleşim yeri veya mümessili bulunan borçlu dinlenmek için kısa bir müddette mahkemeye çağırılır.'' hükmünü içermektedir.

Somut olayda, iflası talep edilen ve tasfiye halinde olan davalı-borçlu kooperatifin, temsile yetkili tasfiye kurulu üye veya üyelerine maddede belirtilen şekilde herhangi bir tebligat çıkarılmadığı ve bu kişilerin dinlenmediği anlaşılmıştır.

Bu durumda mahkemece anılan madde uyarınca, davalı kooperatif temsilcisinin dinlenilmek üzere mahkemeye çağrılması için meşruhatlı davetiye çıkarılması, davetiyeye uyarak gelmesi halinde dinlenmesi gerekmesine rağmen, bu usule uyulmadan, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.

2-Bozma nedenine göre, davalı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.

SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, hükmün, yasa gereği BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 20.03.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.